içime dert olmuş durumdur. bugüne kadar tuttum, tuttum ama nereye kadar?! bütün seri boyunca (bkz: captain tsubasa) oyuna olumlu anlamda müdahalelerini saysak iki elin parmaklarını geçmez ama ne hikmetse japon milli takımına kadar yükseldi beyimiz.

misaki'nin geldiği bölümde sakatlanıyor ve takım rezil durumdayken birden shutetsu'yla alay eder duruma geliyor. enteresandır, maçın sonunda nankatsu lise karmasına seçilen üç devlet okulu oyuncusundan biri o. milli takım gençler şampiyonalarına falan katılıyor, takasugi falan ilk 18'e bile giremezken, urabe maçları memleketinde, televizyon karşısında takip ederken ryo ishizaki adlı zat-ı muhterem sahada.

hâlâ anlamlandıramadığım o baklava dilimi şeklindeki defansın sağında jilet vuruşuyla nam salmış kasap soda, liberoda tsubasa ayarında oyuncu olan ama kalp malp ayağına hakkı yenen misugi, misugi'nin önünde yürüdü mü çimleri kaldıran jito, ama sağ..? hiçbir özelliği bulunmayan, hatta düz adam bile olamayan ishizaki.

j serisinin (bkz: captain tsubasa j) 46. bölümde özbekistan maçı var meşhur; takımın 7 oyuncusunun dağda bayırda çalışıp en azman haliyle geri döndüğü falan... o maçın başında tsubasa herkesi anlatırken "onun bilmemnesi var, bunun bilmemnesi" falan diye sayıyor, ishizaki için "neşe kaynağımız" diyor. ulan moral ekibi mi bu? sahada ne işi var adamın sırf sizi güldürüyor, ediyor diye? çek aoi shingo'yu sol beke, tren gibi bindirme yapsın dursun orada. hücumcu bol nasıl olsa. ishizaki'nin işi ne orada? tamam, efendi çocuk, özverili çocuk, eyvallah. ama arkadaş, sempati ayağına da milli takıma kadar yükseltilmez ki biri?

siz orada cast mühendisliği yapacaksınız diye takım bok yoluna gidiyor, haberiniz yok. ama ne hikmetse artık, seri boyunca bir kere toho maçında kojiro'nun şutuna kafa sokan, bir kere de shutetsu maçında kuş kafesini kıran ishizaki takımın "görev adamı" olup çıkıyor. lan bu adamın bu takıma başka bir katkısını göstersenize bana? yok! aksine kaç tane saçma sapan hatası yüzünden gol yedirmişliği var yani takıma.

tamam, yapın yine karakter çalışmanızı falan ama saha dışından falan yürütün. oyundaki en kral futbol adamlarından olan koç kira evinde saki içerek gönüllerimizde taht kurdu, bulursunuz ishizaki için de bir şeyler. ama saha içinden olmuyor o iş arkadaşım.

90'larda hakan şükür'ün kaçırdığı toplara saç baş yolmuş bir nesil olarak çok dert etmeyiz maçta yediği naneleri ama meiwa'da kojiro'nun yokluğunda canını dişine takıp harikalar yaratmaya çeyrek kalana kadar çabalamış cengaverler varken, efendime söyleyeyim matsuyama'nın yıllarca emek emek eğitip takım oyununu öğrettiği o kadar furano oyuncusu varken ishizaki'nin milli formayı giydiğini görmek insanın adalet duygusunu yerle bir ediyor.