1. toplu halde yapildiginda ilginc durumlar ortaya cikarabilen bir olaydir, bi animi paylasayim:

    bundan 4 yil evvel, diger 11 kisi ile beraber su an calistigim firmanin is gorusmesine davet edilmis idim. gorusmeden onceki gun, herkesten sabit bir formatta kendini tanitici kisa bir konusma hazirlamasini istemislerdi: bu isi neden istiyorsun, hayallerin neler vs, bir de kendin hakkinda begendigin ve begenmedigin 3 sey nedir.

    gorusme gunu bir iki kisi konusmasini tamamlayip sirasini savdiktan sonra gruptan, yasi biraz buyuk gorunen (30'a yakin), acikcasi kanimin da isindigi bir eleman cikti, ben de pur dikkat dinlemeye basladim.

    iste 3 begenmedigi ozelligini soyledi bir cirpida, sonra basladi 1. sevdigim ozelligim caliskan olmamdir, 2. iyi ozelligim insan iliskilerindeki basarimdir, 3. begendigim ozelligim ise... ee, 3. ozelligim... hay allah, unuttum heyecandan... bi saniye, hatirlayacagim... bi saniye, bi saniye... hah, 3. iyi ozelligim ise hafizamim cok guclu olmasidir! dedi ve ben koparak sandalyeden dustum...

    oyle bi koptum ki iki elimle agzimi kapatiyorum, yine ses cikiyor... ben haric kimse de dogru duzgun dinlememis oldugundan millet saskinlikla donup bana bakmaya basladi... adamin da butun morali bozuldu, hevesi kacti...

    sonra ara verildi, gidip adamdan ozur dilemek istedim, ama gulmem gecmiyor ki, gitsem pata kute girisecek bana adam kesin... ise alinmadi bildigim kadariyla, ama samimi olarak cok uzuldum. insallah baska gorusmelerinde benim gibi bi densize denk gelmemistir.

    2011-07-27
  2. işe başlamak için gereken görüşme.

    27 temmuz 2011'de yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

    uzun süredir işsizdim artık yaşım 30'a da dayanmıştı. en sonunda bir firma beni iş görüşmesine çağırdı. benden önce iki kişi çıktı sanırım hafızamı zorluyorum ama tam hatırlayamıyorum. 3. olarak ben kürsüye çıktım, ha şu görüşmesinde bir farklılık vardı herkes kendinde en sevdiği ve sevmediği 3 özelliği sıralayacaktı.

    ben başladım saymaya tam hatırlayamıyorum ama ilkine çalışkan olmam dedim sanırım, ikincisine insan ilişkilerimde başarılıyım veya buna benzer bir şey dedim işte üçüncüye de biraz düşündükten sonra hafızam kuvvetlidir diye cevap verdim.

    karşımda tahta sandalyede oturan belli ergenlikten çıkamamış çocuk gülmeye başladı. güldükçe gülüyor herkeste buna bakıyor mal mı diye kimse anlamadı niye güldüğünü zaten o kadar yüzüme bakıp gülünce benim moral motivasyonum kalmadı, bitti. özür falan da dilemedi benden zaten yanıma gelse biraz zor giderdi yanımdan.

    o gün bugündür işsizim, hala beni işe alan bir firma çıkmadı. belki de o densiz arkadaş olmasaydı şuan çok farklı yerlerde olacaktım. yıllardır onu arıyorum, bulan olursa mesaj atarsa sevinirim.
    mert
  3. önceden bir etrafa ve çalışanlara bakma fırsatınız varsa mutlaka değerlendirin (stalk serbest). az çok kafanızda bir fikir oluşur zaten. görüşme sırasında da önceden gördüğünüz tiplere göre bir şeyler söylersiniz. hayattaki hedef ve hayallerinizden bahsetmeyin, sonra almıyorlar. ben beş sene sonra kendimi japonya da gördüm diye alınmadım, mesela evli, mutlu, çocuklu, on kardeşine bakıyor izlenimi verseydim alınabilirdim gibi geliyor.
    jury
  4. biz seni ararız
  5. erkekler için bir çok konuda ekstra zorludur. hizmet sektörü hangi cinsiyetçi neden anlamadığım şekilde kadın eleman arıyor. kadın pazarlamacı, kadın muhasebeci, kadın avukat. özellikle prezentabl avukat arayan ilan gördü bu gözler.

    hele ki erkekseniz sizden beklenen hep her yere koşmanız. seyahat engeliniz var mı gibi. bir de askerlik. lanet askerlik

    -merhaba mentat beyle mi görüşüyorum ilan için aradık geçerli mi hala
    +evet buyrun
    -askerliğinizi yaptınız mı?
    +hayır ama tec..
    -teşekkürler iyi günler

    şeklinde diyaloglar yaşatan görüşmelerdir.

    öte yandan telefon faslını atlatıp ofise girerseniz, başka mesleklerde de vardır ama, iş arayan genç bir avukatsanız:
    -6.30ta mesai bitiyor ama iş kalırsa yapıp çıkıyoruz (her gün 8-10da çıkılıyor)
    -haftasonu da çalıştığımız oluyor(her hafta)
    -prim veririz (yalan)
  6. sadece özgeçmiş ile başvurmayla yapılanında (tanıdık vasıtasız yani), iş başvuran için biçilmiş kaftan(*:sadece adımı yazmadıkları kalmıştı ilana, o derece) olsa da olumsuz sonuçla ayrılınabileceği tarafımca test edilip görülmüş, bir nevi mesleki kavşak tabelası. ha kötü mü oldu, bence çok da iyi oldu, çok da güzel oldu o ayrı :)
  7. of of! yeni bir iş görüşmesi daha yaptım, bir saat ingilizce sınav, sonra bir saat 2 müdürle de mülakat. tanışmak için çağırmışlar; onlar için kolay tabi, bu kaçıncı yahu el insaf bizde insanız. "geri doneriz " diyorlar tabi mutlaka oyledir. bakalım bundan ne çıkacak beklemedeyiz yine. sinirliyim bu kadar zor mu mesleğini icra etmek. iş var beğenmiyolar diyenleri hele boğasım geliyo. keşke okumasaydım daha stressiz bi hayatım olurdu.
  8. normal şartlar altında iş arayan kişi kurumlara başvuru yaptıktan sonra tekrar çağrılır detaylı değerlendirme yapılır.

    daha önce iş başvurusunda referans olan bir tanıdık çalışabileceğim biriyle tanışınca adama babamın numarasını vermiş benim haberim yok. akşam babam telefonda biriyle konuşuyor benden bahsettiğini anladım da ne olduğunu çıkaramadım annem koştu geldi baban senin yerine iş görüşmesi yapıyor diye. haliyle sinirlendim kızım sizi arasın onunla görüşün desene hadi o kadar profesyonel olmadın seslen de geleyim ben konuşayım adamla di mi? ama babadır bi şey demedim işi de sormadım tripli tripli bekliyorum açıkçası. annem soruyor babama iş neymiş nerdeymiş falan diye. işin benim olduğu aklına geldi sanırım, mavikus gidip görüşsün bakalım ne olacak dedi bende tribim belli olsun diye "babam gider görüşür ya ne gerek var" dedim ki babam asıl bombayı patlattı "yok yarın bu tarafta bi işleri varmış öğleden sonra uğrayacaklar bize"

    eve görücü patron geliyor. çiçeği çikolatayı unutmaz umarım.
  9. her seferinde askerlik adını duymaktan bıktım.
    adam soruyor anlatıyorum. mali müşavir stajı yapıyorum diyorum. sgk soruyor cevaplıyorum, mevzuat soruyor cevaplıyorum. hiç teklemeden gidiyorum. konu askerliğe geliyor takılıyor. "26 yaşındayım, zaten 30'a kadar kimse beni alıp götüremiyor. en fazla idari para cezası oluyor yakalanırsam onu ödüyorum" diyorum, kimseye anlatamıyorum. neymiş, 4 sene sonra askerlik için işten çıkınca yeni eleman mı arayacaklarmış! 4 seneye kim öle kim kala, belki sen ölüp gidersin diyemiyor insan işte. veya belki ben 2 sene sonra daha iyi bir yer bulup basıp gideceğim. şimdiden 4 sene sonrası için mutlak bir öngörü yapılmaz ki! bizim kurumsal "mış gibi görünen" firmalarımız uzun vadeli planlama, profesyonellik filan gibi şeyleri çok başka yerlerinden anlıyor.