1. ben şahsen tanırım. karşılıklı bir seferde teke tek 2-3 saat konuşmuşluğum bile vardır. en az 20-30 kere çeşitli uzunluklarda laflamışızdır. ama hemen hemen her seferinde yeni tanışmışız gibi baştan alır. ben de hiç hatırlatmam daha doğrusu hiç hatırlatmazdım 2 gün önce konuştuk diye.

    efendi, saygılı, kibar ve terbiyeli bir adamdır. ağzından argo kelime çıktığını hiç duymadım. siyasi bir yönü vardır ama sekter ve sabit fikirli değildir. karşısındaki insanı dinler, anlamaya çalışır. laf kalabalığıyla vs baskın çıkmaya çalışmaz. mütevazidir, oldukça mütevazi. bir kere televizyonda söylediği üç, beş kelamı övmüştüm ''o da değil aslında ama teşekkür ederim.'' gibi bir şeyler söylemişti.

    güler yüzlü, şen şakrak bir adam değil ama günlük hayatında o basına düşen demeçleri gibi atarlı giderli bir insan hiç değil.

    oyunculuğuna gelince, ilyas salman türk sinemasının bir döneminin yıldızlarından, ciddi gişesi olan aktörlerinden biri. çocukluğumda çok güldük o filmlere ama hem derinliği olan işler değiller hem de o kadar çok kendilerini tekrar ettiler ki bir yerden sonra sıkıldık sanırım. bu kendini tekrar etme ve derinliği olmama durumu ilyas salman filmleri özelinde bir durum değil. aynı şeyleri kemal sunal, şener şen vs içinde rahatlıkla söyleyebiliriz. bunların yanında, naçizane düşüncem, yanda usul usul akan bir tarz olması gereken ve bu şekilde sevimli bulup geçeceğimiz işleri ana akım haline geldiler ve çok yıprandılar.

    bir de başlığa göz attım ama bahsedilmemiş sanırım göremedim. ilyas salman'ın sanırım en sevilen ve benim de en beğendiğim filmi çiçek abbas'dır. şener şen'e ezildi falan feşmekan denmiş, açın izleyin, elbette muazzam bir film değil ama oyunculuk olarak ezilme durumu kesinlikle yok.
  2. türk sinemasının en itici aktörlerinden biri.
    mevzu tipi değil, içinin tipsizliği.