1. zamanında yazılmış ve silinmiş bir yorumdahain kunduz'un da hakkında yazdığı deyimlerdir.
  2. your hand is on the job your eye is on playing: elin işte gözün oynaşta
  3. elephant in the room

    son donemde cok duyuyordum, anlamini uzun sure sozluk karistirmadan tahmin etmeye calistim ve dogru sonuca ulastim. "odadaki fil" deyimi ortada cok buyuk bir problem oldugunu fakat kimsenin konusmak istememesi olarak tanimlanabilir, guzel bir metafor.
  4. feeling blue= kötü hissetmek

    for example, i am feeling blue because of my tests= sınavlarım yüzünden keyfim kaçık/ kötü hissediyorum
  5. “don't count your owls before they are delivered."

    gerçek hayatta kullanıldığında pek anlaşılmayacak olan, muggleların "don't count your chickens before they hatch" deyiminden çevrilmiş albus dumbledore deyimi.

    gelecekte olmasını istediğimiz ihtimali durumlara göre plan yapmanın yanlış olduğunu anlatır.
    kuz
  6. if i wear your shoes.. (senin ayakkabılarını giyiyor olsaydım).
    yani senin yerinde olsaydım, senin şartlarında şunu şunu yapardım gibi tavsiye cümleleri gelir ardından
  7. "if, if's and but's were candy and nuts, we would all have a merry christmas."

    keske'ler ve ama'lar seker ve fistik olsaydi hepimiz mutlu bir noel gecirirdik: yani o kadar coklar ki herkese yeterler anlaminda.

    sheldon cooper'dan ogrendim efendim, evet.
  8. jack of all trades but master of none: elinden her is gelen, on parmaginda on marifet olan, ama hicbirinde uzman olmayan kimse.
  9. !---- spoiler ----!
    alkolikler için gelsin:
    hair of the dog: aslında çivi çiviyi söker gibi bir şey. akşamdan kalmışlığın en iyi tedavisinin içmeye devam etmek olduğuna dair inanış.
    !---- spoiler ----!
  10. all hands on deck : herkes iş başına gibi bişey.