1. para bitince de arkadaslara (tabiri caiz olarak) yalvarıp kitap aldırma olarak seyreden hastalık.
  2. en mühim göstergesi, bir kitabı kitaplığınızda bulamayınca göz seyirmesi olarak kendini gösteren hastalıktır. hele iş yerinizde ve evinizde iki ayrı kütüphaneniz varsa, birkaç yıl yanınızda evden işe kitap götürmekten omzunuz çürüyünce, aynı kitaptan iki tane almak şeklinde nükseder.
  3. kapağı güzel diye kitap alıyordum neyse ki kurtuldum bu hastalıktan. işin kötü yanı alıyorum kitaplıkta öylece duruyor. alıp okumamak daha kötü bir hastalık bence.
    fish
  4. bende hic olmayan bir sey, ama biliyor musunuz arkadadasim bu hastaliktan nasibini almis gorunuyor. ve inanin insanin boyle bir arkadasi olmasi dunyanin nadir guzel seylerinden birisi. kitaplari arastiriyor yorumlarina bakiyor (kitabin heyecani kacmasin diye arka kapagindaki yaziyi okuyamayan ben icin gercekten onemli bir sey) ve sonunda gercekten nasil basardigina heyret ettigim bir sekilde tam da benim bayildigim kitaplari bana okumam için ödünç veriyor. iyi insanlardir , guzel zevkleri vardir.
    nagan
  5. günümüzde bu, prestij/itibar/hava atma amaçlı yapılan bir şeye dönüşmeye başladı maalesef. yanında taşıyıp bir sayfasını bile açıp doğru düzgün okumayıp, çevresindekilere okuyorum imajı verenler, onu evdeki raflara terk edip, çevresine ben ne kadar entellektüelim imajı yaratmaya çalışanlar artışta olduğundan maalesef pek iyi bir noktaya gidilmiyor. kitap almadan önce elindekileri okuyup, en azından okumayı denemek gerek.
  6. kindle paperwhite ile bir nebzede olsa azaltilabilicek hastalik.
  7. son zamanlarda amansızca kapıldığım hastalıktır. bu hastalığın en kötü yanı, kitaplar birikince hangi kitabı okuyacağına karar verememek olsa gerek.
  8. bu hastalığın diğer satın alma hastalıklarından farkı yoktur. altta yatan patolojisi mutlaka vardır. aslında başlık ifade olarak bir parça eksik. okumayacağını bildiğin halde kitap satın alma hastalığı olmalı yoksa kitap satın alma niye hastalık olsun. alternatif çözümleri çok; kitap paylaşılınca güzel, verirsin arkadaşına ondan başka kitap alırsın ve iki tarafta okuduktan sonra karşılıklı yorumlarsın. kütüphaneden alırsın kitabını, geri vermek için belirli bir süren vardır ve bu süre içinde okuman gerektiğinden motivasyonunu artırır. bir de sahaflar var çok ucuza temin edersin kitabını.

    böyle bir hastalıktan müzdarip birinin yapması gereken kendisine basit sorular sormak olmalı. daha önce satın almışsın ve okunmayı bekleyen kitapların var mı? cevap evetse şimdi o kitabı sakince d&r'ın rafına geri koy. bir not defterine listeni yaparsın o sıraya göre gidersin. avm müdavimleri bu hastalıktan sanki daha çok müzdarip. janjanlı dükkanlar, d&r'lar, ışıklar falan insanlar giymeyeceğini bile bile iki tshirt, watsonn'dan makyaj temizleme bir de instagrama gönderilmek üzere d&r'dan 3 tane de kitap alıp faydalı bir iş yapmış gibi poşetlerle oradan oraya sürükleniyorlar. üzüntü verici ama devir bu şekilde.
  9. okumayacağım kitabı almam ama elimde bir sürü okunmak için bekleyen kitap varken de konusunu beğendiğim kitabı almadan duramam. elbet bir gün okurum derim. sanırım dünyanın en güzel hastalığı bu.
  10. ah keske turkiyede olsam da ona yakalansam dedigim hastalik.
    yilda bir ya da iki kere ziyaret gerceklestirdigim ulkemde 15 kitap birden alinca kasada gayri ihtiyari aciklama yapiyorum sanki kasiyer sormus gibi.. "sey ben yurtdisinda yasiyorum da, her gelisimde bolca kitap aliyorum ki sonra yaban ellerde kitapsiz kalmayayim diye".
    bir de aile bireyleri, yanima gelip giden arkadaslar icin hazirlanmis alinacak kitaplar excel'im var ki sormayin. o liste de youreads sayesinde uzadikca uzuyor hergun.. velhasil guzel hastaliktir, icinda yasadigimiz bu tuketim toplumunda en guzel tuketim aracidir..