1. aslında hepimiz biliyoruz bunu. her şey bir camın kırılmasıyla başlıyor.

    "birkaç kırık penceresi olan bir bina düşünün. camlar tamir edilmemişse vandallar birkaç cam daha kırmaya meyillidir. sonunda bina boş ise tüm camları kırılabilir, gecekonduysa belki de yangın dahi çıkarabilirler. ya da bir kaldırım düşünün. burada bazı çöpler birikir. yakın zamanda bu çöpler daha fazla birikir. sonunda buradaki restoranlar, hatta paket servis yapan insanlar bile çöpleri araba ile poşetler halinde getirerek buraya atarlar."

    teori, stanford'lu psikolog philip zimbardo tarafından 1969 yılında bir test olarak düzenlenmiştir.

    testte kullanılan iki otomobil var. ilk araç, suç oranının yüksek olduğu, yoksul bronx kasabasına ve diğer araç da daha yüksek yaşam standardına sahip palo alto bölgelerine bırakılır. bölgeler gizli kamerayla izlenir. bronx'ta, yani suç oranının yüksek olduğu bölgedeki otomobil terk edildikten birkaç dakika sonra saldırıya uğrar ve üç gün içinde tamamen yağmalanır. diğeri, yani daha yüksek yaşam standardına sahip bölgedeki otomobile bir hafta boyunca kimse dokunmaz. ardından psikolog zimbardo iki öğrencisi ile birlikte bu bölgeye gidip sağlam kalan otomobilin camını çekiçle kırarlar. daha ilk darbe indirilir indirilmez çevredeki insanlarda birer birer olaya dahil olmaya başlarlar. değil günler, sadece birkaç saat içinde bu otomobil de kullanılmaz hale gelir.

    bu teoriden daha sonra new york polisi de faydalanmış. önce küçük suçların peşine düşmüş. metroya bilet almadan binenleri, apartman girişlerini tuvalet olarak kullananları, kamu malına zarar verenleri, hatta içki şişelerini yola atanları bile yakalayıp haklarında işlem yapmış. ve zaman içinde new york çok daha kaliteli, yaşanır bir yere dönüşmüş.

    http://i.hizliresim.com/1dm2N1.jpg
  2. yeni öğrendiğim ama beni aşırı şaşırtan teori. cidden doğruluk payı olduğuna da inanıyorum.
  3. çocukluğumuzdan beri mahallede parçaladığımız onlarca araba, ve şimdinin çocuklarının aynı mahallede parçaladığı birkaç araba aklıma geldi. olayların seyrini düşündükçe, aynı örnekteki gibi olduğunu gördüm.
    araba atıl vaziyette aylarca durur, sonra lastiği patlar, sonra diğer lastikler. sonra bir gün bir camı kırılır, sonra diğer camlar.
    mahalleden geçen hurdacıya her hafta bir parça satıp bakkala; çikolataya-sakıza yatırılır.

    bu bahsettiğim araçların sahibi de mahallemiz sakinleri idi, araçları yok etmemize kendince sebeplerden belki de en çok onlar sevinmişlerdi. ama farketmez. deney deneydir. denek de denek.

    ne iyi bir deneklik -düzeltiyorum çocukluk- geçirmişiz yahu...

    *onlarca dediği de topu topu 3 araba parçalamış gelmiş hava atıyor. :)