1. eskiler ne dermiş; "ev alma komşu al." bunun hacetini anlamak için şimdilerde geç kaldık zannediyor insan. karşı komşumu yeri geliyor 15 gün boyunca tek bir kere göremiyorum. ama sağ olsun "güler yüzü" nimet. henüz geç bir anne ama oradan oraya koşturup duruyor. geleni gideni bitmiyor. o kadar farklı düşüncelerdeyiz vs. de kimin umrumda .. geçen havuç istemişti bizden, çocuğun okulu var kek yapacağım diye. bir tane vermek de ayıp gelir hep. verdim neyse baktım aradan zaman geçmiş, uyumadan henüz tıklattı kapımızı. havuçlu kek, kaynar kaynar yeni çıkmış fırından.

    eskiden de böyle bişiydi işte. tuzu, şekeri, kabı, kacağı hiç bitmezdi. muhabbet öyle başlardı. ihtiyaçtan muhabbet doğar, samimiyet artardı. emanet kavramı vardı mesela. malınızı, canınızı.. hıyanet de görülmezdi üstelik.

    bilmeyenleriniz olabilir; eski istanbul' da kapılar da kilitlenmezdi. öyle açık bırakılırdı. herkesin evi, "herkesindi" çünkü.


    "kokmuştur, bir tabak da karşıya verelim." demeyi unutmayın siz yine..
  2. apartman hayatının en güzel tarafı.

    halam yalnız yaşıyor. ben de 2 haftada bir cuma akşamları işten çıkınca direkt gelip haftasonu onda kalıyorum. bugün eve girmeden daha önce tabletine format attığım elif abla kıstırdı. handsome dedi sen bu tableti yapmıştın ama ben internete giremiyorum. tamam abla ver bakayım dedim. hay demez olaydım. huri teyzenin torununun tableti açılmıyormuş. o da getirdi. üstüne hiç tanımadığım bir komşu daha piranha marka android yazısında kilitlenen tabletini tutuşturdu elime. lan hayır da diyemedim. yani ben bakmasam tamire bile veremezler, verseler ekstra masraf.

    neyse işte yaptım hepsini götürdüm evlerine, teslim ettim. ardarda zik çalmaya başladı. biri poğaça getirmiş, biri helva diğeri ise bir portakal ile muz yollamış. lan nasıl içim buruldu. tablete format atmayı bile bilmiyorlar diye küçümsediğim insanlar ağzıma sıçtılar. kadın elinde bir şey olmadığı için muz yollamış ya. havalar güzelleşince çıkıp kapının önünde sohbet ediyorlar, yeri geliyor biri işe gidince diğeri onun çocuğuna bakıyor.

    yemişim güvenlikli, havuzlu rezidansları. soğuk soğuk duran ve işi düştüğünde yapasın diye selam veren insanların olduğu bir yerde yaşamaktansa bu evi tercih ederim. halama mı taşınsam ne?