(bkz: youreads'te keşfedilip çok beğenilen şeyler)

@curateipsum'ın yorumunu okuyup izlemeye karar verdiğim dizi. bizleri diziyle tanıştırdığı için kendisine teşekkür ederim.

kendisine bir not: esasen yorumunun hemen ardından dizi izleyip bitirmiştim. bu yorumu yazalı aylar oluyor, ancak toparlayamadım bir türlü. sanırım hesabını kapatmış. daha detaylandırıp üzerine konuşacaktık, ama olmadı.

öncelikle dram benim olayım değil. hit and miss ise ağır, kasvetli, ağlak ve oldukça dramatik. ama mia'nın hikayesini epey beğendim.

dizinin yukarıdaki özetinde küçük spoilerlar verilmiş. onun için tekrarlamaktan çekinmiyorum. mia, transeksüel seri katil. eski kız arkadaşı ölünce, mia'dan habersiz yetiştirdiği küçük oğlunu ve diğer 3 kardeşin sorumluluğunu vasiyet ediyor.

ilk bölümden itibaren kendini kadın gibi hisseden bir adamın nasıl bir vücutla nelerle başa çıkması gerektiğini çok temiz anlatıyorlar. mia'nın hem fiziksel hem de psikolojik yaşamını ağır etkileyen en büyük derdi, kısa vadede yüksek miktarda para kazanıp ameliyatla cinsiyetini fiziken de değiştirmek. bu yolda seri katilliği tercih etmiş. hatunu neredeyse sutyenle duşa sokacaklar ama hikayenin en büyük mevzusu pipi olunca her an her saniye kadraja yerli yersiz sokmaktan çekinmemişler.

mia'ya yeri geldiğinde bir kadın inceliğinde, duygusal ve estetik; yeri geldiğinde seri katil soğukkanlığında, sert ve maskülen bir karakter çizilmiş. çok güzel. ancak karakteri canlandıran chloë sevigny seri katillik mevzularını hissettirmekte biraz zayıf kalmış. dizi, aksiyona girmekte direnmiş, ancak ara ara da yeltenmiş. keşke hiç yeltenmeseymiş, çok iğreti durmuş. "o" gerilimi genelinde yaptığı gibi çekim, diyalog, müzik ve atmosferle vermeye devam edebilirmiş.

tüm bunların yanında hiç hesapta yokken baba olduğunu öğrenmesi ve taşrada yetişen 4 çocuğa ebeveyn olma yükümlülüğü olay örgüsüne farklı boyut katıyor. ancak kurgu daha fazla dallandırmaya müsait değil. mini seri olması iyi olmuş hatta uzatmışlar bile.