1. tanim: ingilizce'nin gelistirilmesi amaciyla dilbilimciler tarafindan yapilacak olan calismalari kapsar.

    ingiliz dilbilimcilerle "ingilizceyi gelistirme yollari" uzerine ortak calisma yurutmek icin bu ay icerisinde londra'da olmayi planliyordum ve de bu sebeple ingilizcemi acilen gelistirmem gerekiyordu, sans eseri bu basliga rastladim da yukaridaki girilerden faydalandim. (*:swh)
  2. en ama en etkili yöntemi bir süre yurtdışına çıkıp bir dil okuluna ya da kursuna yazılmaktır. bir şekilde türkçeden uzaklaşınca insan ister istemez öğreniyor.

    (bkz: altyazılı dizi izlemek)
    (bkz: altyazılı oyun oynamak)
  3. tamamen mecburiyetle doğru orantılıdır. maçayı sıkmak zorunda kalınca öğreniliyor mesela.
    bak yurt dışında sağlam öğrenilmesinin nedeni bu. elin mahkum konuşacaksın arkadaş.
    haliyle ingilizceyi konuşmanın yolları hava limanlarından filan geçiyor.
  4. farsça hocamız demişti ki "okumadan yazamaz, dinlemeden konuşamazsınız bir yabancı dilde". bu açıdan öncelikle okumak ve dinlemeye yoğunlaşmalı. sonrasında imkan bulup konuşma ve yazma pratiği edinmeli.

    uyguladığım ve faydasını gördüğüm bir kaç yöntemden bahsedeyim.
    - gazete okumak. anladığın kadar artık. gazeteyi alıyorsun, birinci sayfadan son sayfaya kadar baştan sona okuyorsun. gazete okumak sıkıcı gelmiyor insana. çünkü içinde envaiçeşit konu var. hürriyet daily news ile başlanıp, yabancı gazetelerle devam edilebilir. yalnız bu yöntemde mümkün olduğunca, hatta hiç sözlük kullanılmamalı. böyle olunca kelime dağarcığı bi hayli genişliyor. çok faydasını gördüm bunun. bu yöntem, sadece reading'i kapsayan kpds vb sınavlar için faydalı olacaktır.
    - yabancı dilde dinlemeler yapmak. bu film olur, vidyo olur veya çeşitli sesli meydalar. biraz ingilizceniz varsa filmleri altyazısız izlemeli. çok kritik sahnelerde anlamadığınız nokta olursa, altyazıyı aktifleştirip, konuyu anladıktan sonra yine eskisi gibi devam edebilirsiniz. ama hiç kullanmamak en iyisi.
    film yanında, sizi sıkmayacak zevkli vidyolar izleyebilirsiniz. bunun menbaı da youtube. benim izlediklerim: sevdiğim dizilerden kısımlar, yabancıların yaptığı sosyal deneyler, belgeseller. favorim ise saturday night live. komedinin hakkını veriyorlar gerçekten.
    dinlemeyi aynı zamanda telefonunuza indireceğiniz ders, sesli kitap veya konferans gibi dosyaları dinleyerek de yapabilirsiniz. örneğin spor yaparken. hem maliyetsiz, hem de eğlenceli oluyor. ben bu tür dinleme için open yale courses kullandım. tavsiye edilir.

    ne olursa olsun, sizi sıkmayacak, aksine eğlendirecek, böyle olduğu için de hergün sıkılmadan az da olsa yapabileceğiniz yöntemler edinin. çünkü dil, anadiliniz de olsa, unutulan bir şey ve sürekli ilgi ister.
  5. bizim türk insanının 'yumurta kapıya dayanma' olayı gelmeden birşeyleri halletme çabası pek olmamıştır.

    genede kendinizi geliştirebilmenin en temel yolu imkanınız varsa yurtdışında anadili ingilizce olan ülkelerde eğitim almanız. saçma da olsa tarif etmeye çalışın kendinizi bu tip olaylar hafızanızda o kelime veya cümle ile ilgili daha kalıcı olarak aklınızda kalmanıza vesile olacaktır emin olun. (tabiki orada gidip türklerle takılmayın)

    bunun dışında kesinlikle ingilizce altyazılı filmler izleyebilirsiniz

    son olarak mesleğiniz ile alakalı terimlerin anlamlarını iyi öğrenmeniz gerekir bu size iş hayatınızda mutlaka kolaylık kazandıracaktır.
  6. kesinlikle benden alınmayacak tavsiyedir.
    geçen gün altyazısız video izleyim dedim. anladığımla anlatılan apayrı şeyler çıktı. pes ettim.
  7. ingilizceyi geliştirmenin yolu boğazdan geçer. valla.