1. haziran seçimleri öncesi için tereddütsüz "sol" sıfatını haketmiş bir hdp vardı karşımızda, şimdilerde ise bu durum kuvvetlice çelişki oluşturur.
    peki haziran öncesi için neden hdp soldu?

    bana göre "sol" dediğin görüş, ezilenin yanında olur,hakettiğini alamayan,sigortasız çalıştırılan,iş güvenliği olmayan,"asgari" yaşamaya mahkum edilen işçinin;ezilen,yok sayılan,öldürülen,taciz edilen,tecavüz edilen,çalıştığı yerde mobbing yiyen,cinsel obje olarak görülen kadınların; taciz edilen,çalıştırılan,dilendirilen,okula yollanmayan çocukların; ötekileşen,cinsel tercihi sorgulanan,inancı sorgulanan,etnik kökeni sorgulanan insanın yanında arkasında durur. böyle örnekleyebileceğimiz belki yüzlerce derde sahip türkiyede kısaca sol derdi bol olan halkın yanında olup, derdine çare olabilecek bir yerde durmalıdır.barıştan yana olmalıdır,insan ayrımı yapmamalıdır bence sol.

    hdp özellikle haziran seçimi öncesi şovanist muhafazakar kürt politikası yerine türkiye partisi olma potansiyeliyle çıkmıştı yola. aday listelerinde trans birey olması,bol bol kadın adaylar,heslere karşı halkla birlikte karşı durmaları gibi birçok somut adımla hiç azımsanmayacak kadar çok insana umut olmuştu hdp. birlikte barışı getirecektik, hepimiz insandık sonuçta hepimiz çıplak gelmiştik. artık barışın gelebileceğine inanmıştık,umutluyduk.

    sonrasında ise söylemler bile "biz" , "siz" diye değişti...

    sonuç olarak hdp bu umutları zamanla biraz boşa çıkarıyor ve şimdilik "sol" sıfatını önüne katmak gerçekten biraz zor.