james joyce

Kimdir?

james augustine aloysius joyce (1882 - 1941) irlandalı yazar.

katolik bir ailedendi. dublin üniversitesinde çağdaş dilleri öğrendi (1902). özellikle karşılaştırmalı dil bilgisiyle ilgilenerek sağlam bir kültüre sahip oldu. tıp öğrenimi için paris'e gitti, bir yıl sonra dublin'e döndü. bir müddet ders verdi. 1904'te tekrar avrupa'ya geçti. bir süre paris'te kaldıktan sonra italya'nın trieste şehrine yerleşti (1906). trieste'de ingilizce dersleri vererek geçimini sağladı. 1907'de şiirleri yayınlandı: chamber music (oda müziği). 1914'da hikâyelerini topladığı dublinliler'i londra'da çıkardı. asıl ününü romanlarıyla sağladı. şair ezra paund'un yardımıyla ilk romanı sanatçının bir genç adam olarak portresi, the egoist dergisinde tefrika edildi, 1916'da da kitaplaştırıldı. ulysses'i de tefrika edilmeye başladıktan sonra 1922'de tamamladı. joyce'un bu eseri dizgi yanlışlarıyla doluydu. aslına uygun yeni baskısı ancak 1984'te yapıldı.

hemen bütün eserlerinde doğup büyüdüğü dublin'i merkez alır. sanatçının bir genç adam olarak portresi'inde kendi hayatını konu edinen yazar, altmış kadar dilden aldığı unsurları birleştirerek yazdığı son romanı finnegan akşamları'nda (1939) aile fertlerinin bir gecede gördükleri rüyaları anlatır. joyce, zor anlaşılan bir yazar olarak bilinir.



  1. ‘Çevrilemez’ James Joyce yapıtı, yakında iki farklı çeviriyle Türkçede!

    bu güzel haberi okuduğuma çok sevindim.

    çeviren isim ise Umur Çelikyay kendisi ile birde röportaj yapılmış.
  2. gündelik hayatta kelimelerle olan ilişkisini merak eder dururum, yoksa hangi hasta ruhlu o kusursuz bilinçakışı yuvalarını oluştururdu?

    ben hastalandığımda leopold bloom'un, o kıvrak düşünceli, her konuda bir bilgisi olan, bir toplu iğnenin yarım asırlık tarihini baştan sonra anlatabilecek bloom'un metne gömülü bilincinden bir kaç ışık yılı uzakta kalıyorum..
    kendisini pek sevmezmiş irlandalılar, belki de dublini ve dublinlileri anlatırken kullandığı karamsar yollara sığınan özlemin farkına varamamışlardır hala, bilemiyoruz..

    diğer yazarlarla da ilginç ilişkileri vardır. hangileri efsanedir hangileri gerçektir bir tanı koymak zor tabi ama özellikle hemingway ile yaşadıklarına dair anlatılagelen hikayeler bana abartı gelmektedir. öte yandan proust ile karşılaşmalarına dair bahsi geçen diyaloglar -ki gerçek olduğuna inanırım- insanı zevkten dört köşe yapabilmektedir.