• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (9.00)
Yazar leyla erbil
karanlığın günü - leyla erbil
karanlığın günü'nde erbil, kadercilikle tanrıtanımazlık, baskı ile özgürlük, batıl inançla akılcılık arasında parçalanmış modern türk insanının üzücü durumunu incelemektedir... bu yapıt yaratıcı gücün bir zaferidir.-talat sait halman-karanlığın günü'ndeki muhteşem portreler geçidi içinde benim en fazla dikkatimi çeken kişi asiye oldu. çünkü erbil, asiye kişiliğinde çok az bilinen dahası yeni yeni tanımlanan ve belirlenen psikolojik bir bozukluğu sergiliyor. (...) asiye türk edebiyatında "trouette sendromu" gösteren benim bildiğim ilk ve tek roman kişisidir!-güven turan-leyla erbil, yazında kendi kendini aşma çabasında didinir dururken, hep üslubu olan bir yazardı ve sanatsaldı. gazete üslubuyla yazmadı, salt toplumbilimsel olma yavanlığına düşmedi, okuyucuyu avlayacak temalar üretmedi. piyasaya vurmadı kendini...-demir özlü-karanlığın günü'nde leyla erbil, bir aydın yazar olarak, annesinin bellek kaybından toplumun bellek kaybına geçişlerle amnezinin romanını kurgular. kral lear'den beri demansın edebiyatta yer aldığı belki de en önemli yapıttır karanlığın günü... gerçek bir yaratıcının otobiyografik öğeleri içeren bu başyapıtı, tıp ve psikiyatri pratiğine çok önemli eleştirilerin de getirildiği edebiyatımızdaki nadir yapıtlardandır.-cem mumcu- (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. leyla erbil ile tanıştığım kitap karanlığın günü. okuması en başlarda kolay gibi görünmüyor, biraz zor, biraz da içine çekmiyor sanki okuyucuyu. yazarın etkilendiği isimler joyce, beckett gibi yazarlar olunca normal diyorsunuz sonra. genel olarak sembollerle bezeli bir anlatım var (bkz. joyce).
    hareketli yetmişli yılların ardından gelen umudunu kaybetmiş seksenler, toplumun hafızasını yitirmiş o karamsar hali, kimsesiz ve karanlıkta devrim diye haykırarak silinen bir çok yüz.. birdenbire fakirleşen aydınlar ve onların burjuvazi yaklaşımlarıyla şekillenen bir edebiyat dünyası. kadın yazar olmanın çıkmazları ve ya kendini bu topluluğun içine kabul ettirmenin peşinde koşan hevesler. hepsinin ortasında kendini arayan sanki kuyruğunu kovalayan bir köpekmiş gibi ruhunu rüzgarda savuran bir kadın, neslihan. içinde bulunduğu çevre, içinde yaşadığı ülke, başının üzerindeki çatı, kafasındaki noktasız ve yerine varamayan düşünceler, çocukları, çocuk gibi kocası, unutmuş bir anne. kısacası pek çok şey ve daha çoğunu da düşünmeye iten bir kitap.
    nesli