• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
kanaldaki ev - georges simenon
çıkış kapısına doğru itiş kakış ilerleyen yolcu selinin içinde telaş etmeyen bir o vardı. elinde yol çantası, biletini görevliye vermek için sırasını bekledi. yaş tülünün altında başı dimdikti. brüksel'den trene saat altıda binmişti. hava karanlıktı. buz gibi bir yağmur yağıyordu. üçüncü mevki sırılsıklamdı. çamur içindeki yerler ıslak, cıvık bir buğuyla kaplı bölmeler ıslak, içinden dışından sular sızan camlar ıslaktı. islak giysili insanlar uyukluyordu.

saat sekizde hasselt'e gelince trenin de, garın da elektrikleri sönmüştü. bekleme salonlarında şemsiyelerden yol yol ıslak ipek kokan sular akıyor, sobaların başında yolcular kestiriyorlardı. çoğu, edmee gibi, karalar giymişti: bu bir rastlantı mıydı? yoksa, kendisi tepeden tırnağa karalar içindeydi, yastaydı ondan mı tuhafına gidiyordu herkesin koyu renk giymiş olması?


  1. genç bir kızın kendini ve hayatı tanımasını anlatan kitap. ama simenon bir hamleyle konuyu bambaşka yere götürmüş. kitap bir cenaze ve eve dönüş diyebileceğimiz bir yolculukla başlıyor. sıradan bir konu gibi başlıyor ama ailenin kanalla olan bağlantılarını öğrendiğim anda roman çatışması böyle olmalı dedim. kabalcı küçük boy güzel bir basım yapmış. özellikle dışındaki kap çok güzel.
    sezgi