1. bir şehirde konuşulan ile komşu şehirde konuşulan arasında fark olan bir dil. hatta komşu köyler arasında dahi farklılıklar olduğu söylenmektedir. tarihten bir not düşerek açmak gerekirse; bir keresinde nevruz dönemi apo nun konuşması bir milletvekili tarafından kürtçe okundu. spontane olarak çevirmeyi bekleyen bazı kürtler bu nasıl kürtçe çeviremedik diyerek isyan etmişlerdi.
  2. kulağıma hoş gelmeyen dildir.

    bir de ortamda hem türkçe hem kürtçe bilen iki arkadaş varsa ve de diğer kişiler kürtçe bilmediği halde bazen kendi aralarında konuşmanın arasında kürtçe konuşuyorlarsa bizi bir tedirginlik alıyor, acaba bu kadar gizlenilecek şey nedir? veyahut bizim duymamamız gereken şey? tabii ki de kendileri aralarında kürtçe konuşmaları değildir bu tedirginlik, bizim bilmediğimiz yabancı bir dil kullanmalarıdır.
  3. fonetiği hoş olmayan, türkçe arapça farsça ve envai çeşit dilin karması olan dil.
  4. hakkında hiçbir şey bilmeyen adamların atıp tuttuğu dil. sanıldığı gibi diğer dillerin toplamı falan değildir. böyle bir iddiadan kasıt başka dillerdeki kelimelerin diğer bir dile geçmesi ise türkçe kadar karma bir dil yoktur. ulan peynir kelimesi bile farsça sen daha ne diyorsun(burada peynir kelimesinin geçmesi tamamen peynir sevdiğimden). başka dillerden kelime almanın zenginlik olduğunu düşünüyorum onu da belirteyim. örneğin bir önceki entrydeki kelimeleri ele alalım
    fonetik: fransızca
    hoş: farsça
    enva: arapça
    çeşit: farsça (ki arapçadaki enva kelimesiyle aynı manadadır)
    yok gramer diyorsan emin ol ki farsça ve ingilizcede olmayan bazı özellikler bile mevcuttur kürtçe'de. senin bilmemen olmadığına delalet etmez. neyse hint-avrupa dil ailesinde bulunan bu dili bilmenin güzel avantajları var. bu dil ailesindeki ingilizce ispanyolca gibi çokça konuşulan dilleri çok rahatça öğrenebilirsiniz kürtçe biliyorsanız. hele ki kürtçenin yanında bir de farsça biliyorsanız ingilizce sizin çerezdir. ben şahsen gramer için sadece üç ay ayırdım ingilizceye.

    not: büyük devlet olduğunu iddia edenler bile dildeki bozulmaların önüne geçemezken tarihte büyük bir devlete sahip olamamış kürtlerin bazı devletlere rağmen dilini hala muhafaza ediyor olması dikkat çekicidir nazarımda.
  5. köklü bir edebiyata sahip olması bakımından çok merak ettiğim ve öğrenmek istediğim dil.
  6. resmi ideolojinin baskısı ile-türkiye'de- her geçen gün zayıflayan ve ölmek üzere olan dil. eğer bir dil ile edebiyat yapamıyorsaniz, öğretim yapamiyorsaniz o dil yok olmaya mahkumdur. bugün kürtlerin günlük hayatta kullandıkları dil cılızdır. günlük hayatta sadece üç zaman ( geçmiş, şimdi, gelecek ) kullanılır. geçmiş zamanın hikayesi kipinde bir fiil kullanılmaz mesela. o yüzden eski kürt yazar, şair ve düşünürleri anlamak için özel bir çalışma gerekmektedir. feqiyê teyran, mele cizîri, ahmed ê xanî 'yi anlayamıyoruz o yüzden.
    bahsettiğim bu durum türkçe için de geçerli. yeni nesil tanpınar'ı ne kadar anlayabiliyor resmi dil türkçe olmasına rağmen. türkçe de de her geçen gün kelimeler kaybediliyor, unutuluyor, kullanılmıyor. teknolojik gelişimin olmaması, edebiyat, sanat ve felsefede geri kalma bu süreci hızlandırıyor. ama bu durum kürtçe için çok daha vahim sonuçlar doğuruyor.
    hakkari bölgesinde konuşulan kürtçe en az bozulmuş kürtçedir diğer bölgelere nispeten ama kurtcesi çok iyi hakkarili bir arkadaşımla kitapçıdan elimize aldığımız bir romanda ( güncel bir kürtçe dili kullanılmıştı kitapta, öyle akademik ya da eski kürtçe değildi ) kullanılan bazı kelimeleri onun bile bilmiyor oluşu her şeyi özetliyor galiba.
  7. bizde zazacası konuşulur. yani ailemin kültürüne ayak uydurmak için öğrenebilirim. özellikle espiri yapılacağı zaman çok hoş oluyor. ama illa lazım mı bence değil. yani alınmaya kırıkmaya gerek yok ama kürtçe öğrenseniz, kürtçe bilen insanlarla sohbetin ötesine gidemezsiniz ki onlarda aynı zamanda sizin gibi türkçe de bilirler muhtemelen. zaten kaç tane bilimsel kaynak kürtçe yazılmış? kaç sanat eserinin temelinde kürtçe var? yani çok da üzerine düşüp, büyütmeye gerek olmadığını düşünüyorum. mesela türkçe de bilen insanın, kürtçe eğitim ısrarını anlayamıyorum ya da kürtçe konuşmak isteyen insana ısrarla karşı çıkmak da saçma. gereksiz muhabbetler..
  8. arabistan bileti nereden alınıyor o kadar cahilim ki bilemedim :) malum ülkeden kovuyorlar..

    ne günlere kaldık yahu çoluk çocuk utanmadan kürtçe konuşmamak gerektiğini ve kürt kültürü olmadığının lafını yapar olmuş vallahi yazık başkası adına bugün de utandım...

    ülkedeki çoğu insanın ana dilidir. şiirlerin, şarkıların, kitapların, yazıldığı dildir. konuşulmasının hiç sakıncası yoktur! devlet bile politikası olarak tv kanalı açmıştır.kimsenin ne arabistan'a ne irak'a gitmesine gerek yoktur. bu memlekette isteyen istediği dili konuşur bunu engellemek kimsenin haddine değildir.
    illa birileri gidecekse bu ana dilini konuşmak isteyen insanlar değilde aksine ırkçı, çomar, faşizan düşünceleri olan insanlar olacaktır.

    "eger xêr bê welatekîwê bigihîje hemi cîhê welât."
    eğer bir ülkeye iyilik gelirse ülkenin her yerine ulaşır.
    bak ne güzel demiş korkma sende söyle kürtçe konuştun diye vatanını satmazsın...
  9. türkiye cumhuriyeti anayasası;
    iii. devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti

    madde 3. – türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili türkçedir.
    bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

    millî marşı “istiklal marşı”dır.

    başkenti ankara’dır.

    bugün erdoğan için diktatör diyenler, anayasayı kendine göre ayarlıyor diyenler, sözüm ona türkiye cumhuriyeti devleti anayasasında değiştirilemeyecek hükümler arasında belirtilen ilgili maddesini hiçe sayarak " ülkedeki çoğu insanın ana dilidir " diyebilecek kadar da gülünç bir duruma düşüyorlar. eğer ki, türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşı iseniz ana diliniz " türkçedir " bu anayasa ile sabit kılınmış bir zorunluluktur.

    ya atatürk'ün arkasına sığınarak farklılık çabaları içine girmeyeniz, ya da atatürk'ün ve silah arkadaşlarının oluşturduğu anayasa'ya bağlılık içinde kalınız. kendinizle çelişiyorsunuz.

    dip not: biliyorum ki, bu yazdıklarım sürekli eksilenecek. oysa ki, bu yazdıklarımla alakalı tek bir geçerli savınız olamayacak. o yüzden, yenilmişlik psikolojisine girip linç savaşı başlatacaksınız. sizin de " yobazlar " sınıfından pek bir farkınız kalmayacak.

    türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili türkçedir. (!)

    edit: resmi dil demek, ülke de konuşulan, konuşulması zorunlu olan esas dil demektir. bazı yazarlar, okumakla falan ilgili şeyler yazmışlar. cumhuriyetimizin kurucusu mustafa kemal atatürk'ün türkçe dili ve konuşulmasıyla alakalı bir kaç değerli sözünü buraya yazıyorum. isteyen istediği gibi, istediği uzvuyla (!) anlayabilir.

    " türk milletinin dili türkçedir. türk dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. onun için her türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. "

    " ülkesini yüksek istiklalini korumasını bilen türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. "

    " zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır. " ( atatürk milliyetçiliğin en güzel örneğidir )

    " milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka türkçe konuşmalıdır. türkçe konuşmayan bir insan türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. "

    " türk demek türkçe demektir; ne mutlu türküm diyene! "
    yukarıda yazılan tırnak içerisinde ki, tüm yazılar cumhuriyetimizin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk' e aittir. atatürk'ün ve cumhuriyetinin yılmaz bekçisiyiz! atatürkçülük ardına sığınıp " kürtçülük " yapılmasına asla müsade etmeyeceğiz. her türlü, etnik köken faşizmine geçit yok!
    sekiz
  10. devletin dilinin türkçe olmasıyla ülkede yaşayan insanların bir kısmının ana dilinin kürtçe olması nasıl çelişki olarak algılanabiliyor veya kürt kültürü olmadığı nasıl iddia edilebiliyor? bunlar nasıl kafalar harbiden çözemedim.

    tanım yapmak gerekirse eğer; hint-avrupa dil ailesine bağlı hint-iran dillerinin kuzeybatı iran koluna giren bir dil grubudur. orta doğu'nun arapça, türkçe ve farsçadan sonra en çok konuşulan dördüncü dilidir. bildiğim kadarıyla türkçe ve farsça dillerinden çok etkilenmiş bir dildir. kelime haznesi bakımından da zayıftır. türkiye'de en çok konuşulan lehçesi kurmanci'dir. ayrıca zazaca'nın kürtçe'nin bir lehçesi olduğuna dair bir bilgi kirliliği de vardır fakat zazaca başı başına bir dildir.