• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.50)
kadın beyni - louann brizendine
"nihayet bir kadın bu konuya el atıyor."
-melis alphan - milliyet -

aslında her insan hayatına kadın beyniyle başlar. dişi, doğanın başlangıç halidir. ancak hamileliğin 8. haftasından sonra testosteronun iletişim merkezine yayılmasıyla bu üniseks beyin erkek beynine dönüşür. bu süreçte saldırganlık ve cinsellik hücrelerinde de artış görülür. testosteron seli gerçekleşmezse, kadın beyni değişmeden büyümesini sürdürür ve hücreler iletişim ve duygusal gelişim merkezlerinde yoğunlaşır.

peki, bu farklılaşma neleri etkiler?

nöro-psikiyatr dr. louann brizendine bu etkilerden bazılarını şöyle sıralıyor:

kadınlar günde 20.000, erkeklerse 7.000 kelimeyle konuşur.

seks düşüncesi bir kadının beynine günaşırı uğrarken erkeklerin neredeyse hiç aklından çıkmaz.

kadınlar, erkeklerin hiç hatırlamadığı kavgaları asla unutmaz.

bir erkek, karşısındaki insan ağlamadıkça ya da çok üzgün görünmedikçe onun neler hissettiğini anlayamazken, bir kadın ufacık bir mimik ya da bakıştan karşısındakinin ruh halini çözebilir.

"hayatı futbol, kanepe ve seks üçgenine sıkışmış biri ne kadar karmaşık olabilir ki?"
-mansur forutan - akşam-

"brizendine, kitabında kadın beyninin macintosh, erkek beynininse pc olduğunu anlatıyor."
-serdar devrim - hürriyet-

"siz de benim gibi oğlunuz ya da kızınızın büyümesine şaşkınlıkla şahitlik ediyorsanız vakit kaybetmeden brizendine'in kadın beyni'ni okumanızı öneririm."
-eyüp can - hürriyet-
(tanıtım bülteninden)


  1. pek bir iddialı kitap. temel argümanı erkek ve kadının farklı davranışlarının hormonsal farklılıktan kaynaklandığı.

    konu hakkında bilimsel bilgisi olmayan biz sıradan okuyucular için oldukça ikna edici. nitekim yazarı da yabana atılacak birisi değil. university of california'da halen öğretim üyesi olan bir profesör.

    ancak kitabı biraz araştırınca, bilimsel yaklaşımdan uzak şekilde kaleme alındığı konusunda genel bir konsensus olduğu anlaşılıyor. hatta söz konusu olan bilimsel sonuçları çarpıtan, dayanaksız iddiaları bilimsel sonuçlarmış gibi yutturmaya çalışan bir yaklaşım.

    hakkındaki bazı eleştiriler:

    nature dergisi

    new york times

    tanıtım bültenindeki coşkulu tavsiyeleri özet kısmına özellikle aldım. radikal bir iddianın doğruluğunu sorgulayan bir temkinlilik yerine zokayı yutmaya hazır şekilde ağızları açık bekleyen kanaat önderlerimizi güzel resmettiği için: nam-ı değer Melis Alphan, Mansur Forutan, Serdar Devrim ve bir zamanlar yaşam koçumuz eyüp can.

    edit: konu hakkında mesajlaşma sırasında kitabı gündeme getiren badboy'a selamlar.