1. hani "lâf" diye bir kelimemiz vardır. son zamanlarda "söz, kelâm" karşılığı olarak kullanılması yaygınlaştı. hemen herkes, birilerinin sözlerinden "lâf" diye bahsediyor. halbuki lâf denildiği zaman söz veya kelâma bir menfilik, bir olumsuzluk, hatta yerine göre istenmeyen bir tavır katılmış olur. söz, nötr bir varlıktır. onun üst derecesine kelâm, alt derecesine lâf denir,
    kelime, gencine-i güftör ferheng-i ziya isimli farsça sözlükte (c.iii, s. 1731) "beyhude ve manasız söz, lakırdı, haddin fevkinde söylenen söz, öğünme, kendini gösterme" karşılıklarıyla verilmiş. buradaki haddin fevkinde tanımı, siyasî literatürümüze "maksadını aşan söz" olarak girmiştir ki tam olarak lâfı karşılar. bu kelime, eskiden beri dilimizde daha ziyade "lâf ü güzâf" şeklinde kullanılmıştır. güzaf (aslı gizaf),"beyhude söz, abes, faydasız lakırdı" demektir. yani, lâf ile eş anlamlı (müteradif) bir kelimedir. bu yüzden ikisinin yan yana kullanılırken lâf-ı güzaf, şeklinde (tamlama biçimiyle) ifade edilmesi hatalıdır. ama yan yana kullanılması, sözün değerinin iyiden iyiye düşürüldüğüne delâlettir ki anlamı "saçma sapan söz" demek olur.

    kaynak: iki dirhem bir çekirdek