1. her sabah seninle başlar

    önce gözlerin girer odamdan içeri
    sonra ellerin, saçların dudakların
    bir bir hatırlarım
    her sabah senin olan ne varsa
    yüzüm aydınlanır
    şarkılar söylemek gelir içimden
    yakında bir kuş öter
    uzaklarda bir tren sesi
    sonra kornalar, çocuk ağlamaları
    vapur düdükleri
    sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden
    ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma
    sarar benliğimi birden
    büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım
    her sabah seninle başlar
    ve ben her sabah
    ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım

    her sabah
    rezil insanlar bekler her köşebaşında beni
    yüzleri, yürekleri kadar kirlidir
    biri gider, biri gelir
    biri gider, biri gelir
    yakamda duygusuz iğrenç elleri
    ve soğuk gözbebekleri gözlerimde
    o alışılmış yaşamak ki her sabah
    iğreti bir elbise gibi durur üzerimde
    bir isyandır sarar içimi
    her şeyi üzerimden çıkarıp atasım gelir
    fakat insanlar, insanlar bırakmaz beni
    biri gider, biri gelir

    hep aynı ses, aynı şarkı
    aynı sağır gökyüzü
    dilsiz bir deniz
    kör bir düzen
    hep aynı kör döğüşü
    yalancı yüzler, aptalca bakışlar
    o iki yüzlü selamlar
    hep aynı tempoda geçen manasız bir gün
    hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri
    ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar
    ya o geceler satılmış, utanç dolu
    büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz
    renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri
    kristal kadehlerde kral içkiler
    o hesaplı dostluklar
    satın alınmış sevgiler

    ben alışılmış şeyleri sevmem, bilirsin
    yaşamaksa dilediğim gibi yaşamalıyım
    sevmekse gönlümce sevmeliyim
    kendi ellerimle yazmalıyım alın yazımı
    ölmekse istediğim anda ölmeliyim
    ve yaşıyorsam
    her şey bambaşka olmalı seninle
    alışılmış şeylerden öte
    yalanlardan, düzenlerden uzak
    yeter, yeter artık
    dönmesin o eski plak
    her şey gölümüzce olsun
    bulsun
    dilediği zaman ellerim ellerini
    paylaşalım seninle bütün geceleri
    sabahları, akşam üzerlerini
    görülmemişi görelim, tadılmamışı tadalım
    şarkılar söyleyelim kimsenin bilmediği
    yüzüm her zaman aydınlık olsun aydınlığında
    her zaman sevgiyle gülsün gözlerimin içi
    yeter artık, yeter
    kırılsın o çemberler
    sarsın her yanımızı bir yaşama sevinci
    ayrılıklar, kederler, gözyaşları bitsin
    bütün bir ömür boyunca
    seninle başlayan sabahlarım
    seninle sürüp gitsin.