1. karabasan günümüzde uyku felci olarak geçiyor lakin geçmişte insanların tam bir kabusu idi. hem geçmişte nasıl olduğunu hemde günümüzde ne olduğunu sebeplerin anlatacağım.

    öncelikle karabasan uykudan tam anlamıyla uyanamama sorunudur. her insanda olabilir. basitçe anlatmak gerekirse vücut ve beyin bir bütündür. ikisi aynı anda hareket ettiğinde ahenkle dans eden bir çift gibidirler. lakin bazı durumlarda bu dans bozulur. karabasanda bu durumlardan biridir. uyku sırasında vücudumuz geçici felç geçirir. bunun sebebi rüyalardaki hareketleri o anlığına beynimiz gerçek olarak algılar. yani rüyamızda birine tokat attığımızda uyurkende tokat atmamız gerekirdi. bunu engelleyen şey uyku felcidir. uyku felci bizim uyanmamıza yakın olduğumuzu süreçte ortadan kalkar ve bizde yavaş yavaş hareket ederiz. bazen -çok nadirde olsa- beynimiz vücudumuzdan önce uyanır. vücut hala felçli olduğu için hareket edemez, bağıramaz. beynin uyanmasından yaklaşık 20-60 saniye sonra felç ortadan kalkar lakin bu süreçte beynimiz çok korkar.

    peki beyin neyden korkar? beynimiz her zaman bilinmeyenden korkar. biz hayatımızda hiç kalem görmediysek ondan korkabiliriz. veya köpek görmediysek korkarız. konuyu dağıtmadan dönelim geceleyin olan karabasana. beynimiz gece bilmediği şeyden korkar. buda göremediği yerdir. genelde odadaki en uzak köşe, kapının arkası vs olabilir. bu sırada sanki üstümüze oradan birşey geliyormuş gibi olur. bunu beynimiz kendi kendine yapar. amaç vücudu tehlike sinyalini artırıp erken uyandırmaktır.

    geçmişte ise karabasanı genelde cezalandırıcı olarak görmüşlerdir. bazı dillerde bilinmezlikten gelene cin, şeytan, hayalet gibi sıfatlar verilmiştir. hatta henry fuseli nin 1781 yılında çizmiş olduğu şu resim bazı şeyleri açıklıyor.

    son olarak sebeplerinide kısaca yazayım. düzensiz uyku saatleri, aşırı stres, uyku hapları gibi birçok sebebi vardır.

    nacizane tavsiyem böyle birşey olduğunda korkmadan geçmesini bekleyin. bi inanan olarak dua okuyun falan demicem çünkü pek bir işe yaramıyor.
  2. bu akşam başıma gelen hadise. uyku felcidir şöyledir böyledir biliyoruz ama gel de bunu panik halindeki bilincine anlat.

    olay aynen şu şekilde gerçekleşti:

    sınava çalışalım geceleyelim derken baktım saat 15.30 olmuş ikindilemişiz nerdeyse. yattım ranzamın alt kısmına hemencecik uyudum.önce güzel güzel rüyalar görüyorum sonra bir baktım avukat olmuşum takım elbiseler falan tabi mutluyum ilk davamı aldım takılıyorum öyle. ne yazık ki hevesim kursağımda kaldı çünkü karşı taraftaki sanık üstüme atlayıp beni boğmaya başladı. aniden uyandım sanki hala üstümde biri beni boğmaya çalışıyor. hava da kararmış. elimi ranzanın merdivenine attım kendimi kaldırmaya çalışıyorum olmuyor. en sonunda bıraktım kendimi bu sefer de ne sesim çıkıyor ne elim kolum hareket ediyor. bir inanmayan olarak önce şehadet getirip sonra felak nas ve alak süresini okumam (felak nas neyse de niye alak) ardından sesimin çıktığını duyunca anne anneciğim diye bağırmam şuan çok komik gelse de o anki korkumu unutamıyorum (gerçi bugün oldu niye unutayım zaten). ayrıca birisinin adımı söylediğini duymam büyük ihtimal beynimin bir oyunu olsa gerek çünkü o sıralarda evde kimse yokmuş (oo çok spiritüel). ilginç bir deneyim.

    belki siz de bir gün hayvan gibi yorulup ikindi vakti tok karnına uyursanız kendi çığlıklarınızı duyabilirsiniz hatta yeterince korkarsanız karabasanları bile görebilirsiniz...
  3. Karabasan

    türkiye'nin çizgi romanda ilk süper kahramanı. fantastik- korku kategorisinde sınırlı seri olarak dört sayı yayımlanmış.
    dört sayıyı defalarca okudum, çizgileriyle, diliyle, hikayesiyle gayet hoşuma gitti.