-
- izledim
- izlemek istiyorum
-
youreads puanı (7.88)
orta yaşa gelmiş, ama hayatı boyunca kuralların hiç dışına çıkmamış bir adam olan kudret'in (cengiz bozkurt) hayatı, bir arkadaşı yüzünden karıştığı soygun vakası ve sonrasında aralarına katılan yeni arkadaşlarıyla bir anda değişir, kendini emektar toros'uyla birlikte gaziantep'e doğru giderken bulur. yol boyunca kudret ve arkadaşlarının başlarına hem tehlikeli, hem de komik birçok olay gelecektir.
kara bela filmi en iyi komedi filmleri listesinde yer almaktadır.
-
kara bela, burak aksak'ın leyla ile mecnun dizisinden sonra yazıp yönettiği ikinci sinema filmi. hızlı, akıp giden bir senaryo çıkmış ortaya. açıkcası fragmanı izleyince bu kez olmamış gibi hissetmiştim ama kesinlikle çok eğlenceli, güzel bir film olmuş yine.
kudret, kara bela adını verdiği arabasıyla bir yolculuğa çıkar. kısa zamanda kara bela bir kaybedenler ekspresine dönüşür adeta. ve peşlerinden türlü takıntıları olan bir zabıta-polis-mafya ekibi gelmektedir. tabi ki aşk yine gönüllerde.
yazmadan edemeyeceğim, bir palyaço sahnesi var ki umut salacak leyla ile mecnun severlerin yüreğine :) -
burak aksak ne yapsa izlerim, ama bu sefer beklentilerimi karşılayamadı demeliyim. eğlenceli mi evet ama bir leyla ile mecnun olamayacağı gibi bana masal anlatma dan sonra yükselen çıtaya olmamış. -
15 eylül 2016'da çıkacak olarak kalmış aklımda. filmi bugün izleme fırsatım oldu.
(bkz: burak aksak) 'ın işleri, herkesin bildiği üzre absürd mizahın en sağlam, donanımlı örneklerinden biridir. türkiye'nin son dönem mizah anlayışına pek çok katkı sağlamıştır bu herifin işleri.
öncelikle beklentiyi yüksek tuttuğumu ve bu filmin bunu karşılayamadığını söyleyebilirim.. (bkz: baatin) işi ''pıçaklarım''lı komikliklere gidilmiş. bir kaç sahnede ''leyla ile mecnun''a atıfta bulunulmuş.. kurgusunun da çok iyi olduğunu söyleyemeyiz. bir rüya uğruna yolla düşmüş bir adamın başına gelen olayları işliyor. bremen mızıkacıları misali katlanarak büyüyen karakterleriyle birlikte felaketler silsilesi başlarından eksik olmuyor.
ama tabii ki şöyle de bir durum var: bu filmde hiç tanınmamış yahut az tanınmış oyuncuları izleseydik berbat bir iş olduğunu tereddütsüz söyleyebilirdik.
fakat (bkz: leyla ile mecnun) 'dan, (bkz: kardeş payı) 'ndan pek izlememiş de olsam (bkz: ulan istanbul) 'dan yüzlerine aşina olduğumuz (bkz: cengiz bozkurt) , (bkz: seda bakan) , (bkz: erkan kolçak köstendil) ve (bkz: cihan ercan) 'ı izlediğimiz zaman ''sanki çok sevilen bir dostu, yakın bir akrabayı görmüşçesine mutlu oluyoruz.''
bu bağlamda film her ne kadar komik olmasa da, eski bir dostu görmenin mutluluğuyle tebessüm ettiriyor. -
bir burak aksak filminden ne bekliyorsam onu bana sunmuş olan yapım.
iş yerinde beni en çok motive eden şeylerden birinin çay olduğunu hatırlattı bana öncelikle. ağızdan çıkan her şeyin dua niyetine olabileceğini de... birçok sahnesinde kahkahalar attım. mükemmel dans şovu ile gözlerimin pası silindi. ve tabii ki tam hüzünlendim, gözüm dolacak derken bir kahkaha daha...
filmin özeti: hala nefes alıyorsak bir umut hep vardır.
*****
not: sinemaya gitmek, tek kişilik bir faaliyettir. -
güldüm mü? güldüm tabii ki gülünmez mi burak aksak yönetiyor, erdal bakkal oynuyor.. ilk sahneyi tahmin edemeyen insanın ya iq'su düşüktür yada hiç film izlememiştir. biz burak aksak'tan tahmin edilebilirlik potansiyeli olan film beklemiyoruz, şaşırtmasını bekliyoruz. ha senaryo kötü falan değil , şuana kadar girmiş komedi filmi , kıllı adam türevlerinden bin kat iyi senaryosu ve karakterleri var fakat burak aksak diyince leyla ile mecnun'dan dolayı insan üst düzeye çekiyor çitayı ve öyle izliyor filmi. fazla beklentileri karşılamayacak bir film.