• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.68)
küçük prens - antoine de saint-exupery
antoine de saint-exupéry tarafından new york’ta bir otel odasında yazılan küçük prens yayımlandığı günden bu yana milyonlarca insanın kalbini fethetmeye devam ediyor. küçük prens’in yaşadıklarını anlıyor, kırgınlıklarına üzülüyor, söylediklerine hak veriyoruz. gezegenindeki çiçeğiyle pek anlaşamadığı için biraz uzaklaşmaya karar veren, yolculuğu sırasında dünya’ya da uğrayan küçük prens sahra çölü’nde bir pilotla karşılaşır. işte olan biteni de bu pilot anlatır bize. kimdir küçük prens, neden sürekli sorular sorar, çiçeğiyle neden anlaşamamıştır, gittiği diğer gezegenlerde kimlerle karşılaşmıştır ve neler öğrenmiştir? bu öyküyü dinlerken küçük prens’in yaşadıkları ve öğrendikleri sayesinde hayatımıza tekrar bakıyoruz ve yaşamı anlamlandırmada ‘ne kadar da büyüdüğümüzü” görüyoruz.


  1. sürekli tekrar tekrar okuduğum, çok uzun olmamasına rağmen hayatı anlatmayı başarabilmiş kitap.
  2. popülerizmin etkisi altına girmeye başlamış (girmiş de olabilir) kitabımızdır. bazı salt okuyucu kitlesi hayatında önemli bir yere sahip bu tür eserlerin herkesin dilinde olmamasını ister. fakat öyle bir zamanda yaşıyoruz ki her şeyin açıklaması veya tanımı bu beyaz ekranlarda mevcut. hiç biri kitap içine yazdığınız notlar kadar edere sahip değildir. saçma bile olsa. sevgilinizin ismini yazsanız dahi. ne demek istedi bu şimdi diye soran olursa; bu tür eserler bilgi kirliliğinde yok olacak. değersizleşecek.
  3. çok cici bi kitap olmasına rağmen cılkı çıktığı için bazen kabak tadı vermektedir hakkında yazılanlar ve söylenenler.
  4. son 1 sene içindeki basımının ve resim baskılı ürünlerinin artmasını populizme bağladık 2015 populizmi de başka bir şeye bağlıymış meğerse.
    edebiyat haber 'de javanshir gadimov 'un yazısı bu konunun nedenini çok kısa ama çok net söylüyor.

    türkiyede fikir ve sanat eserleri kanununda "koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.” ibaresi yer alıyor. 1944'te ölen exupery'nin kitaplarının telif hakkı koruma süresi bu sebepten dolayı 1 ocak 2015te dolmuş. yani küçük prens kanuna göre artık bir "kamu malı"
    2015teki bu küçük prens patlamasının nedeni buymuş meğer.

    bunu öğrenmem başka bir açıdan da çok iyi oldu, yaşamının üzerinden çok uzun zaman geçmiş yazarların kitaplarını korsan olarak almanın bir "ayıbı" olmadığını savunuyordum. şimdi daha şiddetle savunabilirim.
  5. bir dönemlerimin başucu kitabıdır, çok istememe rağmen filmini izleme fırsatı henüz bulamadım.
    d.
  6. "hemen öksürmeye başlar, alay edilmesin diye ölüyormuş gibi yapardı. benim de onu yaşama döndürmek için çırpınmamı beklerdi. eğer öyle yapmazsam gerçekten ölmeye bırakırdı kendini..."
    gezegenin tek çiçeği ile tek sakini arasındaki bu ilişkiyle kültürleri kıtaları -hatta ışık yıllarını- aşmış kitaptır.
    adako
  7. beğendiğim ancak tıpkı kürk mantolu madonna gibi fazlasıyla abartıldığını düşündüğüm kitaplardan biridir. elimde özel bir baskısı var üstelik. (cem yay. çev: cemal süreya)

    yani tamam biri çıkar küçük prens hayatımın kitabı der anlarım, bir başkası çıkar kürk mantolu madonna hayatımın kitabı der anlarım ama herkes mi yahu? şimdi bana sakın çünkü güzel kitap bir okuyup da gel demeyin. kitaplarla aram baya baya iyidir ve ikisi de benim için overrated kitaptır.
    başka bir örnekle açıklayayım: pek çok kişi de tutunamayanlar' a hayatının kitabı der. tutunamayanlar kitabı ilk çıktığında büyük eleştiriler almıştır. sonrasında değeri anlaşılan bir eser olmuştur lakin dönemin eleştirmenleri bile bu kitabı anlamazken sen ilk okuyuşta mı anlayıp hayatının kitabı yaptın tutunamayanları? altı çizilen ve twitterda paylaşılan cümle sayısının fazlalığı bir kitabı iyi yapmaz.
    ben kimin ne beğeneceğine karışamam. isterse bu ülkedeki tüm kızlar küçük prens, tüm erkekler tutunamayanlar fetişisti olsun ilgilenmem hatta mutlu olurum bu kadar okuyan insan var diye, ama ben çıkıp küçük prens kitabını eleştirdiğimde yani abartıldığını söylediğimde bana kitaptan anlamıyormuşum muamelesi yapılırsa şalterlerim atar. istisnaları vardır, gerçekten edebiyatla ilgilenen, iyi kitaptan anlayan biri de küçük prens hayranı olabilir. o kitapta kendinden bir şeyler bulmuştur, herkes için sıradan olan detay onun için çok özeldir filan dolayısıyla anlarım bunu ama her kız küçük prens diyor, kürk mantolu madonna diyor, her erkek tutunamayanlar diyor. abartıyorsunuz dediğimde de ben kitabı anlamamış ilan ediliyorum. kimse kusura bakmasın da tutunamayanlar' ı anlayabilecek bu kadar insan olsa bu ülkede şu an çok başka yerlerde olurduk.
    o fetişizm boyutlarında sevdiğiniz küçük prens' i kaç farklı çeviriden okudunuz bunu bir sorun kendinize? içinde geçen ve çok tartışılan ''astığı astık kestiği kestik türk lider'', ''atatürk'', ''otoriter bir lider'', ''bir diktatör'', ''devrimci bir lider'' tanımlamalarından hangisine denk geldiniz mesela siz? yani bir kitabın hayranı öyle kolay olunmuyor sevgili kitap severler. okuduğunuz kitapları hele ki küçük prens gibi, kürk mantolu madonna gibi, tutunamayanlar gibi, yeni hayat gibi kitapları okuduktan sonra da bir araştırın önce, sonra anlayıp anlamadığınızda karar verin, hayran olun.
    yok siz 'ben bir kitaptan ne anlıyorsam odur, kim ne karışır?'' diyenlerdenseniz o zaman dostoyevski, suç ve ceza' da herkesin anlamasını istediği neleri anlatmış ki bu kitap hukuk fakültelerinde ders kitaplarından önce okutulur? diye sorarım size.
  8. üzgündüm ama onlara yorgundum dedi küçük prens
  9. bir anda başlayıp ne ara bitti diyebileceğiniz bir kitap.mutlaka herkesin okuması ve küçük prensin gözünden hayata bakmayı denemesi gerekn bir başyapıt.

    !---- spoiler ----!

    her gezegen değişmesinde bir mesleği yermesi beni benden aldı

    !---- spoiler ----!
  10. mark osborne'un yönetiminde the little prince adıyla 2015 yılında animasyonu yapılmış kitaptır.

    animasyonunda pixar havasıyla , stop-motion tekniği birleştirilerek kullanıldığı için epey keyifli bir atmosfer yakalanmıştır.