1. 1452'de doğup 1519'da ölen rönesansın ayak sesi. bütün eğitimini bir ressam, heykeltıraş ve mimar olan andrea del verrocchio'dan alan dahi, mucit, ressam, mühendis, bilim insanı. hiç bir çalışmasını yayınlamamasına rağmen projelerinin büyük çoğunluğu günümüze kadar ulaşmıştır. tuttuğu bütün notlarda ayna yazısını kullanmıştır.
  2. döneminin ilerisinde düşünen ve dolayısıyla da döneminin ilerisinde işler başaran hezarfen. milan düküne yazdığı mektup dünyanın en iyi cv'si kabul edilir (bkz: ne iş olsa yaparım abi) . mezar hırsızlığı yaparak bulduğu kadavralarla dönemine göre şahane anatomi çizimleri yapmıştır. zamanında osmanlı'ya da iki yaka arasında inşa edilecek bir köprü projesi sunmuş (yollamış), bu proje dönemin padişahı tarafından reddedilmiştir. hayat felsefesi olacak şöyle de bir lafı vardır:

    simplicity is the ultimate sophistication

    bunun haricinde en çok saygı duyduğum, idolüm diyebileceğim kişi. milenyumun adamı, adamın hasıdır. mezarcıdır.
  3. "ressam! kendi bedeninin en çirkin yerine yakından bak ve kendini geliştirmek, o çirkinliği gidermek için elinden geleni yap. eğer sen kabaysan yaptığın figürler de kaba görünecek, ruhsuz olacaktır; sende bulunan bütün iyi ve kötü şeyler, çizimlerinde bir biçimde kendini gösterecektir." sözlerine sahip büyük deha.

    rönesans resim sanatının kurucularından olan büyük ressam aynı zamanda bir bilim adamıdır.

    ressamlık konusundaki kararlılığını babasına söylediği şu sözlerle anlatan da vinci (benim için kaygılanmayın. ben herkesten farklı bir ressam olmak istiyorum ve bunun için başkalarının ihmal ya da göz ardı ettiği şeyleri incelemem gerekiyor. ben, sonsuz olan nedenleri resme aktarabilmek için, sonuçları değil, nedenleri bilmek zorundayım) bilinir ki sıkıldığı için pek çok resmini yarıda bırakmıştır. yaşamı boyunca 20'den az tablo yapan da vinci'nin küçük şeytanım dediği asistanı salai onun sfumato tekniğine kadar taklit edebilen tek kişi olmakla birlikte mona lisa'nın aslında bir erkek figürü hatta salai olduğu ve bundan yola çıkarak da vinci'nin eşcinsel eğilimi konuşulmuşsa da leonardo'nun "üreme faaliyeti ve bununla bağlantılı olan her şey o kadar iğrençtir ki insanlar hoş yüzler ve duygusal eğilimler de olmasa kısa sürede yok olacaktır." sözü freud tarafından incelenmiş ve lenardo'nun frijit olduğunu beyan etmiştir.
  4. "bakmayı öğren, ancak o zaman anlarsın her şey nasıl da her şeye bağlı" sözünün sahibi. ücretsiz çeviri ancak bu kadar kaliteli oluyor kusura bakmayın, orijinali: "learn how to see, realise how everything connects to everything else."

    bu adam yaşadığı dönemde hem mimar, hem anatomi uzmanı, hem silah mühendisi, hem makine mühendisi, hem mucit, hem ressam, hem de heykeltıraş idi. üstelik bunlarla da sınırlı değil sadece, fazlası da var. şu da anatomiyle alakalı bir çizimi.

    şu adam bugün yaşıyor olsa neler yapardı? bugün böyle insanlar hala var mı? varsa neredeler? çok merak ediyorum.
  5. avrupa'da 14-16'ncı yüzyıllarda ortaya çıkan ve etkisi yayılan rönesansın başrollerinden. mekan kavrayışında devrim niteliğinde bir dönüşümün ortaya çıkmasında azımsanamayacak katkıyı yapmıştır.

    perspektif konusunda da vinci'nin bir çok önemli çalışması, perspektifin yaygınlaşarak bütün dünya algısını ve dünyayı algılama sistemini dönüştürmesini sağlamıştır.

    hristiyanlığın ilk dönemlerinde çizilen resimlerde isa, bebek bile olsa, en büyük ve en önde çizilmekte, ikinci büyük çizilen meryem olmakta ve bunları havariler izlemektedir. şeytan ise köşeye küçücük iliştirilir. perspektifin ortaya çıkması ile artık kişilerin ve nesnelerin ulvi büyüklükleriyle çizilmediği görülür.

    da vinci, perspektifin ve insan vücut parçalarının matematiksel kurallarını ortaya koymuştur. örnekler;

    -bir insanın eli yüzüyle aynı büyüklüktedir,
    -insan ellerini ve kollarını açtığında tam bir daire (veya kare) oluşturur,
    -yüz birbirine eşit üç parçadan oluşur (alın, kaşlardan burun altına kadar olan kısım ve burnun altından çenenin sonuna kadar olan kısım),
    -cisimler bakılan noktadan uzaklaştıkça daha küçük görünür...

    perspektifin ortaya çıkması ile insanoğlu mekanın standartizasyonunu sağlayabilmek adına önemli atılımları gerçekleştirebilmiş, en önemli diğer yansıması bir nevi perspektif uygulamasından doğan haritacılık faaliyetlerinde görülmüştür.
  6. rönesans’ın en büyük dehalarından biri olan leonardo da vinci de, deneyimin önemini derinden kavradı. «bilgelik, deneyimin oğludur» diyordu. deneyime dayanan bir bilimin uygulamadaki önemine dikkat çekerek, şöyle yazıyordu özetle: «bilim kumandan, uygulama ise askerlerdir». yorulmak bilmez ve titiz bir araştırmacı olan leonardo, doğadaki çeşitli olaylar hakkında yığınla deneyim yaptı ve kılı kırk yaran gözlemlerde bulundu: çeşitli makine ve mekanizma tasarıları koydu ortaya ve uçan bir araç yapmaya kalktı hatta.
  7. birçok insan leonardo'nun yeni şehirler, binalar, kanallar tasarlayan bir mimar olduğunu düşünür... bazıları da onun kendi müzikallerini yapan,kendi şarkılarını besteleyen hatta yeni bir müzik aleti icat eden birisi olarak tanır...bazıları da leonardo'nun insan ruhunu araştıran insan vücudunu ayrıntılı çizen,insanlığın kainattaki yerini sorgulayan bir düşünür olduğunu... işin garip yanı leonardo da vinci bütün bunları ve daha fazlasını yaptı.

    boş bir zamanımda bu insan ötesi varlık hakkında uzun uzun yazacağım.
  8. Yahu adamın el atmadığı hiçbir şey kalmamış resmen. Anatomi çizimleri de mükemmel. Zamanının ötesinde iskelet, kas çizimleri yapmış.

    1

    2

    3

    4

    5
  9. loş ortamda çizim yapmayı öneriyor. silgi kullananlara da köpek çekiyor.
    kaynak: da vinci'nin not defteri
    yok
  10. leonardo küçükken babası ona bir kalkan getirir ve üstüne bir şeyler resmetmesini söyler. leonardo ilham almak için kertenkele, yılan, yarasa gibi hayvanların cesetlerini toplar ve bunları kesip biçerek birleştirir.sonunda kalkanın ortasında korkunç bir canavar yaratır.daha sonra yaptığı bu kalkanı babasına verir babası da bu kalkanı bir tüccara götürür ve iyi bir fiyata satar daha sonra bu tüccar bu kalkanı küçük bir servet karşılığında zamanın milan düküne satar.

    sonuç olarak kimse bu kalkanı leonardo'nun yaptığını bilmez ta ki leonardo ilerleyen yıllarda milan düküne yapmış olduğu bir gezide küçükken yaptığı bu kalkanla karşılaşana dek...

    kalkanın en son akıbeti nedir bilinmiyor ancak da vinci's demons adlı dizide o kalkan şu şekilde tasvir edilmiştir. kalkan