• youreads puanı (9.00)


  1. bu akşam yemin ettim
    seni bir daha öpmemek için
    ben ki bütün duvarlarını
    afişlerle donatıp
    yumruğumla kanatmışım
    rezil bir aşktı
    bütün arkadaşları miting alanlarında
    ve mezarlıklarda bırakmıştım

    istanbul ey istanbul ey
    acılar kraliçesi
    umudun ve direncin yorgun anası
    ve ey çıldırmak üzere olmanın
    çamurlu ikonası
    tırnaklarım kopuyor
    görmüyor musun

    bir ben miyim kapıları şaşıran
    her yokuşun başında
    bir ben miyim ekmek arasına
    canını doğrayıp doğrayıp yutan
    bir kedi bile sağarken yüreğini
    telaş içinde yavrusuna
    ey acımasız acuze
    utan şu türbelerinden
    minarelerinden utan

    istanbul ey istanbul ey
    acılar kraliçesi
    savaşın ve bozgunların gariban çiçeği
    ve ey teslimiyete düşmenin
    o hazin gerçeği
    bayraklarım kanıyor
    sormuyor musun

    kadınların ki omuzları hicran
    saçları ihanet sarısı
    çocukların ki yağmur emiyor
    yıkılası kaldırımlardan
    en ücra genlerime alyuvarlarıma
    kılcal damarlarıma ruhuma kadar
    bıktım
    iliklerime gömlek ceplerime kadar sızan
    bu allahsız yağmurundan

    istanbul ey istanbul ey
    acılar kraliçesi
    ihtişamın ve sefaletin çaresiz bacısı
    ve ey çürümenin yok olmanın
    amansız sancısı
    ciğerlerim çatlıyor
    duymuyor musun

    hangi pencerene çıksam
    o salya sümük pezevenk suratları
    hangi caddene dökülsem
    o şangur şungur düş kırıkları

    bütün bu ezginler tükenenler
    yerlere serilenler tutunamayanlar
    sarsmıyor mu seni hiç
    bunca infilak
    bunca isyan çığlıkları

    istanbul ey istanbul ey
    acılar kraliçesi
    aldanışların ve hüznün
    yalancı tanrıçası
    ve ey ruhu kirlenmiş gecelerin
    cilveli yosması
    intihar anı geldi
    beni öpmüyor musun

    ağlamak istemiyorum yenildim sana
    hikayenin özeti bu
    bir istimlak gibi ödedin
    ve çiğneyip geçtin maceramı
    şimdi ben
    suçlarımı didikleyen bu martı sürüsüyle
    şimdi ben hangi şehirde soğuturum
    zonklayıp duran bu yaramı

    istanbul ey istanbul ey
    acılar kraliçesi
    ihanetin ve ihbarların
    arkadan dolaşan bıçağı
    ve bütün ödeşmelerin yüzleşmelerin
    erkekçe vuruşmaların kaçağı
    beni harcadın ulan
    beni sattın
    utanmıyor musun?...