1. iki türlüsü vardır. bedensel hazcılık bir de tinsel hazcılık. tinsel hazcılık konusunu epiküros ihtiyaçları üçe bölerek açıklıyor. doğal ve zorunlu ihtiyaçlar(ör. beslenme), doğal ve zorunlu olmayan ihtiyaçlar (ör.seks)
    bir de hem doğal olmayan hem de zorunlu olmayanlar ihtiyaçlar(ör.zenginlik)

    epüküros burada doğal ve zorunlu ihtiyaçlarda doyum noktasının olmayacağını dolayısıyla bu tarz arzulara kendini kaptıranların acı içinde yaşayacağını, bir an önce tinsel hazları yaşamaya çalışması gerektiğini söylüyor. yani az ye az iç az uyu, sonra da felsefe yap ruhsal bir dinginlik ve bilgelik peşinde koş diyor.

    tabi insanları diğer acılardan kurtarmak için de "1-tanrı vardır ama dünya işlerine karışmaz, 2-atomların çarpışmasında rastgelelik vardır dolayısıyla kader yoktur, 3-ölüm size geldiği anda ölüm diye bir şey yoktur" diyor.

    kinetik hazlar yerine statik hazları öneriyor, diyebiliriz. tüm bunları insanın nihai amacının mutlu olmak olduğu varsayımı ile ortaya koyuyor.
    abi
  2. adam fawer, olasılıksız adlı kitabında hayatı boyunca hedonist yaşamış^:aslında dini bilgisi de yüksekmiş^ pascal'ın kendini şu formül sonucunda dine adadığından bahseder:

    (bkz: pascal'ın kumarı)

    !---- alıntı ----!

    “pascal beklenen değer teorisini kullanarak hayatını dine adaması gerektiğini kanıtladı. her matematikçi gibi o da, bu soruyu bir formüle indirgedi.”

    hangisi daha büyüktür?
    a) beklenen değer (hedonizm yani fiziksel yaşamdan zevk alma)
    ya da
    b) beklenen değer (dini hayat)
    varsayım…
    a) olasılık (ölümden sonra hayat yok) * (hedonizmden alınacak zevk) +
    olasılık (ölümden sonra hayat var) * (sonsuza dek lanetlenmek) ve
    b) olasılık (ölümden sonra hayat yok) * (dinden alınacak zevk)+
    olasılık (ölümden sonra hayat var)* (sonsuz mutluluk)

    pascal’ın mantığı çok basitti: eğer (a) (b)’den büyükse o zaman hedonizme devam edecekti, ama
    eğer (a) (b)’den küçükse o zaman dindar olmalıydı.”
    “ama değişkenlerin değerlerini bilmeden bu denklemi nasıl çözdü?” diye sordu michael.
    “birkaç varsayımda bulundu, örneğin, sonsuz mutluluğun değeri pozitif sonsuzdu ve sonsuza dek
    lanetlenmenin değeri negatif sonsuzdu.”
    sonsuz mutluluk = +00
    sonsuza dek lanetlenmek =-00
    “eğer bir denklemde sonsuzu kullanırsanız bu diğer her şeyi etkiler, çünkü çok büyük bir sayıdır,
    böylece (a) hedonizmin beklenen değeri negatif sonsuz ve (b) dini hayatın beklenen değeri pozitif
    sonsuz.”
    (a) hedonizm = -00 ve (b) din = +00
    o zaman
    {a)< (b) böylece...
    (b) beklenen değer (hedonizm) < beklenen değer (dini hayat)

    !---- alıntı ----!

    matematik yalan söylemez, ancak varsayım asla mutlak değişken olamaz.
  3. hedonizm kelime anlamı itibariyle hazcılık demektir ve dünya nimetlerinden, hayattan zevk alarak bir yaşam sürmeyi kendine gaye edinmiş, bu yönde öğütler veren bir akım olarak ortaya çıkmıştır. bu akımın en önemli ismi epikür'dür. epikür'ün bu ekolün kabesi sayılabilecek bir bahçe okulu vardır.

    epikür der ki; ben varken ölüm yok, ölüm varken de ben yokum. o yüzden ölümden korkmak yersizdir. allah’tan korkmayın çünkü o üstteki hedonist bahçesinde şarap içip üzüm yiyor ve dünyaya karışmıyor.

    bu akımın diğer önemli temsilcileri ise jeremy bentham ve john stuart mill'dir. bentham’a göre, hazlarda nitelik değil nicelik önemlidir. yani zaman, yani haz süresi önemlidir. mill ise, manevi hazları daha ehemmiyetli kabul etmiştir, ona göre manevi hazların toplumsal yararı vardır. adalet ve ahlak üst düzey manevi hazlardandır ve bunların sağlanması toplumu mutlu eder, bu da en büyük hazzın ortaya çıkmasını sağlar.

    son olarak, üzüm ve şarap varsa ben varım ^^
  4. haz, hız, kız.