1. bir kurban bayramı klasiği olarak sosyolog ali şeriati'den:

    senin ismail'in kim?

    "bu ibrahim'in dinidir; kana susamış tanrıların, mazoşistlerin ve işkencecilerin değil. insanın mükemmelliğe ulaşmasının, bencillikten ve hayvani arzularından kurtulmasının hikayesidir yaşanan. insanın daha ulvi bir makama ve aşka, ve bilinçli bir insan olarak sorumluluklarını yerine getirmesine engel olacak her şeyden azade olduğu bir iradeye yükselişidir...

    ...hikaye, bir koçun kurban edilişiyle sona eriyor. bu, yüce allah'ın tarihin en büyük insan trajedisinin sonuna ilişkin dileğidir - birkaç aç insanı doyurmak için bir koç kurban etmek.

    sen de ibrahim gibi kendi ismail'ini getirmelisin mina'ya. senin ismail'in kim? ancak sen bilebilirsin, başkası değil. belki eşin, işin, yeteneğin, gücün, cinsiyetin, statün vs. ne olduğunu bilmiyorum, ama ibrahim'in ismail'i sevdiği kadar sevdiğin birşey olmalı. senin özgürlüğünden çalan, görevlerini yerine getirmeni engelleyen, seni eğlendiren, hakikatı duymaktan ve bilmekten alıkoyan, sorumluluk kabul etmektense meşrulaştırıcı sebepler ürettiren ve seni sadece gelecekte senden gelecek yardım için destekleyen ne varsa; işte bunlar onun işaretlerindendir. onu arayıp bulmalısın. eğer allah'a yaklaşmak istiyorsan, ismail'i mina'da kurban etmen gerek.

    ismail'in yerine geçecek koçu (fidye) sen tespit etme, bırak allah sana yardım etsin ve bir hediye olarak göndersin. o, koçu ancak bu şekilde kurban olarak kabul eder. koç ancak ismail'in bedeli olduğunda kurbandır; yalnızca kurban olsun diye koç boğazlamak ise kasaplıktır."
  2. yılda bir kurban keserler halk-ı alem iyd için
    dem be dem saat be saat ben senin kurbaninam

    fuzûlî

    insanlar bayram için yılda bir kurban keserler fakat ben her an her saniye senin kurbaninim.

    kutlu olsun efendim.
  3. bayramınız kutlu olsun gençler, abiler, ablalar.. sizler ki sırdaş, muhabbet ortağı, akıl hocası, gece kuşları, insana bazen yanındakilerden daha yakın oluyorsunuz.

    iyi bayramlar.
  4. orijini milattan önce 6.000-7.000 yıllarına dayanan bir gelenektir. hiçbir dini motifin yeni olmadığı gibi bu da yeni bir motif değildir. tıpkı cinler, ruhlar, muskalar, büyüler, tanrıya ikram edilen ikramlar gibi tarih öncesi dönem inançlarından şekillenmiştir.

    çok eskiden, tıp bilimi henüz gelişmemişken; insanlar hastalıkların kötü ruhların bedene girmesi ve ruhun kirlenmesiyle oluştuğunu düşünürlerdi. kabilenin hekimi de bu hastalıkları kurban etme yoluyla tedavi etmeye çalışırdı. bunu da kendine özel bir takım ritüellerle yapardı: hasta kişi hekimin yanına gelir, önüne de kurban edilecek bir hayvan getirilirdi. hayvan ve hasta, karşılıklı ağızlarını açarlar ve hekim hastanın içindeki kötü ruhları sihir ile karşıdaki hayvanın bedenine aktarırdı. sonra ise hayvan kurban edilerek kötü ruhların yokedilmesi, hastanın ise iyileşmesi sağlanırdı. aynı dönemlerde iyileşen insanlara "bu kişi için kan akıtıldı" anlamına gelen tılsımlar ve muskalar verildi. böylece kötü ruhların ve cinlerin onlara bir daha uğramayacağına inanıldı.

    sonrasında tek tanrılı inanca geçilmesinin ardından hititlerde ve antik mısırda insanlar sadece kötü ruhları defetmek için değil, "tanrı bize onları yollamasın" diye de hayvanları ve insanları kurban etmeye devam ettiler. burada yapılmak istenen şey, tanrı için yeterince kan akıtılması ve tanrının daha fazla kan istememesini sağlamaktı.

    en sonunda ise bu gelenek, semavi dinler ile son halini alıp, binlerce yıldan bugüne kadar böylece aktarıldı.
  5. islama ifrit olunması hayvanların kesilmesinden ziyade son derece ilkel yollarla tabiri caize katledilmelerindendir. çünkü aksi dinen caiz değildir-ben din ''alimleri''nin yalancısıyım-. her kurban bayramı, özellikle bazı semtlerde kan gövdeyi götürür. hayvanlar acılar içinde can verirler. insanların çoğunlukla tepkisi buna, konuyu çarpıtmayalım bence.
  6. bana biraz manasız gelse de bunu ortamlarda çok dillendirmiyorum, çünkü bi düşününce para verip bir hayvan alıyorsun, islami usullere göre kestiriyorsun, yoksullara dağıtıyorsun onlar da et yiyor.. buraya kadar iyi güzel hoşta sanki fakir bir insanın birinci önceliği et yemekmiş gibi.. yani bi düşünsenize çocuğunu okula gönderemiyor belki, belki elektrik-su faturasını ödeyemedi, belki evine bi ekmek alacak parası anca var sen gidiyorsun bayramda "al bi kilo et" falan.. yani etten sağlanan her türlü besin içeriği sebze ve baklagillerden de sağlanabiliyor. et bu kadar mı birincil bir ihtiyaç.. o yüzden bana kalsa bu günlerde durumu gerçekten olmayan birinin gerçek ihtiyaçlarını karşılarım.

    edit: şu an hayatımda daha önce görmediğim bir akrabamın evinde hayatı ve varlığımı sorguluyorum.. buralardan selam olsun
  7. kurban bayrami elestirilerine 'yedigin et sanki agacta yetisiyor'diye arguman ureten kesime cok aciyorum. kimse sizin inancinizi elestirmiyor. neye inanirsan inan ister puta tap ister kursun kaleme. kurban bayraminin elestirilen yonu acemi kasaplarin sokak aralarinda kurban kesiyoruz ayagina yaptigi rezaletten ibaret. kimse sizin kurbaniniza karismiyor, ne kesersen kes kime verirsen ver ama bunu muslumana yakisan sekilde yap. sokaklarda kan golleri yaratma, otoban kenarinda hayvan kovalama, kesilen etten kalanlari ortaliga atma, hayvana kor bicakla eziyet etme.

    elestirilere cevap vermek icin kasmayin kendinizi adam et agactan mi yetisiyor demez mi? yedigim et agacta yetismedi belki ama hayvani kesmeden once otobanda kosturmadiklarina eminim yada kesilirken orada olmamasi gereken ufak cocuklardan eminim.

    herkesin bayrami kutlu olsun inanan ya da inanmayan. umarim birbirinizi kirmadan bir bayram gecirirsiniz. trafik kazasiz, acemi kasapsiz, zamsiz, darbesiz, patlamasiz.
  8. bana isterseniz cani isterseniz katil isterseniz psikopat deyin ama en sevdiğim bayram.
    çünkü tek çocuk olmama rağmen çok kalabalık bir ailem var. hepsi farklı mesleklerden dolayısıyla hiç birinin tatili hiç birine uymuyor. ^:kurban ve ramazan bayramı hariç. ^ biri milli bayram diye tatilken diğeri milli bayram öncesi işi gereği şehir dışına yada ülke dışına gitmiş oluyor ve bir araya gelemiyoruz. oysa kurbanda 'kurbana girme' bahanesiyle hepimiz aynı yerde buluşuyoruz. mesela dün. 30 kişiydik! hepsi kuzenim, onların eşi, çocukları... onlarca fotoğraf çektik, güldük, eğlendik... yetmedi. evlere dağıldığımızda gece 12 olmuştu. o 24 saat, ne 1,5 yaşındaki çocuklara ne 60 yaşındaki teyzeme, dayıma yetmedi. en son kuzenlerim anneme 'hala sen köye gidecekmişsin. ne zaman gideceksen bize de haber ver de bizde gelelim çoluk çocuk' dediler. yarın 4-5 araba yine yola çıkıyoruz. belki 6-7 araba da olabiliriz ve benim içim içime sığmıyor.

    kurban bayramını eti için değil ^: en azından çoğunlukla^ hepimizi bir araya topladığı için seviyorum.
  9. her yıl mutlaka kazalar olur, kurbanlıklar kaçar, kasaplar bir yerlerini keser. tatil yapılır, akrabaya gidilir, kurban eti ve şerbetli tatlı yenir. çocuklara harçlık verilir büyüklere çorap hediye edilir. hayvan keserek bayram mı olur diyenler olur, tartışmalar yapılır. her yıl kurban bayramı bir şekilde kutlanır. genelde toplu mesaj atılır, uzun uzun maniler yazılır. mesela:
    bayram geldi hoş geldi
    evlere neşe geldi
    kalkın gidin kapıya
    dostlar bayramlaşmaya geldi, gibi...
    işte bir kurban bayramı daha. ne diyelim kurban bayramınız mübarek olsun islam alemi. artık kuzuyu ineği geçtim de insan kanı akmayan bayramlara ulaşmamız dileğiyle...

    ha unutmadan; bu sene de kurban bayramı hac vaktine denk geldi...
  10. kutlamasini bilmedigimiz baska bir bayram daha. ozunde yardimlasma ve hosgoru olan bir ritueli israf ve firsatciliga hatta barbarliga ceviriyoruz. ufacik cocuklarin bozuk psikoloji sahibi olmalarina, sokakta acemi kasaplarin hayvanlara iskence etmesine, tarim ve hayvancilik kulturunden gelip kurban kesmenin luks olmasina kadar bir cok olumsuzluk var. hac mevsimine hic deyinmiyorum orada kesilip birakilan kurbanlar islam dunyasinda acliga care olacakken colde curumesine yoz yuman otoriteler var iken kimse ibadet yaptigini dusunmesin. sadece dini bir bayramdir gozumde ibadet degildir.

    inananlara saygim sonsuz hepsinin de bayramini kutluyorum, agiz tadi diliyorum.