1. bu gün farkına vardım;
    meğerse terleyip duş alıp diğer güne kârlı çıkıyormuşum.

    yoksa neden sabah yapmayayım ki ?
  2. özendiğim insan, yorgunluktan yada üşendiğimden ( yada her ikisi de olabilir) yapamadığım ama yapan insanları görünce de özeniyorum.
  3. spor çıkışı işe giden insandan daha az mutlu olan insandır.
  4. belirli çalışma saatleri olan insanlar için geçerlidir.
  5. işe gitmeden bisiklete binip, çıkışta da yüzmeye gidiyorsa endorfin patlaması yaşayan insandır.
  6. bir noktadan sonra azim ve bağımlılığın iç içe geçtiği bir spor olduğu için, bunu yapan kişi ya çok azimli bir kişiliğe sahip olduğundan ya da işyerinin stresini atmak için bunu yapmaya ihtiyaç duyduğundan yapıyor olma ihtimali yüksektir. her halükarda, saatleri belirli bir iş düzeni ve belki de daha da önemlisi olarak yakın ev-iş-salon üçgenine sahip olması olası ve/veya gereklidir.
  7. evet bu benim. o 5 günün 3'ünde iş çıkışı spor yapıyorum. aslında baktığınızda mazoşistçe bir davranış, pratikte pek bir açıklaması yok. sabahın 8'inden akşamın 5 buçuğuna kadar kafayı düzdürdükten sonra çıkıp bir de fiziksel olarak kendimi yoruyorum, sınırlarımı zorluyorum falan. ama bazı sebepler ortaya koyabilirim. bazı insanlar daha sağlıklı bir hayat için, bazıları başkalarına daha güzel görünmek için, bazıları da endorfin bağımlısı olduğu için bunu yapıyor olabilir. bunların hiçbiri benim öne süreceğim sebepler olmazdı. spor yapmaya, ve yarışmaya yaklaşık 9-10 yaşlarında başladığım için ufak bir alışkanlık durumu var ama asıl sebep 'dibi' görmek, evet dibi görmek. nasıl yani? şöyle ki bütün gün boyunca kafa düzen insanlar, yolunda gitmeyen işler, hayatın genel yoğunluğu falan derken ben her yeni günün sonunda beklendiği gibi sıkıştırılmış hidrojen tankına dönüyorum. bu biraz da tahammül sınırlarımın askeri lise yıllarının yıpratıcılığı ve sinir bozuculuğu sebebiyle baya bir düşük kalmasından kaynaklanıyor. konuya geri dönersek, işte günün sonundaki bu halden kurtulmamın yegane ve en zararsız yöntemi spor yapmak. olabildiğince kendimi yorarak ve zorlayarak o bir buçuk saatin sonunda dibi görmek benim için orijine geri dönmek demek, ve tankta ertesi gün için biraz daha yer açmak demek. dibi görmekten kasıt, soyunma odasında oturduğunuzda kafanızı önünüze alıp yavaş yavaş nefes alırken nasıl da bitkin olduğunuzu fark etmeniz ve tek derdinizin nefesinizi düzenlemek, eve gitmek ve duş alıp yatmak olduğu o anı yaşamak. o an bitmiş durumdasın, herhangi bir şeye karşı kendini savunamazsın, sinirlenemezsin, kibirli olamazsın ve dahası bitmiş olan güne dar pek bir şey düşünemezsin. ve sonunda vücudunda yükselen hormonlar sayesinde doğru olanı yapmış olma hissinin verdiği rahatlıkla kafanı yastığa koyarsın. belki yine kolay uyuyamazsın ama en azında zaman daha hızlı akar gözlerini kapadığında.

    ya da bütün bunların yerine eve gider 3-4 bira, yarım paket sigara içer yatarsın ama zaman daha yavaş akar gözlerini kapadığında.
  8. güzel insandır, kendine değer veriyordur...

    bir tanesini tanımak da beni mutlu etmektedir...
  9. sadece spor yapıyordur. ne zaman yaptığının önemi yoktur. ne yapsın? öğle molasında mekik mi çeksin?