• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.00)
krug vtoroy - aleksandr sokurov
ölmüş olan babasının cenazesini kaldırmak için rusya'da bir kasabaya gelen bir adamın hikâyesidir film.


  1. 1990 yapımı sokuruv filmi. film babasının cenazesini gömmeye çalışan bir oğlun hikayesini anlatıyor.

    filmde ölüm basite indirgenerek anlatılıyor. rusya nın geniş coğrafyasında herhangi bir köyde , karlar altında geçiyor film.

    filmde oldukça az diyalog var ve bu çekilen sabit görüntülerle ölüm olabildiğince iyi tasvir edilmiş. cenaze için gerekli parayı denkleştiremeyen oğul babasının ölüsüyle yaşamakta ve hatta aynı yatakta uyumaktadırlar parayı denkleştirene kadar. sokurov un minimalist tavrı bu filmde de kendini gösteriyor.

    oğul babası için almak istediği beyaz tabutun kırmızı tabuttan daha pahalı olması nedeniyle kırmızı tabutu seçmekte mecbur bırakılıyor. hatta cenazenin ayağında çorap olmaması dolayısı ile cenaze görevlisi çorap istemekte oğul da bunun üzerine kendi ayağındaki delik çorabı çıkarıp babasına giydirmektedir. film böyle fakirliğin ve kimsesizliğin kol gezdiği bir ortamda geçmekte, gömülmenin bile lüks bir şey olduğunu bize göstermekte.

    filmde bulunan bütün karakterler ruhsuz, her şeyden ümidini yitirmiş kişilerdir. oğul için cenaze töreni sadece bir görev niteliğindedir.

    !---- spoiler ----!

    filmde oğul ile klinik görevlisi arasında geçen diyalog :
    klinik görevlisi : şanslısın. evrak düzenlemede hızlıyımdır. çünkü ilyiç'in bize vasiyeti olan... ...bürokrasi ile savaş hâlâ aklımda.
    oğul : hangi ilyiç?
    klinik görevlisi: zaten bir tane var: lenin.

    filmin sonunda gelen yazı ise tüm filmi özetler gibi:

    ne mutlu bizden önce ölen sevdiklerime, yakınlarımıza

    !---- spoiler ----!
  2. krug vtoroy, ölüm temalı, şiirsel, sert bir film. fakir ve genç adamın ismi filmin hiçbir yerinde geçmiyor. fakat bir sahnede,gittiği doktorun sorması üzerine babasının ismini söylüyor. yazımda bu adamdan babasının soyadıyla bahsedeceğim: malyanov.


    film bay malyanov 'un, soğuk ve karlı bir kış gününde, cenazesini defnetmek üzere babasının yaşadığı yere gelmesiyle başlar. babası, muhtemelen birkaç gün önce, kanserden ölmüştür. eve geldikten sonra bir görevli veya bu işlerden anlayan bir gönüllü cenazeyi yıkamak için malyanov 'un yanına gelir. soğuktan borular patladığı için evde su yoktur. filmdeki -bay malyanov ve doktorun yanındaki çocuk dışında- diğer bütün karakterler gibi duygusuz ve duyarsız davranan bu adam sert komutlarla malyanov 'dan yardım isteyerek cenazeyi dışarı çıkartır ve ikisi birlikte cenazeyi karla yıkarlar. ardından cenaze işlemleri için bir görevli eve gelir. görevli kadın işinde fazlaca duyarsız veya başka bir deyişle "tam bir profesyonel" dir. kadın, malyanov 'a gerekli malzemeleri ve fiyatlarını söyler, siparişleri yazar ve ayrılır. ardından eve gelen erkek görevliler bir cenazeyi değil de bir ev eşyasını boyuyor veya tamir ediyormuş gibi bir edayla malyanov 'un babasına bir takım elbise giydirip, yüzüne makyaj falan yaparlar. görevli kadının bu işçileri başka bir iş sebebiyle fırçaladığı sahnenin sonrasında malyanov ve kadın birlikte tabutu hazırlama işine koyulurlar. bu bölümde ikisi arasında geçen en dikkat çekici tartışma cenazenin ayağına terlik mi yoksa ayakkabı mı giydirileceği olur: kadın, malyanov 'a babasının ayaklarına terlik giydirmesi gerektiğini söyler. malyanov da ona ayakkabı giydirmeyi teklif eder. kadın cenazenin yürüyüşe çıkmayacağını söyleyip odada bulunan terlikleri cenazenin ayağına giydirir. malyanov "peki terlikler ne için?" diye sorunca kadın "adettendir." diye cevap verir. tabutu hazırladıktan sonra evin dar kapılarından zorlukla geçerek işçilerle birlikte cenazeyi evden çıkarırlar. sonrasında malyanov 'un evde babasının cenazesiyle birlikte yattığı yatağı toparlaması, babasının sigara tabakası, gözlüğü gibi şahsi eşyalarının olduğu bir kutuyu karıştırması ve galiba evin yanması ve -çok aramama rağmen bulamadığım- harikulade bir müzikle film sona erer. filmi izlememin yaklaşık bir gün ardından aklımda kalanlarla filmin özeti bu. şimdi gelelim filmin çok daha şahsi olan yorumuna.



    yukarıda da bahsettiğim gibi malyanov ve doktorun yanındaki çocuk dışında kimse bu ölüm karşısında insani bir tepki vermezler. "insani" sözcüğünün sözlük anlamı: "insanla ilgili, insana özgü". bu sözcük kullanıldığında insanın akılla çelişen yönleri kastediliyor veya anlaşılıyor genellikle, veya duygusal yönleri. yani filmde babasının ölümüne üzülen, onun yakılmasına karşı çıkan ve arada gözünden birkaç damla yaş süzülen malyanov ve onu teselli etmeye çalışan çocuk "akıldışı" davranışlar sergiliyorlar. çocuk zaten akıllı sayılabilecek bir yaşta olmadığı için kendisini açıkça ifade edebiliyor ama malyanov yalnızken bile hüngür hüngür ağlayamıyor. otobüsteki sahneden de çıkarılabileceği gibi malyanov 'u bastıran, baskılayan aslında bir topluluk -belki toplum da denebilir-, bir zihniyet var. aslında bu zihniyet akıl içeriyor mu ondan da emin değilim. görevli kadını da bu topluluktan biri sayarsak aslında içermiyor. çünkü kadın adettendir diye cenazeye terlik giydiriyor. gerçi malyanov 'un terlik yerine ayakkabı giydirmek istemesine akıl dolu bir cevap veriyor. buradan varacağımız sonuç insani tepkileri esirgeyen, bastıran bir topluluk var. ama bunu akıldışı buldukları için yapmıyor değiller. peki bu insanlar neden ve nasıl böyle davranabiliyorlar?



    öte yandan bu kayıtsız, duygusuz insanlar cenaze törenini hala önemsiyorlar. yani önemsiyorlar derken tabut için renk seçeneği sunuyorlar mesela, cenaze kötü görünmesin diye ona takım elbise, terlik giydirip makyaj yapıyorlar. aslında "akıl" gayet akıldışı bir şekilde ölümü öteliyor, yok sayıyor, insan ömrünü uzatmaya falan çalışıyor. çünkü akıl ölümle pek baş edemiyor. akıl, insanlıktan, binlerce yıldır süregelen bütün "akıldışılık"ları büyük ölçüde çıkarabilmişken ölüm karşısında akla yatkın bir tavır belirleyemiyor. insanlar da binlerce yıl öncesinden kalmış yöntemlerle ölümün acılığını, sertliğini içlerine uydurmaya çalışıyorlar.



    film üzerinden kendime dair iz sürmelerim, sorgulamalarım bu kadar. bana daha fazla ipucu verebilecek siz diğerleri ile yaşamaktan memnunum aslında.