1. cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan bugünler de sık sık ağzında " imf bizden borç istedi " cümleleriyle dolaşıyor.

    peki bu işin aslı, astarı nedir, ne değildir diye hep beraber bir araştırma yapalım.

    öncelikle imf'nin resmi internet sitesine girip baktığımızda ne bir duyuruda ne de bir başka yerde böyle bir şey yazmıyor. mali tablolar, yardım edilen ülkeler, ortaklar hepsi var ama bir tane türkiye'den borç istendi haberi yok?
    acaba birileri imf adına mı türkiye'den borç istiyorlar?

    bi hayal edin, cumhurbaşkanının telefonuna imf başlıklı bir mesaj geliyor, lütfen kendisini imf yetkilisi olarak tanıtıp sizden borç para isteyenlere itibar etmeyiniz. :))

    imf 2012 yılında olası küresel çapta büyük bir ekonomik kriz ve önlemler konusunda yaptığı toplantıda krize karşı neler yapılabilir diyerek risk analizleri yapmaya başladı. kendisine üye 188 ülkeye çağrıda bulundu.

    üye ülkeler arasından 37 tanesi olası bir krizde imf'den talep olması durumunda imf'nin kullanımına açmak üzere 456 milyar dolar verme sözünde bulundu. yani tahaddüt etti. dikkat çeken olay şu, listede abd yok. ama konumuz bu değil.

    türkiye'de 2012 yılında toplam tahaddüt miktarının yüzde 1'i sayılacak miktarda yani 5 milyar dolarlık bir tahaddüt gerçekleştirdi. bu olası küresel bir krizde imf tarafından yine üye ülkelerin kullanımına açılacak para.

    japonya 60, almanya 55, çin 43 milyar dolar borç verebilirim, dedi. cari fazla vermese de fransa, 42 milyar dolar taahhütte bulundu. “ damdan düşenin halinden damdan düşen anlar ” misali ciddi miktarda taahhütte bulundular. italya 31, ispanya 19 milyar dolar verebilirim, dedi.

    yani ortada verilmiş bir borç olmadığı gibi, kapım çalınırsa 5 milyar dolar borç vermeye hazırım sözünden başka hiç bir şey yok. üstelik böyle bir krizde türkiye imf'den para kullanması da söz konusuyken...

    kısaca özetlemek gerekirse, imf her ülkeye sorduğu gibi, ülkemize de sordu. olası bir ihtiyaç halinde bana borç verebilir misin diye. her ülkenin yaptığı gibi türkiye cumhuriyeti devleti de veririm dedi. her ülke kendi çapında ki bir miktarı tahaddüt de bulundu. biz toplam kredi tutarının %1 miktarınca tahaddüt de bulunduk. muz cumhuriyeti de imf'ye borç verebilirim dedi olayın en kısası.... ama bizim millete göre çok büyük bir şey bu...

    ver mehteri...
  2. ulan
    bak ulan diyorum (başlığı açan arkadaşa değil, bu palavraya inanan zırtopozlara diyorum)
    imf, bir banka değildir, bir banker kuruluşu değildir, binaenaleyh borç alıcı bir kurum değildir!
    milyar dolar servetiniz olsa gitseniz imf'ye "ben sana faizsiz (bak faizsiz bir de) borç para vereceğim" deseniz kimse sizi şeyine sallamaz. ama lanet olsun bu ülkede hayatı borç para-kredi döngüsünde geçip düzlüğe bir türlü çıkamadığı halde bu palavraya inanan yığınla insan mevcuttur. ilaveten bu söylemi ilk dile getiren kişi de cumhurbaşkanı değil, ahmet davutoğlu denen kişidir.