1. kadın cinayetlerini durduracağız platformu, münevver karabulut cinayetinden sonra ülke çapında farkedilmeye başlanan kadın cinayetlerinin (bkz: femicide) durdurulması için, kadın katillerine indirim değil ağır ceza mottosu ile 2010'da aktif hayatına başlayan bir oluşumdur.

    evlatları, kardeşleri, arkadaşları öldürüldükten sonra ailelerin hukuki ve manevi olarak yanında olmaya çalışır, onlarla birlikte hukuk mücadelesi verirken davaları takip eder, 6284 sayılı kanun uyarınca davalar için takip ve müdahillik hakkı kazanmasının yanısıra madur kadın kardeşlerimize avukat, kalacak yer, çalışılacak iş ve en önemlisi her daim çalacak bir kapı olur.

    platformun öneri ve çabalarıyla aile ve sosyal güvenlik bakanlığı davalara avukat göndermeye başlamıştır.

    araştırmalarıyla kamuoyu oluşturmaya, halk nazarında kadın cinayetlerinin duyulmasını sağlamaya çalışmakta ve durumun vehametini gözler önüne sermektedir. bu bağlamda oluşturulan ve şiddetten ötürü hayatına kaybeden kadınlar adına yapılmış dijital bir anıt olan http://www.anitsayac.com/ dikkat edilesidir.

    kadınların "yaşam hakkı"ndan gayrı bir kar amacı gütmeyen oluşumum ısrarlı taleplerinin de neticesinde 8 mart 2012'de ailenin korunmasına ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun kabul edilmiştir. ^: olumlu ve olumsuz yanları ile^.

    sitesi sık kullanılanlarda bulundurulası http://kadincinayetlerinidurduracagiz.net/ , saygı duyulası, takip edilesi, desteklenesidir.
  2. bu hafta itibariye 16 ilde kadın katillerine "ağırlaştırılmış müebbet"in yasalaşması istemiyle kadınların sokaklarda anayasal hakları olan yürüyüşlerini gerçekleştirmelerine ön ayak olacak olan platformdur.

    neden ağırlaştırılmış müebbet diyenler ve il il eylem yer/tarihlerini öğrenmek isteyenler buraya bakabilirler.

    ayrıca (bkz: ağırlaştırılmış müebbet için sokağa)
  3. bianet'in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre, erkekler Mayıs’ta 26 kadın ve bir kız çocuğunu öldürdü; yedi kadına tecavüz etti; bir kadını fuhuşa zorladı; 27 kadını yaraladı; 31 kadın ve kız çocuğunu taciz etti. son 24 saatte 6 kadın en yakınları tarafından öldürüldü. 2015’in ilk beş ayında erkekler 120 kadın öldürdü, 49 kadına tecavüz etti, 103 kadını fuhuşa zorladı, 168 kadını yaraladı, 127 kadını taciz etti.

    anıt sayaç tıkır tıkır işliyor. durdurma iradesi var mı sizce herhangi bir kamu otoritesinde? cevabı bilenen bir soruya yanıt vermek kadar anlamsız şey yoktur. anıt sayaç

    yarın özgecan aslan'ın katilleri hakim önüne çıkacak tarsus'ta. ailesinin ve dostlarının desteğe ihtiyacı var. yalnız bırakmamak gerek.

    (bkz: anitsayac.com)
  4. bir kadın cinayeti daha. 18 yaşında gencecik emekçi bir kadın, cansu kaya, tecavüze uğradı, boğuldu ve suya atıldı. kadın cinayetleri politik değil de nedir? kadınlara karşı açılmış filli bir savaş var. yasta değil isyandayız!
  5. ankara kadın platformunun 18.06.2015 tarihinde yaptığı basın açıklaması metni:
    "geçtiğimiz pazar günü muğla’da kaybolan kız kardeşimiz cansu kaya tecavüz edilip öldürüldü ve bugün sabaha karşı mamak’ta bir kadın tecavüze uğradı. bu ülkede 2015 yılında 170 günde 144 kadın öldürülmüştür. her seferinde hepimiz. birimiz katledilince her birimiz aslında. ve daha kaçımız? her gün kadın cinayetleri haberleriyle uyanıyoruz. bu kardeşlerimiz kocası, sevgilisi, eski kocası, yani en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. boşanmak istediği için, kendi hayatına dair karar vermek istediği için, “kıskançlık” bahanesiyle, tecavüze direnme nedeniyle, ekonomik sebepler nedeniyle öldürülüyorlar. bir kişi daha eksilmeyeceğiz dediğimiz bu günlerde bizi bir kişi daha eksilten bu çürümüş sisteme, erkek egemen yasalara, cinsiyetçi medyanıza sabrımız kalmadı.
    sabrımız kalmadı tecavüzcüyü öldüren nevin yıldırım’a müebbet hapis verenlere
    sabrımız kalmadı tuğçe’yi öldürenlere 3 yıl ceza verenlere
    sabrımız kalmadı ülkenizin başkentinde tecavüze uğramaya
    sabrımız kalmadı köle pazarlarında kadınları satan işid’e destek verenlere
    biz kadınlar erkek şiddetine karşı mücadelemizi, kadın dayanışmasını büyük adımlarlar büyütüyoruz. kocasına, sevgilisine, abisine, babasına karşı direnen biz kadınların sayısı büyüyor canlarımız pahasına erkek şiddetine karşı mücadele ediyoruz kendimizi savunuyoruz
    biz kadınlar sokaklarda, meydanlarda, mecliste büyüyerek geliyoruz ve adaleti direnerek, bir araya gelerek getireceğiz
    bizler mücadelemizle adında kadın olmayan aile ve sosyal politikalar bakanlığı kadın bakanlığı yapacağız
    bizler mücadeleyle kadınlar aleyhine bütün eşitsizlikleri ortadan kaldıracağız
    bizler mücadeleyle kadın katillerine en ağır cezaların uygulanmasını sağlayacağız
    bizler mücadeleyle özgür bir dünya kuracağız
    bütün kadınları dayanışmaya, mücadeleye çağırıyoruz
    yaşasın kadın dayanışması!"
  6. şimdi açık konuşmak gerekirse ülkemizdeki kadın cinayetlerinin sorumlusu büyük oranda yine kadınlardır. şöyle açıklayayım; bizim kültürümüzde kadınların oğulları çok değerlidir. çocukluklarından itibaren paşa oğullarını, aslan oğullarını yerlere göklere sığdıramazlar. büyüyünce çok canlar yakacaktır paşa oğulları, can yakmak marifetmiş gibi. kızları güç bela ev dışına çıkabilirken beyimiz kavga eder, çapkınlık yapar, eve sarhoş gelir ama tabiki oğullarına bir şey söylenmez çünkü erkektir o. mini etek giyen tüm kızlar paşalarını ayartmak için giymiştir, oğullarıyla aynı ortamda gülen kızlar bile ona cilve yapmaktadır. ama tabiki hiçbiri dünyalara bedel oğullarını hak etmemektedir, zaten istememeleri gibi bir ihtimal akıllarına bile gelmez. bir de kendine tanınan tüm bu imtiyazlarının yanında kız kardeşi ablası falan varsa onun hayatı da paşamızın eline verilir. beyimiz bunlarla büyür. ailesinin külhanbeyi olan, egosu tavan, ailede her dişi varlığı-anneyi bile- yönetmeye alışmış beyimizin beyni tabi ki kendisine karşı koyan, kendi hayatını kendi seçen bir kadının varlığını görünce error veriyor. bu yüzden kendisine en ufak bir karşı koymayı, hayır denmesini abartarak onur meselesi namus meselesi yapıyor. ayrıca eğri oturalım, doğru konuşalım; bu ülkede kadına yapılan her türlü yaftanın, her türlü hakaretin çoğunu yine kadınlar yapıyor. kendi gibi giyinmeyen bir kadın hakkında 'hafif' diyen anneniz; kendinden çok sevgilisi olan kıza 'kaşar' diyen kız arkadaşlarınız. hatta hoş bulduğunuz bir çocuğun sevgilisini çirkin bulup 'kesin veriyo' diyen de sizsiniz.
    o yüzden bu ülkede önce bu kültürün yok edilmesi gerek. çocukların erkek ve kız olarak değil insan olarak yetiştirilmeye başlanması gerek. bu platform ilk önce bu işe bir el atsın, kadının kadına zulmünü bir bitirsin, ben eminim gerisi çok kolay olacak. gerçi nasıl yapılır, yapılabilir mi bilmiyorum. elimden gelen tek şey eğer ileride bir çocuğum olursa ona cinsiyet misyonu yüklemeden amcalara pipisini göstertmeden sadece sevgiyi ve saygıyı öğretmek olur; çifte standarttan ve hadsizlikten nefret eden her insanın yapacağı gibi.
  7. haber başlığını açıp olayı tariflemeye takatim olmadığı için buraya yazıyorum. emine bulut cinayeti... videoyu izlemedim ama internette yazılan kadarı bile canımı acıttı. bu resmen vahşet. kendinden güçsüze; kadına, çocuğa, hayvana, kimeyse artık, hissettirdiklerini yaşamadan ölmemeli bunun gibiler ama bu yaşattıklarını hissedebileceği ne yapılabilir ona bilmiyorum. kendi evladının önünde annesini katletmek, kadına kızına o son anları yaşatmak. babalık hormonal bir şey değil ama insanlığa ne oldu. başlıktaki gibi platformların, mahkemelerin veya cezayı hapiste kesen mahkumların yeterli olduğunu düşünmüyorum. kısa yoldan idam da çözüm değil, yaptığı şeyi biraz hissetmediği sürece. keşke iki yüzlü olmayan, ciddi düzenlemeler yapılıp uygulansa, gerçekleşmeden önlense ve sonlansa cinayetler, tecavüzler, tacizler.