• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (6.75)
kaplumbağalar - fakir baykurt
tozak köyü şu koca yeryüzünde, kıyıda köşede kalmış bin yamalı bir yoksul yorganı, alabildiğine kurak, bakımsız, unutulmuş. ahalisi desen günümüz köylüsü: hâlâ devletten medet uman, "hökümetimiz en iyisini bilir" diyen, cahil, kaba saba ama bir o kadar çalışkan, sahici ve vicdanlı. köyün eğitmen rıza'sı, muhtar battal'ı ve akıllı delisi kır abbas'ı gün olur akıl yürütür, el ele verir, köylüyü de peşine takıp bir bağ kurar, hem de taşlı bir tarlada, bin bir emekle, özveriyle ve gece gündüz çalışarak. tam ağızları üzümlerle tatlandı, yürekleri umutla doldu derken, hiç ummadıkları bir anda hükümetin tokadını yerler... ama ne tokat! bir anda, bürokrasinin çarkında bir çapak olup çıkarlar. hak hukuk ararlar aramasına ama neyin hakkı, neyin hukuku?

mazimizde yer etmiş ama bugün hala varlığını sürdüren sorunlara değinen, yalın ama zengin bir dille yazılmış, özgün ve aydınlık bir edebiyat eseri olan kaplumbağalar, yaratıcı ülkemiz köylüsünün olduğu kadar, onun bürokrasi karşısındaki çaresizliğinin ve cehaletinin de hikayesini anlatıyor. (kitap bilgileri idefix'ten alınmıştır.)


  1. fakir baykurt'un, ankara kalecik'e bağlı bir köyü anlattığı romanı.

    !---- spoiler ----!

    öncelikle romanın geçtiği köyün alevi köyü olduğu vurgulanır. hatta metinde "şarap ve şaraplık üzüm istiyoruz, sünni bağcılar bize satmıyor" diye diyaloglar vardır ki, eğitmen rıza çavuş'un (öğretmen değil, zira kendisi köy enstitüsünün ilkokul diploması olmayanlar için açılan eğitmen kursunu bitirmiş bir öğretmen vekili, müdürlük yetkisi olmadığından önemli evrakları zaman zaman köye uğrayan gezici müdür hamdi bey'e imzalatıyor) bozkırda üzüm bağı yapması da bundandır. ankara özelinde alevi köyleri daha çok çubuk ve kalecik ilçelerine bağlıdır.

    öte yandan ilçe merkezine gidildikçe yazar "kale"den bahsediyor. bu sebeple, iki ilçeden kalecik olduğunu söyleyebiliriz, zira ankara ilçelerinde başka kale yok.

    !---- spoiler ----!