geleceğin mesleklerinden birisi. tuhaf gelebilir ama bu sabah konuya biraz kafa yordum. kısaca özetlemek gerekirse öncelikle beyin naklinin mümkün kılınması, arkasından bıçak altına da yatmadan bilinç naklinin mümkün kılınması ile dünya maddi anlamda güçlü grubun güçsüzleri avlayıp bedenlerini giyeceği bir noktaya ulaşacak.

ihtimal olarak da konuşmuyorum bundan eminim bütün bu sistemler, stoklanan paralar boşuna değil. zengin sınıfı hem devlet hem de halk tarafından boşuna korunmuyor. bir çeşit evrimsel süreç olabilir, sonsuza kadar yaşayacak insan ideali olarak görülüyor olabilirler. (aksi halde hiçbir iş yapmayan bu asalaklara, miras sistemine vs neden isyan etmiyoruz değil mi?)

zaman geldiğinde bilinç nakli mümkün olduğunda bazı insanların bilinçleri bedenden bedene aktarılacak ve sonsuza kadar yaşayacak. işte o dönemde kitlesel insan avcılığı gündeme gelecek. bedenlerimiz giyilmek üzere avlanılacak ve bu erdem olarak nitelendirilecek, insanlığı gücü, erdemi, tanrısallığı, bilincin sonsuzluğu, maddesel evrenin mağlubiyeti olarak adlandırılacak.

sevgili varoluşçular, bedenlerinizi zenginlerin bilinçlerine verir misiniz? ya da bilincinizin robotik bir bedene naklini kabul edip yaşamak ister misiniz? peki sevgili dindarlar fani dünyada bedeninizin bir önemi var mı verin gitsin, bilinciniz sonsuza kadar tanrıya iman edebilir, ibadet edebilir. var mısınız? peki sevgili hedonistler size tıpkı bugünün zenginlerinin imkanları gibi haz duygusu veren robotik bedenlerde bilincinizi sonsuza kadar yaşatmak ister misiniz? neden olmasın? sevgili filozoflar, sonsuza kadar düşünmek ister misiniz, gözlem yapmak, her şeyi bilmeye çalışmak, binlerce kitap okumak yazmak, sonsuza kadar yaşamak, ölümsüzlüğü tatmak ister misiniz? verin bedeninizi, alın robotunuzu, bilincinizi yaşatın ve avcılardan kurtulun.

insan avcılığı mesleğinin yok oluşu da böyle olurdu herhalde.