• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
Yazar Canan Tan
iz - canan tan
yakın çevremizde benzerlerini görebileceğimiz gerçeklikte bir baba-kız öyküsü... babasına hayran verda, hatta âşık. biricik kahramanım diyor onun için. ne var ki, yıllar önce annesiyle babasının boşanmasından sonra ayrı düşmüşler birbirlerine. çatışmışlar, çelişmişler ama sevgileri içten içe hep sürmüş.

kariyerinde zirveye ulaşmış ünlü avukat vedat karacan'ın intiharıyla başlıyor öykü. bu beklenmedik ölümün ardında yatan gizi çözmek verda'ya düşmektedir. geriye dönüp baktığında yüzleştiği keşke'leriyle, pişmanlıklarıyla ve içini kavuran devasa bir özlemle sürecektir babasının izini...

minicik çocuk ellerimi avucunun içine hapsettiğinde, yüreğim yüreğinde eriyordu babacığım.
parmaklarım büyüdü diye mi tutmuyorsun artık ellerimi?
keşke hep küçük kalsalardı...

ne oldu da ayrıldı ellerimiz baba?
hiçbir zaman soramadım bunu sana. sormak istediğimde fırsat olmadı, fırsat olduğunda cesaretim...

soluk soluğa okuyacağınız, farklı bir canan tan romanı...

(arka kapaktan)

bir kadının hem nefretini hem de sevgisini kazanan bir baba.
verda babasından nefret eden aynı zamanda babasına aşık bir kadındır. bu yüzden baba mesleği olan avukatlığı sürdürür. bir anda vefat eden babasının bütün davaları ona kalır. verda davalara bakacak mıdır?

öte yandan evliliği de pek iyi gitmez. bir oğlu vardır ve kocası 'boşanmış çiftlerin çocukları da boşanmaya meyillidir.' tezini savunur. sahi anne-babası boşanan insanlar boşanmaya meyilli midir?


  1. kendimi bir anda içinde bulduğum kitap. 'ben verda olsaydım...' diye kurduğum cümlelerin sayısını bilemiyorum. benim için en güzel cümlesi 'bekliyorlardır şimdi beni. çeşit çeşit reçelleri sıralamıştır şimdi sofraya nergis. otlu gözleme de yapmıştır belki.' o sofra gelir gözünüzün önüne. cümleyi okurken aklıma ilk gelen 'portakal reçeli de vardır belki?' olmuştu. belki...