• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (9.11)
il buono, il brutto, il cattivo - sergio leone
tuco (çirkin), üzerine ödül konulmuş bir kanun kaçağıdır. keskin nişancı blondie (iyi) adlı kovboyla işbirliği yaparak kasabaları dolaşmaktadırlar. tuco'yu kanun adamlarına teslim eden blondie, ödülü alıp tuco'yu asılmaktan son anda kurtarmaktadır. bir kasabada işlerin ters gitmesi üzerine ortaklıkları bozulur.
melekgöz (kötü) lakaplı sentenza ise bill carson adında büyük miktarda altını ele geçirmiş eski bir askerin izini sürmektedir. tuco'nun çölde blondie'yi öldürmek üzere olduğu bir anda bill carson'la karşılaşmaları tüm planları değiştirir. carson, altınları iç savaş'ın hareketli olduğu bir cephede mezarlığa saklamıştır. ancak tuco mezarlığın yerini, blondie ise mezarın adını öğrenebilmiştir. mecburen işbirliğine tekrar dönen ikili altınları aramaya koyulur. sonunda üçünün yolu altınların olduğu yerde birleşir.


  1. dünya sinema tarihinin en güzel filmlerinden birisi olmakla beraber, şahsi fikrim olarak izlediklerimin içerisinde en iyisidir. müziklerinden, repliklere; sekanslardan, senaryoya kadar tüm parçaları ince ince işlenmiş ve ortaya zamansız bir eser ortaya çıkarılmıştır.
  2. yurdum topraklarında iyi, kötü ve çirkin olarak da bilinen clint eastwood, lee van cleef ve eli wallach ın oynadığı sergio leone nin yönettiği müziklerini ennio morricone nin yaptığı aşmış western filmi. çirkin in kardeşi peder olmuştur ama kendisi kardeşi ile kavgalıdır ve sosyal yapı ile pek alakası yoktur. filmde söz konusu olan definenin bulunduğu sahnede çirkin in haç ile imtihanı filmin en güzel sahnelerinden biridir.
  3. clint eastwood'un bu filmdeki karizmasına ulaşabilecek başka bir film karakteri var mıdır bilmiyorum. diğer karakterler çirkin olduğu için de bana böyle geliyor olabilir. her şekilde adam ay gibi parlıyor orada.

    bu arada filmin bence en kafa karıştırıcı yanı kötünün çirkinden daha çirkin olmasıdır. çirkin de kötüden daha kötü olabilir, bilemedim.

    ama iyiye laf yok. adam iyi aga.
  4. efsane film.

    ben bir sinema televizyon öğrencisi olsaydım eğer bu filmdeki her kareyi baştan aşağı analiz ederdim. not alırdım. bulmaca gibi çözmeye çalışırdım kısacası.
  5. sevdiğim bir yakınım derdi ki sinema nedir diye sorsalar bu filmin adını söylerim. bana göre bu filmi diğerlerinden ayıran faktör filmin doğal ve sade olması. basit olaylar ve konu ancak bu kadar doyurucu ve etkileyici anlatılabilirdi. her konuda başyapıt niteliği taşıyan bu film, western filmlere ön yargıyla yaklaşan kişilere bile kendini sevdirmeyi başarabilmiştir.
  6. okko
  7. üçlemenin diğerleri gibi bu filmin de müziklerini (bkz: ennio morricone) yapmıştır.

    çocuk yaşta izlerken bu nasıl iyi diye sormuştum babama. iyi işte demişti. ben bunları yapsam bana kotu dersiniz dediğimdeyse, iyi dediysek de aziz değil, diğerlerine gore daha iyi işte demişti. ben kabullenmeyince, koşullara gore iyi, kotu gibi kavramlarının değişebileceğine dair bir şeyler anlatıp, başından savmıştı.
  8. koskoca üçlemede esas adamın bir isminin olmaması da serinin ayırt edici noktalarından biridir.