1. 20.05.2016 tarihi itibariyle 6 milyondan fazla vatandaşın oyunu almış bir siyasi partinin meclisten atılması oylanarak, kabul edilmiştir.

    üstelik oylamadan hemen önce cumhurbaşkanının memleketi rize'de "referanduma giderim, millet onları istemiyor" açıklamasıyla adeta tbmm ve millet iradesini umursamamış ve nihayetinde istediğini yaptırmayı başarmıştır. üstelik 6 milyon vatandaşın iradesini meclisten kovma işine chp'yi de dahil edilmiştir.

    "dokunulmazlıkların kaldırılmasının ne tarafı kötü" gibi cahilce yorumda bulunacak insanlara peşinen söyleyeyim. bugünkü oylama dokunulmazlıkların korunduğu yasanın değişmesi ile ilgili değil, sadece fezlekeleri olan vekillerin 1 kereliğine dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgilidir. bu dokunulmazlıkların "bir kereliğine" kaldırılmasının altında yatan sebep ise hdp milletvekillerinin tutuklanması, yurt dışına kaçmaya zorlanması veyahut meşru olmayan alanlara ittirilmesidir.

    dönüp bakıldığında hdp vekillerinin tbmm'den ihracının en büyük sebebi ise seçimlere parti çatısı altında girmeleridir. önce haziran seçimlerinde akp'nin tek başına iktidar olmasının engellenmesi ardından tek başına iktidar olan akp'nin başkanlık sisteminin önünde en büyük olmaları kendilerini hedef tahtasına oturtmuştur.

    tutuklanarak vekilliği düşürülecek hdp vekillerinin seçim bölgelerinde seçimler tekrarlanacak, ihtiyaç duyulan milletvekili sayısına ulaşana kadar bu süreç devam edecektir. nihayetinde başkanlık sistemi hayata geçecektir.

    tabi tüm bunlar bir film sahnesi gibi bir kaç dakika içinde gerçekleşmeyecektir. hdp'ye oy vermiş olan 6 milyon vatandaş içinde söz gelimi 2 milyon kadar beyaz türk varsa, 4 milyon adet de kürt vatandaş vardır. özellikle bu 4 milyon insanın (son seçimde oy verememişleri de dahil edersek çok daha fazla) gösterecekleri reaksiyonları, başta iç anadolu ve karadeniz bölgeleri olmak üzere memleket satıhının önemli bir bölümünde kürtlere yapılacak müdahaleleri de hesaba kattığımızda, büyük bir iç savaşın arifesinde olduğumuz aşikardır.

    iç savaşın pek tabi ki bir kazananı olmayacaktır. özellikle suriye ve irak'ta yaşanan gelişmeleri, rusya ile olan ilişkilerimizi göz önünde bulundurduğumuzda bu iç savaşın herkese ödeyemeyeceği boyutlarda faturalar çıkartacağına emin olabiliriz.

    iç savaş öncesi tarihe düşmek istediğim not ise şudur; "etnik kökeniniz, inancınız,siyasal görüşünüz ne olursa olsun bu kirli savaşta sakın ola pişman olacak hareketlerde, eylemlerde bulunmayın. ahmet kaya olayını hatırlayın. o gün sürü psikolojisiyle, bir yerlere yaranabilmek amacıyla ahmet kaya'ya zulmedenler çok değil bir kaç yıl sonrasında önce inkar sonra özür faslına geçmişlerdir. önce birbirlerini daha sonra da kendilerini suçlamışlar, o tarihi utancı bir ömür taşımak durumunda kalmışlardır. okulunuzda, iş yerlerinizde, özel hayatınızda hatta ailenizde farklı cephelerde olduğunuzu hissedeceğiniz insanlar olacaktır. sakın ola, onlara zulmetmeyin. onları koruyun, kollayın, en çok da sizinle aynı görüşte olduğunu düşündüğünüz insanlardan koruyun. birlikte olmanın önemini öyle ya da böyle anlayacağız. anladığımızda ise bu kirli savaş bir daha yaşanmamak üzere sona erecek, bu ayrışmaya bir daha kimse cesaret edemeyecektir"