-
zamana yaymak gerek. bir anda oluşan hislere de güvenmemek gerekiyor bu açıdan bakıldığında. hayat yolunda pek çok eşik var ve bu eşikler karşısında bürünülen tutum ve davranışlar size inanılmaz derecede klavuzluk ediyor.
bir de karşınızdaki insanın sizde bıraktığı his çok önemli. ne yaparsanız yapın kafanızda soru bırakıyorsa uzak durmakta fayda var. zararı dokunabilir ibaresinin bir başka hali tezahür etmiş olabilir o hissiyat içinde. -
bedel gerektiren bir eylemdir. -
hala tam manasıyla yapamadığım eylemdir... -
insan hakkında kişisel bilgilere sahip olmaktır. adı, yaşı, mesleği, gibi bilgiler. onu tanımlarken kullanabileceği bilgiler, birinden bahsedilirken kimden bahsedildiğini anlamaya yarayacak bilgiler.
kimse kimseyi tam olarak tanıyamaz, kendini tanımak bile zor olurken zaman zaman. insanları herşeyiyle tanıyayım, huyunu suyunu en ince detayına kadar bileyim...
ee, sonra?
sonra da huyunu suyunu beğenmeyeyim, değiştirmeye çalışayım. onda sevmediğim özellikleri sayıp değişmesini bekleyeyim.
sonuç olarak, bahsedilen anlamda "tanınan" insana şu sözlerle veda edeyim:
"ben seni çok yanlış tanımışım. " -
imkan olsa her gün bir kişiyi bu kümeye sokmayı düşündüğüm eylem.
niye tanışmıyoruz laan diye sordurtmuştur. -
İnsandan başka hiçbir canlıda bu şekilde gerçekleştiğini ummadığım ilginç bir deneyimdir.
Bir insan tanıyorsunuz, o kadar itici, o kadar tiksinç. Görür görmez, "bu nasıl adam lan?" diyorsunuz. Her hareketi gözünüze batıyor yani o derece. Kaseti ileri sarıp, çok değil bir ay sonrasına gittiğimizde bakıyoruz ki bu adamla çok samimi bir dost olmuşsunuz. Az daha ileri sarıyorsunuz, bu adamın yanındaki başka bir insanı tanıyorsunuz, onla iş yapıyorsunuz, hem siz kazanıyorsunuz hem o, resmen hayatınız değişiyor.
Asıl surprize gelelim. Kaseti biraz daha ileri saralım. İlk başta itici gelen ama sonra dost olduğunuz adamla birlikte tanıdığınız ve iş yaptığınız ,size para kazandıran başka bir insan sayesinde bir üçüncü insan daha tanıyorsunuz ve sonuç: O üçüncü insanla evleniyorsunuz...
Ne kadar ilginç değil mi? İnsan Gerçekten Hayret Ediyor! -
bence mümkün olmayan durumdur. çünkü bizler tanıdığımız tüm insanları bir şekilde sınıflandırıyoruz ve tasnifi de onun en ağır basan özelliği üzerinden yapmaktayız. örneğin çok sıkı bir arkadaşınız var her şeyinizi açabiliyorsunuz lakin oturduğunuz yerlerde elini cebine atmakta çekiniyor ve şaşırıyorsunuz. şaşırıyorsunuz çünkü sıkı dostunuzdan bunu beklemiyorsunuz. burada ortaya çıkan bence şu ki herkes kendi sıkı arkadaşına kafasındaki dost tanımını yapıştırıyor.diğer bir neden, insanın neredeyse hiçbir olaya ve insana objektif yaklaşamayan bir canlı olmasında. birbirini tanıyan bir toplulukta herkesin tanıdığı x kişisi neredeyse herkes için farklı bir karakterdir. çünkü hepsi farklı görür.peki böyle bir durumda insanı tanımak mümkün mü ? -
bence çok heyecanli bir seruven.
elbet guzel olan her sey gibi zor, hele tanimaya deger bir insan bulmak.
birini, askla ya da arkadasca bir sevgiyle farketmez, tanimak
onun yildizlara bakarken dusunduklerini bilmek
tuhaf kucuk huylarini ogrenmek
anlamsiz korkularini, kucuk mutluluklarini bilmek
paha bicilemez bir guzellik
bir insani tanidikca iliskinizin aldigi sekil cok heyecan verici.
kimsenin anlayamayacagi kucuk ayrintilardan beraber zevk almak, ortak bir dil gelistirebilmek, bir fotograf gorup gorur gormez donup gozgoze gelmek ve gulumsemek...
cok uzaklarda da olsaniz onun o an tam da nasil hissettigini kelimelere ihtiyac duymaksizin anlayabilmek
bunlar deger bicilemez harika seyler -
insan kendini tanıyamazken başkasını tanımak diyosun zor -
tanışmak gerekir önce, tanışmadan tanınmaz insan.