• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (4.88)
içerde
polis akademisi'nde okuyan sarp ve mert kardeş olduklarından habersiz birbirlerine rakip olurlar. sarp, kaçakçılık ve organize suçlar şube müdürü yusuf tarafından polis akademisi'nden mezun olmasına bir hafta kala polislikten atılır. mezuniyet günü yusuf'a silah çeken sarp böylece daha önce hiç bilmediği yepyeni bir hayata adım atar. bu yeni ve karanlık dünyada sarp'ın en yakın düşmanı ise akademi'nin diğer göz bebeği mert'dir


  1. stephen king'in ayni adli romanindan uyarlanan misery - rob reiner filminde sadist emekli hemsirenin cok sevdigi ama ayni zamanda nefret ettigi bir film serisi vardir. adi roket adam. izleyicinin zekasi ile dalga gecer bu yapim. bir bolum sonunda ucurumdan araba ile yuvarlandigini gorursunuz roket adamin bir hafta beklersin ne oldu diye sonra ufak bir flashback ile ucurumdan dusmeden onceki sahneye gotururler seni ve aslinda roket adamin tam dusmeden once arabadan indigini gorursun.

    bunu niye anlattim cunku icerde dizisi bu kisir dongu uzerine kurulu. sana bir son gosterir heyecanlanirsin merak edersin sonraki bolum -aaa bak aslinda oncesinde soyle olmustu ama biz size gostermedik bak ters kose oldunuz demi- diyen bir anlayisla dalga gecilir zekan ile.
  2. polisin içerisinde mafya ajanı, mafyanın içerisinde polis ajan. bitmek bilmeyen saçma senaryolar. 15 bölüm izledikten sonra bıraktığım dizi.
    sarp
  3. durup durup "içerde misin?" diye soruyorlar. yahu bu ne kadar da sexist bir cümle. rtük sen uyuyor musun?
  4. çetin tekindor'dan soğumamı sağlayan berbat dizi.
  5. kavga sahnesini izledikten sonra başlamama kararı aldığım dizi.
  6. güzel dizi sanıp sadece 6 bölüm izleyebilidiğim, senaryosunun kendini tekrarladığı ve gün geçtikçe mantık hataları ile dolu olan dizi.
  7. çöp.

    böyle diziler izlemek yerine saatlerce reklam izleyin daha iyi aklınıza bir reklam fikri gelir satar para kazanırsınız ama bunları izlerken kazandığınız tek şey geriye giden bir iq seviyesi.
  8. sadece matt damon'ı bulamadığım dizi...

    (bkz: departed)
  9. en sevdiğim karakteri minik olan, bayılarak izlediğim dizi. nerden başladım bilmiyorum, iyi ki başlamışım. umarım tadında biter.
  10. çağdaşlarından birkaç tık daha az (boş sahne)/(ekran süresi) oranına sahip dizimiz.^:bu gözlem çok dar alanda yapıldı^ belirtildiği üzere sürekli "ucundan kaçırmalar" üstüne kurulu, fakat bir yandan ana olay akışı da ilerliyor. en büyük avantajı, 39. bölümde biteceği fikri. senaryonun belli bir miktarda düşünülüp, kendi seyrinde gideceği anlamına geliyor bu. umarım paranın büyüsüne kapılmazlar, bilmiyorum o kadar kazandırmış mıdır.

    dizinin ne kadar mantıklı-gerçekçi olup olmadığına değinmeyeceğim. ana karakterin yılların mafyasından da yılların organize şube müdüründen de katbekat daha çakal olmasını abartı buluyorum, fakat kahramanlar hep abartıdır, özellikle de aksiyon varsa. etkilenmesem de yadırgamıyorum. oyunculuklar da genel olarak iyi, yine de karakterlerin fazla keskin olmasından hazzetmedim, beklendik davranışlara girmekten kurtulamıyorlar, her bölüm aynı şeyleri izliyoruz. umuyorum ki önümüzdeki bölümlerde gelişecek olaylarla birlikte bu da değişecek.

    dizinin sıkı takipçisi değilim ve son birkaç yılın dizilerini de çok sınırlı biliyorum, adını bile duymadığım şeyler olduğunu izleyeni bahsedince fark ediyorum. telefonumdan oyun oynarken, aile bireyleriyle takılayım diye izlediğim için benim isteğimi karşılıyor.