1. aynı zamanda gelecek kaygısı yaşaması muhtemel insandır.

    kendimden örnek vermek gerekirse, henüz 20 yaşındayım ve hiç arkadaşım yok. 18 yaşımda tanıştığım bir çocuk vardı. başlarda sadece arkadaştık ve çok iyi anlaşıyorduk. tek konuştuğum insan oydu, sohbetinden tek haz aldığım insan oydu. bir süre sonra bu arkadaşlığın ‘yetmediğini’ düşündük ve sevgili olduk. (bkz: ikizler burcu erkeği)

    ama iyi ki de sevgili olduk. güzeldi. hem zirvede bir aşk yaşadım 2 yıl boyunca, hem de korkunç kavgalar, çalkantılı haftalar yaşadım. en önemli sorun ise aramıza ailelerimizin girmesiydi.

    ancak şu anda, beni terk etti ve sanırım dönmeyecek. şimdi 2 yılın öncesine dönmüş gibiyim. 2 yıl önce de kimsem yoktu. şu anda da yok. konuşabileceğim tek bir insan yok. dahası, sevdiğim tek insanı benden uzaklaştıran ailem de yanımda yok. bu ahval ve şeraitte tek vazifem, final dönemimi atlatmak. sonrası? yok. hiçbir hayalim ve beklentim yok. bugünlerin geçeceğine dair hiçbir umudum da yok. boğuluyorum, kaygılanıyorum, endişeliyim ve korkuyorum, ama ne yaparsam yapayım geçmiyor bu his.

    olur da arkadaş edinirsem burayı edit'lerim.
  2. pratikte "benim bu" diyemem sanırım, zira arkadaşlıklarım var ama kafamın içinde tamamen yalnızım. ve o arkadaşlıklarım hep bir yere kadar, yani sorsalar tamamen çıkarsız olduğunu düşündüğün, her durumda yanına gidebileceğin biri var mı, üzgünüm ki yok. ama bunun böyle olmasını ben istiyorum sanırım, insanlara karşı duvarlarım var, hep bir yere kadar gösteriyorum kendimi.

    lisede bir hocamızın anlattığı bir şey vardı hiç gitmez kafamdan, derdi ki "insanların etrafında görünmez ve kademeli çemberleri vardır, ilk çemberde kendileri, ikinci çemberde kendine en yakın gördükleri ve o derecede yaklaştırdıkları, üçüncü çemberde biraz daha az ve dördüncü çemberde daha az, bunu insan kendi belirler ve diğerlerini o çemberlere yerleştirir." benim çemberlerim 3 ve 4'te kalıyor. ikinci çembere koyabileceğim bir insan yok. olsun istiyor muyum? bazen.

    dün bir arkadaşım sözlük kullandığımı öğrendi kullanıcı adımı sordu, söylemedim. orada kendime ait çok fazla şey olduğunu söyleyince kırgınlaştı, neden saklıyorsun diye. çünkü ben çok farklı benim burada, ha buradan ikiyüzlülük asla anlaşılmasın. sadece anlatmadığım kısımları görsün istemiyorum. ben hep gülen biriyim ve öyle bilirler.

    yalnız olmak, insanları izlemek, konuşmadan sadece dinlemek bana çok şey kattı geldiğim yaşa kadar. insanların haklı olmak için gösterdiği umarsız çaba, ben hep en iyiyim diye takıldıkları durumlar. bilmiyorum çok yabancı. haklı olsan ne olacak ki? oldun ve bitti ee? garip.

    velhasıl bunlardan ötürü bazı insanları anlamlandıramadığım için yaklaşmayı istemiyorum. evet sen haklısın diyorum geçiyorum, eziklik mi bu? ezik olsam ne olacak? sen ezik olmasan ne olacak? bazı şeyleri aşmış olmak gerek. bu konuda kademe atladığımı düşünüyorum.

    arkadaş olmaması durumu beklentilerin sağlanamaması durumudur. insanların belli kıstasları vardır ve bunlar bazen marjinal seviyede olabilir. e yoksa sırf arkadaşım var diye gözükeyim diye zıt bir insanla neden durduk yere arkadaş olayım ki? buna kendi neslim "coolluk" falan diyor. öyle bir kaygım da yok. ya ben insanları anlamıyorum ya da bazı insanlar gerçekten tuhaf.
  3. "ben birçoğunun arkadaşıyım ama hiçbiri benim arkadaşım değil."
  4. bir an önce iyi arkadaşlar edinme çabası içine girmesi gereken insandır.

    zira yıllar süren arkadaşsızlıktan sonra, birkaç tane de olsa, 'iyi' ve 'doğru, dürüst' arkadaşınızın olmasının, hayatınıza çeşit çeşit renk katan şahane bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. tabii burada 'arkadaşlarınızın' sizin kafadan ve sizi anlayan, dinleyen eşraftan olması da zaruri.

    eh, eninde sonunda kafa dengi biri çıkmıyorsa da, kendine yetmesini bilen için yalnızlığın hiç de kötü bir şey olmadığını söyleyerek girdimi neticelendireyim.

    onların sizi sıradan kılmasına izin vermemek gerek. asla!
  5. ben asosyal olmayı mı seviyorum acaba, diye kendimi düşüncelere attığım durumdur. evet bazen yalnız olmayı seviyorum ama bazen de insan sohbet etmek istiyor. mesajlaşma yada telefon konuşması değil, beraber oturup bir şeyler içerek, gülmek, hüzünlenmek istiyorum ama gel gelelim öyle kafa dengi birini bulamıyorum. ya bende bir sorun var. yada konuşmaya çalıştığım insanlarda, iki arkadaşım dışında kimse yok. biri evli, diğeri bekar ama izin günlerimiz uyuşmuyor.
  6. çok arkadaşım oldu. lakin 1 2 tanesi dışında alayı iki yüzlü, çıkarcı insanlar. eger saglam bir arkadaşınız olursa gerisini sallayın gitsin.

    şimdilik yanlız kovboyum. lakin bu durum hiçte kötü degil.
  7. baştan beri yalnız olmaktan daha kötü bir durum varsa o da inanılmaz arkadasliklara sahip olup sonra sahte yüzlü olduklarını görüp tek tek uzaklaşıp sonunda tek kalmaktır.
  8. bir günah keçisi varsa odur. arkadaşsız hayat hatadır.
  9. bu durum içinde olan insan yanlış yapan insandır bana göre ya. hayatın tadını çıkarabilmeli insan ve bunu tek başına başarabilmesi de oldukça zordur.

    az insan çok huzur gibi boş lafları da geçmelidir ayrıca. yapması gereken (çok insan olsa da, az insan olsa da) hepsini aynı kefeye koymamalıdır. sonuçta kendi sırlarını, yaşadıklarını herkese değil, belli başlı, sana yakın olduğunu hissettiğin kişilerle paylaşıyorsun. bunları ayırt ettikten sonra pek dert edecek bir şey kalmıyor.

    üzüldüğüm bir nokta da var bu insanlara karşı. misal üniversitenin başından beri bir kız arkadaş var sınıfta, en arkaya geçer, kimseyle muhabbet dahi etmez. sınıftaki kız grubuyla veya kişisel olarak da biriyle konuştuğunu hiç görmedim. kızların onu dışlama gibi bir durumu da yok halbuki. hiç yeltenmedi konuşmaya.

    insan bunu neden yapar ?
    yani bir şeylerin tadını çıkarmak varken, şu kısıtlı hayatta yalnızlığı neden seçer ?

    seçimler insanın yaşamında yol gösterici bir etkendir. ve siz daha yolun başında yalnızlığı seçerseniz, yolun sonuna geldiğinizde de yalnız olmayı kabul etmişsiniz demektir. ve bu seçiminizin olumsuz etkilerini gördüğünüzde de size cevap hakkı doğmaz, cevabınızı zaten yolun başında verdiniz.

    edit: sadece sınıftakilerle konuşmadığını nereden biliyorsun tarzında bir soru geldi. bu soruya olan cevabımla sorulan başka bir soruya daha cevap vermiş olacağım o da; onunla iletişim kurmayı denedin mi ?

    evet denedim.ama pek yanaşmadı da diyebilirim. aşırı çekingen bir tavrı var ve onu daraltmak istemedim. bi erkek olarak benden rahatsız olabileceğini düşünerek..
    başka bir kızla aynı yurtta kaldığını öğrenince, o kıza durumu anlatarak sorular sordum. okuldaki tavırlarını orada da sergilediğini söyledi.
  10. erkekse futbol, kadın ve araba muhabbeti sevmiyor olabilir.
    bb