1. ekşi sözlük için nutella neyse youreads için künefe odur.
  2. eveeet, fark ettim ki bu başlığa hiç yorum yapmamışım. tutmayın beni ehe

    künefe... hatay yöremizin o şirin mi şirin, tatlı mı tatlı, kimi zaman üçgen, çoğu zaman yuvarlak, üzerinde antep fıstığı, yanında keçi sütlü dondurması ile adeta bizi bizden alan, kendisine bağlayan, tadını damağımıza işleyen lezzetimiz. my preciousss öhö öhöh

    ilk denemeden sonra sméagol'un yüzüğe bağlandığı gibi bağlanırsın künefeye. seni içten içe ele geçirir. beyin'in ventral striatum, dorsal singulat korteks, amigdala bölümlerini ölümüne çalıştırır, karşı koyamazsın garsonun "efendim künefe alır mıydınız?" sorusuna.
    ve o an gelir; çatala alırsın az önce çıtır çıtır kestiğin, üzerine bir parça dondurma kondurduğun dilimi, o dilim; önce dudaklarına değer, değer ki o damla yere düşmesin, sevdiğinin göz yaşlarını dudaklarınla siler gibi dokunursun merhametle ki gitmesin başka yere, uzağa. sonra hissedersin bütün sıcaklığını peynirin, yakar içini. tam o anda hissedersin tereyağının keskin kokusunu. antep fıstığının kıtırtıları ile kadayıfın çıtırtılarının ahengini. şerbetinin her yeri dolduruşunu.
    en son, soğumaya yüz tutmuş bakır tabağım içinde kalan parçaları toplarsın çatalına, sevgilinin son nefesi gibi, minnetle-özlemle, veda eder gibi. kıyamazsın ama götürürsün yanında.

    iste böyle bir tatlıdır künefe. özlem özlem. sevgiliye hasret midelere selam olsun.!
  3. kaç gündür bir künefedir gidiyor sözlükte. canımız çekiyor yapmayın, kaç kalori biliyorsunuz değil mi??

    5-9 ekim yenikapı hatay günleri çerçevesinde bir künefe ziyafeti olacak! istanbul halkına duyurmak vazifemiz. 5 ekim günü de taksim de bir künefe partisi varmış, hatay 'ın topraklarımıza katılması kutlamaları çerçevesinde.

    yok yaa cidden nasıl can çekiyor, fena oldum şimdi.
  4. günlerdir değil aylardır aklımdaydı, bugün büyük gün olacaktı ve işinin hakkını veren antakya il sınırı isimli restoran'a yolum düşecekti. hazırlıklarımı yaptım, çapraz çantama ünlü pisikatrist irvin d yalom'un neitzcshe ağladığında mı alayım, yoksa rus klasiklerinden gogol ile mi yoluma devam edeyim emin olamıyordum. amacım antakya mezeleri babagannuş, muhammara, humus ve topic denemekti, halep lahmacunu ile damakları şenlendirip, tepsi kebabı ile tokluğumu perçinleyecektim. bir elimde çatalım diğer elim kitabımdaydı. kavanozdipli kemik gözlüğümü taktım. garsonun şaşırması normaldi, abi mi desin bilader mi desin kestiremedi. yemeğini ye sonra okursun diyecekti diyemedi. bana yayık ayran getir dedim biraz da boğma rakı. psikiyatristlerin boş konuştuğunu bildiğim için irvin'den vazgeçtim. favori yazarım gogol'u çıkardım. palto'dan bir pasaj okuyacaktım. gözümün önüne genco erkal'ın o müstesna duruşu geldi. bir delinin hatıra defteri'ni behzat'ı oynayan mübdezelden ben daha iyiyim dediği seyirciyi gözüyle okşayan duruş. o duruş ile ilk pasajı bitirdiğimde benim de tepsi kebabım bitmişti. ve beklediğim an gelerek ayağa kalktım ve asker gibi dikkat çektim. esas duruşa geçtim, o an bütün restoran'ın kafalarını çevirip bana baktığını gördüm. kalbim hafiften gümlemeye başladı. eşime evlenme teklif ederken bile bu kadar hızlı çarpmıyordu. kızlar size bir sır vereyim, sms, mesaj, twitter üzerinden yürüyenlere yol verin, gerçek sevenler mutlaka kapı önünde bekler, durakta dikilir, kalpleri çarpar. benim çarpıntı boş değildi künefeye olan duygu selinin yüksek voltajıydı. bağıra bağıra bir künefe alabilir miyim dedim. bir kaç tane sataşan hırbo çıktı. sessiz olur musun kitap okuyup felsefe tartışıyoruz burda dedi. siktirip gidebilirsiniz dedim, bu bir hakaret değil öneriydi kütüphane mi lan burası dedim. bak ben de okuyom. hem dayım astsubay dedim. sonrasını anlatmayım. yumuldum künefeye, çayımı da şekersiz içtim.
  5. türkiye'de hatay'a,dünyada ise ortadoğuya özgü bir tatlı.bundan sekiz sene önce,hatay'daki dandik bir otelde,ömrümde yediğim en güzel künefeye denk geldim.
    dışı çıtır,içi yumuşak olmalı ama akışkan olmamalı.künefe şerbet içinde yüzmeli ama tabağa alınca kuru gözükmeli.üzerine eser miktarda antep fıstığı ile servis edilebilir.lütfen künefenin üzerine, her tatlıya maydanoz ettiğiniz dondurmayı koymayın.afiyet olsun.
    goril
  6. artık youreads'in simgesi olmuş süper ötesi tatlı. istisnasız her gün künefenin gündemde olmasının başka açıklaması olamaz.
  7. uzun bir aradan sonra sipariş verdik. özlediğimiz lezzetmiş, bir porsiyon künefeyi diyet miyet ayağına kelli felli 90-100 kilo 4 adama pay ettik, garsonun insan utanır bakışlarına maruz kaldık, herkese birer quarter düştü, tek ısırıkta hiç ettik. hesap ise 10 tl idi. 4'e bölüp 2,5 tl ödedikten sonra 10k adım yürüyüşle kalorisini yaktık, velhasıl herkes mutluydu.
  8. hakkında 7 aydır yorum yazılmaması düşündürücü.
    sevdalıları birer birer uzaklaştı başka diyarlara yol aldı. kimi sahurda hoşaf, kimi iftarda güllaç dedi. bir lobi daha yerle yeksan oldu.

    tanım; sevdiğimiz bir lezzet.
  9. künefe demek, ölümü beklemek demektir. az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları işte; falanları filanları göreceğiz, künefenin tadına bakacağız, sonra da ister istemez 'gidiyorum elveda' şarkısını söyleyeceğiz. öyleyse yiyenin de yemeyenin de gönlü hoş olsun.
  10. hatay'da son bir kez yiyebilmek uğruna uçağı kaçırıyordum. havaalanına taksiyle gittim, 90 lira tuttu. hatay-istanbul uçak bileti 70 liraydi. hatay künefesinin tadını unuttum ama taksiye verdiğim o para hala aklımda, içimde...