• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
Yazar kolektif
kadınlar arasında - kolektif (murathan mungan'ın seçtikleriyle)
"bu seçkinin teması kısaca ve kabaca, 'kadınlar arasında aşk' diye tanımlanabilir. öte yandan her aşk hikâyesinin aslında kendinden başka şeylerin de hikâyesi olduğunun unutulmaması gerekir. kadınlar arasında yaşanan adı konmuş konmamış, bir ad konulmasına gerek duyulan ya da duyulmayan gönül bağlarının, duygusal, tensel çekimlerin; kendini gerçekleştiremeyen arzuların ya da sonuçları göze alınıp yaşanan tutkuların; bir ilişkiye dönüşememiş ya da zamanla derin bir dostluk ve himayeden koyu bir çekişme ve rekabete kadar farklı biçimler altında varlığını sürdüren köklü yakınlıkların hikâyesi de olabilir...

… sessizliğin ve dilsizliğin her çeşidine itilen, hapsedilen kimlikler üzerindeki toplumsal tehditler, ancak birbirimizin hikâyelerini tanıdıkça, dokundukça, anladıkça ortadan kalkmaya başlar. edebiyat, 'öteki' dediğinin hikâyesinde biraz da kendini bulmak demek değil midir?"

murathan mungan


  1. kadınlar arasında, metis yayınlarınca 2014 yılında yayımlanan, murathan mungan'ın hazırladığı seçki kitabıdır.

    “kadınlar arasında aşk” konusunda bu kitap için 23 farklı yazar tarafından yazılmış 23 öyküyü içerir. kitaptaki öyküler, hem farklı yaş gruplarından kadınları her sosyal gruptan, kent-kırsal ayrımı yapmadan tüm mekanlara ait kadınları ve onların hayatlarını sunar.

    kitabın önsözünde mungan, kadınlar arası aşk konusunun edebiyatta işlenişini tarihselliğiyle anlatır ve ii. meşrutiyet'i hazırlayan görece özgürlük koşullarının da etkisiyle 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başında türk edebiyatında ortaya çıkmaya başlayan kadınlar arası aşk temalı eserlere dikkat çeker.

    murathan mungan seçkilerine "yazarın popülaritesini ve ismini kullanarak ticari bir iş yapıyorlar. bu edebiyat değil” diyerek önyargıyla yaklaşmıştım önce. bir arkadaşım kadınlığın 21 hikayesi - murathan mungan hediye etmesiyle önyargım bir parça kırıldı. çünkü son derece tatmin ediciydi seçkinin içeriği. elbette ticari başarı kazanmak da kınanacak şey değil. yazarlar ve yayınevleri yazma ve yayımlama serüvenlerini nasıl sürdürecekler ki başka türlü? yayınevlerinin kendilerini bir şekilde ayakta tutabilecek projeleri hayata geçirmeleri de aslında benim gibi yerden yere vurmak yerine desteklenmeli diye düşünüyorum şimdiki aklımla.

    bugüne kadar "murathan mungan'ın seçtikleriyle" üst başlığı altında yayımlanan ressamın ikinci sözleşmesi, çocuklar ve büyükleri, yabancı hayvanlar, kadınlığın 21 hikâyesi, erkeklerin hikâyeleri gibi seçkiler, yazarların önceden yayımlanmış kitaplarında yer alan öykülerden derlenmişken, “kadınlar arasında” ise eşzamanlı olarak 2014 yılında yayımlanan “merhaba asker” ve “bir dersim hikayesi - murathan mungan” de olduğu gibi, önceden seçilip belirlenmiş bir temanın izini süren, yazarların bu kitaplar için özel olarak kaleme aldıkları öykülerden oluşuyor. daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış ve belirlenen temanın yazardaki algısının yansıması olarak ortaya çıkan birbirine yakın öykülerin bile farklı yazarların elinden ne kadar özgün bir şekilde kağıda döküldüğünü görmek özellikle çok keyif verici. tanışmadığım yazarlarla tanışmamı sağladı. tadımlık hazlar verdi öyküler. hazzı büyütmek ve yazarla daha çok haşır neşir olmak adına bu seçkiler sayesinde tanıyıp, sevdiğim yazarların kitaplarını alıp okumama vesile oldu. hiç de azımsanacak bir başarı değil bence bu.
  2. metis edebiyatı her çıkardıkları eserden sonra tekrar tekrar seviyorum. ayrıca yanılmıyorsam başka hiçbir yayınevinde 'kadın araştırmaları' gibi detaylı bir bölüm yok. belki sel'de olabilir anımsayamadım tam.

    bu kitap ise toplumun henüz alışamadığı ama var olan bir sevgiyi topluma rağmen yaşayan ya da yaşamaya çalışan kadınların yirmi üç hikayesini içeriyor. kimisi kentte kimisi köyde, kimisi yasaklı, kimisi tutsak birbirinden farklı kadınların arasında gelişen sevgi bağının, yakınlaşmanın ya da yasaklığın içerisindeki doyumsuz arzuların, metis edebiyatın birbirinden güzel yazarlarının elinden çıkmış, 'öteki' denilenlerin kaleme dökülüşü...

    aralarından en sevdiğim; bu kitap ile tanıdığım nermin yıldırım'ın "narin, ben geldim" hikayesi. hikayenin sonu geldiğinde kitabı bırakıp keşke bu hikaye bitmeseydi diye anlamsızca bir hüzüne kapıldım, romanı olsaydı da okusaydım. tadının damağımda kaldığı kısacık hikayelerden oluşmuş müthiş yaşantılar.

    murathan mungan tarafından yazılmış, arka kapağın alt paragrafında yer alan cümle ve yöneltilmiş soru ise ayrı değerli ve önemli.