1. insanların haklarından feragat etmesiyle devletin kurulması (bkz: toplum sözleşmesi) olgusuna dayandırmış olduğu anlayıştır. hobbes için devlet kutsaldır çünkü devletin en temel amacı insanların birbirine karşı haklarını gözetmesini sağlamak bu vesileyle düzeni sağlamaktır.bu amaçları doğrultusunda devletin başında olan yönetimsel erke uyruklarına karşı sınırsız yetki tanır. hatta öyle bir sınırsızlıktır ki bu hükümdarın uyruklarını öldürmesi durumunda bile sorgulanmaması gerekir.çünkü egemen bu yetkiyi uyruğun kendisinden almıştır ve başkasından almış olduğu bir yetki yüzünden eleştirilemez. zaten tüm bunları anlattığı leviathan kitabında ,devleti adı kutsal kitaplarda geçen bir deniz canavarı olan leviathan'a benzetmiştir. çünkü uyruklar haklarını daha üst bir kuruma devreder ve bu kurum yetkileri sınırsız olan bir canavara dönüşür. (bkz: thomas hobbes) (bkz: leviathan)
  2. özetle hobbes devleti demir yumruk olarak tasarlar. temelde onun için insan kusurlu eksik ve zayıftır. bu yüzden düzen intizam için otoriter bir güç gerekir. bu güç de kodu mu oturtmalıdır. onun için meselenin özü budur.
    locke ise sonrasında ya bu olmadı sanki, tamam toplum olarak sözleşek de bireye de bu kadar zul edilmesin diyerek bu kafayı biraz gevşetmeye çalışır. locke o yüzden liboşlarca sevilirken hobbes daha çok faşistlerce sevilir.