• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
kavgam - karl ove knausgaard
norveç oslo'da doğmuş olan yazar karl ove knausgaard, tüm dünyada edebi bir sarsıntı yaratan kavgam adlı 6 kitaptan oluşan romanlar serisi ile tanınmaktadır. kavgam'ın ilk kitabı 2009'da basıldıktan hemen sonra beş milyon nüfuslu norveçte büyük bir sansasyon yaratarak yarım milyonluk bir satış hacmine ulaşmıştır. serinin etkileri dalga dalga yayılarak amerika ve avrupa'yı derinden sarsmıştır. kavgam kısa bir süre içinde 22 dile çevrilmiş ve knausgaard'ı dünyanın en sıradışı edebiyat fenomeni haline getirmiştir.


  1. kitap Türkçeye kendi dilinden çevrilmiş ki bu bence önemli bir artı.
    kitabın "tadımlık" bir bölümünün de okunabileceği bir sitesi var
    yakında dizisini ya da filmini yapmasalar bari ... en azından tüm ciltler Türkçeye çevrilmeden.
    mesut
  2. !---- spoiler ----!

    (...) yazarak dünyayı kendim için açmak istiyordum...

    !---- spoiler ----!
  3. norveçli yazar karl ove knausgaard’ın yazdığı, otobiyografi türündeki altı ciltlik kavgam’ın ilk cildi ile karşınızdayım. 2013’te monokl yayınevi tarafından türkçeye çevrilen kavgam, otobiyografi türünde olmasına rağmen okuyucuya “başkasının hayatını okuyorum” yerine “başkasının hikayesini dinliyorum” yakınlığını sunuyor. yazarın kendini hayatını neden anlattığını çok merak ettim.-gerçi iyi ki anlatmış da ben de okumuşum- knusgaard’ın gerekçesi şöyle:
    “kavgam’a başladığımda, hayatımdan ve yazdıklarımdan bıkmıştım. harika ve büyük bir şey yazmak istedim, hamlet ya da moby dick gibi bir şey ama kendimi çocuklara baktığım, bezleri değiştirdiğim, karımla kavga ettiğim ve hiçbir şey yazamadığım küçük bir hayatın içinde buldum. bebek bezleri hakkında yazmak utanç vericidir, saygınlıktan uzaktır. ama elimdeki buydu işte.”
    böyle de alçak gönüllü bir abidir işte. hayatını süslemeden sıradan bir şekilde anlatan knausgaard, akıcı ve sade bir anlatımla sürükleyici bir kitap ortaya çıkarmış. özellikle kitabın ilk bölümünü bir çırpıda okuyuverdim. betimlemeleri çok detaylı olmasa da okurken beni norveç’e ve 80li yıla götürmüş kadar oldu.
    kitap, yazarın sekiz yaşındayken yaşadığı ve onu etkileyen bir olayı anlatmasıyla başlıyor. sayfalar ilerledikçe aile ilişkilerini, arkadaşlıkları, aşkı ve tutkuları sanki bir dostumuzmuşçasına samimi bir şekilde anlatıyor. bunların yanında hayatla ve ölümle ilgili güzel tespitler, aforizmaları da barındıran kavgam beni iki günlüğüne esir aldı diyebilirim. yaptığı çıkarımların bir çoğunda kendimi bulduğumu, gördüğümü de söylemeden olmaz. aşk ve aile ilişkilerini anlattığım kısımlar, tekrar tekrar okunacak cinsten. spoiler vermek istemiyorum büyüsü bozulmasın. bence hamlet veya moby dick kadar olmasa da türüne göre epey büyük bir yapıt olmuş.
    kavgam, alışageldiğimiz otobiyografi kitaplarının aksine farklı bir tat sunuyor. yalınlığı, içtenliği ve derinliği ile alınıp okunması gereken bir kitap. şu an için sadece ilk cilt türkçeye çevrildi. yayınevinden edindiğim bilgiye göre bu ay içinde ikincisi çıkacakmış. sabırsızlıkla bekliyorum. kitapla kalın, hoşça kalın.
    puanım: 8.7/10
    “kalp için hayat basittir: atabildiği kadar atar. sonra durur.”