1. bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur.
  2. insanlar iyi yönde değil kötü yönde değişiyor. daha umursamaz, sorumsuz, kıymet bilmez varlıklar oluyorlar. herkes kendi için yaşıyor başka kimseyi önemsemiyor. tabii ki karşındakini kendi hayatının önüne geçirmek değil kastettiğim sadece karşındaki insanı da belli bir ölçüde önemsemek.

    bazen şaşıyorum hiç umulmadık insanlar ummadığım hareketler sergiliyor. herkes bir üstünlük havasında, laf sokma telaşında.. hayatı birbirimize zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayan saçmalıklar.

    keşke herkes kendine dönse baksa neydim ne oldum dese.
  3. insan değişmez, sadece size gerçek yüzünü göstermemiştir ya da siz görememişsinizdir. ben 26 yaşına geldim bunu söyleyebilirim.
  4. insan gelişiminin her anında değişim kaçınılmaz. gerek fiziki, gerek kafa yapısı ve düşünceler, gerekse sonucu olarak ruhsal; kişiliğe dair. sürekli olarak hayatın içinde körüklü bir ateşe maruz kalırken zaten, değişimin olmaması tuhaf olurdu değil mi?

    su, toprak, hava gibi temel elementler misali insanların değişmezleri vardır elbet. yedisinde neyse yetmişinde de o'dur lafıdı, ağızlardan boşa çıkmamış hali hazırda. yaşadığım sürece bu sözü bir çok kez söylemişimdir; söyleten olmuştur.

    kavisi biz hayatımızda ne yöne vermek istiyoruz; eksiğimiz nedir, bizi biz yapan etmenler nelerdir ki geliştirelim... bunları bilmek mühim.

    son bir kaç ayda bile çok fazla erozyona uğradım düşünsel olarak ve bu sırada çok düşünmeme fırsat doğdu. bakış açılarımı oradan oraya yatırdım, evirdim çevirdim. değişim bu süreçte kaçınılmaz olan işte.... memnun muyum; evet. zamanı ve insanları hayatım adına doğru yere koymayı öğrendim ve devamı içindeyim.
  5. her şey bir devinim içindedir. platon
    insanlar da evrenin bir parçası olduğu için, değişim içindedir.
    devinim: süregelen hareket, sabit kalamama olarak adlandırılabilir.
    her zaman her şey değişime uğrar 3.boyutta.
    çünkü mekânsal ve zamansal durumlar söz konusudur. zaman sürekli ileri doğru aktığından (en azından şimdilik) ve mekânlar da zamanla birlikte değişime uğradığından, insanlar da bu değişime ayak uydurur, bir saniye önceki benliğiniz ile şu an arasında bile fark vardır.
    değişmediğini iddia eden herhangi bir canlı, en azından bu boyutta, katiyen yalancıdır.
  6. önceden değişmekten korkardım,değiştirmek istemezdim kendimi,değişemem sanırdım.
    özellikle geçirdiğim son bir yılda öyle bir değiştim ki herhalde geçen seneki beni getirseler oturup kavgaya tutuşurdum. bu değişimden kendi adıma çok huzurluyum ama geriye dönüp eskiden daha huzurluydum dediğim dönemlerim de oldu.
    sonuç ne olursa olsun değiştiğini hissetmek çok güzel bence,değişebileceğini bilmek insanı özgür hissettiriyor.
  7. aslında sadece bu konu hakkındaki düşüncelerinizi merak ettiğimden açtığım konu başlığıdır. misal benim bu konudaki yaklaşımım tamamen farklıdır;

    kişi hakkındaki duygu ve düşüncelerim değişmez,etkilenir.etki, akabinde değişim getirdiği söylense de pek öyle olmaz.şöyle ki;

    tanıdığım (veya tanıdığımı sandığım) haliyle,artık tanıyamadığımı düşündüğüm zamanda,kişinin (yeni) düşünceleri (eski) düşüncelerine eklenir.değişir demiyorum,eklenir.

    kişi,aynı kişidir. düşünceler,aynı düşüncelerdir.duygular,aynı duygulardır.
    fark;(yeni) düşüncelerin/duyguların (eski) düşüncelere/duygulara göre daha ağır basması..

    birine "içinde halen iyilik olduğuna inanıyorum"denilmesinin sebebi de bana göre budur
  8. neyse ki.

    eğer değişmeselerdi gerçekten garip olurdu.
  9. insan toprak gibi, aslına sadık aslında. ne kadar emek verip yeşillendirirsen erozyondan o kadar uzak kalır, kaybı da kontrol eder. ama ne kadar bakımsız bırakılırsa, kendini beslemekten uzak kalırsa o derece de yok olmaya mahkumdur. bu minvalden bakılınca içte, değişim şarttır.
  10. fiziki yönünü ele alarak şunu söyleyeyim
    uzun süredir ailemin yüzünü görmüyorum malum şehir dışında öğrencilik zor oluyor bugün öylesine bi skype yapalım dedik bizimkilerle babamın bıyıkları saçları daha bi beyazlamış saçları daha bi dökülmüş her zamankinden daha bi duygusal.
    benim de gözlerim doldu tabi.
    alışmak istemiyorum...