1. çok derin bir konudur bu . sosyologlar , antropologlar bile bu işin için içinden çıkmamaktadır . şahsi fikrimi soracak olursanız :

    betonlaşmış şehirler , betonlaşmış kalpler .
  2. (bkz: aşk)

    bütün gücümü benden alan, beni acizliğe sürükleyen duygu. birdaha evlerden irak.
  3. kötüleştirme ama ne anlamda ? kötü bir insan olması mı yoksa aciz olması mı ?
  4. kişinin karşısındaki insana umut bağlamasıdır.
    ama öyle böyle değil baya bir umut bağlayacaksın arkadaş.çünkü sen ona göre duygusuz bir insansın.sen kimsin ki! sen kırılamazsın bir kere.senin kalbin yok,ruhun yok,duyguların yok! o yüzden fazla umutlanmayacaksın arkadaşım.fazla kaptırmayacaksın öyle kendini pat! diye.sen sonuçta kırılmazsın çünkü senin hislerin yok.sen kimsin ki!
  5. para
  6. travmatik bir olay yaşamak, sürekli hor görülmek, anne ve babanın kötü davranması ve son olarak ruhunun da kötülüğe meyilli olması
  7. çıkar çatışmalarıdır genelde. yükseklere çıktıkça rüzgar daha sert esmeye başlar. ortada çıkar çatışması büyük rantlar yokken herkes iyi. hak yiyebilecek, çıkar elde edebilecek imkana kavuştuğunda, pastanın diliminin büyüğünü alma ihtimali doğduğunda ne yapacaksın? aşağılarda rekabet yokken dostluk kardeşlik iyilik kolay. güç istenci. kimilerine göre böyle.
  8. naiflikten, mütevazilikten, iyi niyetten, alttan almaktan bugüne kadar hiçbir fayda görmemek. kötü olayım bir de bakalım nolacak dediğimde herkes bana karşı daha iyiydi.

    "insanlar ince insanları daha kolay kırıyorlar."

    az ve öz kişiye iyi olmak yeterlidir. geri kalan insanlar bu iyiliği hak etmiyorlar.
  9. günlük olaylar iş , okul , aile etc.