1. “donmuş denizin batısında, scosglen’in kuzey batısına denk gelen ufak bir ada vardı: xiansai. büyük aileler tarafından yönetilen, kendi içine kapalı xiansai, farklı ve özgün kültürüyle özellikle sanatçılar, zanaatkârlar, âlimler ve tabii ki de gizemli sihirbazların gözdesi olmuştu. hatta bazen büyücü klanları’nın xianlı çocukları alıp eğittiği bile söylenir. ancak xian halkından biri vardı ki hiçbir büyücü ya da sihirbaz onu seçmemişti. hatta tam aksine, kendi gücünün farkında olan 7 yaşındaki bu çocuk, yshari sanctum’a gidip güç gösterisinde bulunarak kendini oradaki büyü kullanıcılarına kabul ettirmişti. daha sonraları da diyarların tarihçesine adını yazdıran bu büyücünün adı li-ming idi…”
    xiansai’da doğan li-ming, yshari mabedi’ne gelip vizjerei yüce konseyi lideri valthek’in çıraklarını bir bir yenerek kendini büyücülerin arasına kabul ettirdiğinde sadece 7 yaşındaydı. onu kendisi gibi inatçı, başına buyruk ve asi bir sihirbaz olan isendra’nın çıraklığına getiren valthek, zamanında cehennemin iblis lordlarına karşı bizzat savaşmış olan sihirbazın bu hevesli genç kızın açlığını bastıracağını ummuştu. ancak kendisine öğretilen her şeyi emip özümseyen ve sıra dışı bir yeteneğe sahip olan li-ming’i yasak arşivler’de tabu haline gelmiş büyüleri araştırırken bulduğunda, onu dizginlemek adına eğitiminin kalanını kendi üstlendi. bu sırada isendra ise arşivlerde bulunan kehanetlerde bahsedilen büyücünün li-ming olduğuna inanmaya başlamıştı. lakin li-ming ve isendra dışında herkes bunu saçma buluyordu.


    ilk öğretmeni isendra’nın karakteristiğiyle benzer şekilde kendine yapılan uyarılara asla kulak asmayan li-ming, lut bahadur şehrini bitmek bilmez bir kuraklıktan kurtarmıştı. ancak yaptıkları, aynı zamanda büyücü klanları’nın da dikkatini çekmişti ve genç büyücünün yaptıklarının arkasında ilk öğretmeni isendra’nın olduğuna inanıyorlardı.

    doğu çölünde yaptığı yolculuk sırasında donmuş bir kasabaya denk gelmeleri de yine bu sıralara rast gelmişti. çölün kalanı, üzerindeki herkesi tüketen bir sıcakla kavrulurken içindekilerle birlikte donmuş bu kasaba haliyle li-ming’in dikkatini çekmişti. kasabayı araştırırken soğuğun sebebinin tanıdık büyü desenleri olduğunu fark eden li-ming, büyünün isendra tarafından yapıldığını çözmüştü. yakınlık kurmuş olduğu sihirbazın deforme olmuş cesedini bulduğunda onun suikaste kurban gittiğini anladı. ancak suikastçinin bizzat valthek tarafından gönderildiğini çözmesi daha sonra gerçekleşti ve yaşlı vizjerei efendisiyle bu konuda yüzleştiğinde onu kolaylıkla yendi. isendra’nın ölümünün ardından yshari mabedi’nde artık kendisini bekleyen hiçbir şey olmadığını düşünen li-ming, kehaneti gerçekleştirmek adına düşen bir yıldızın haberiyle birlikte yeni tristram kasabasına doğru yola çıktı.

    yeni tristram’da düşen yıldızın peşinden katedralin derinliklerine inen li-ming, aynen kehanette söylendiği gibi yolculuğu sırasında bin bir tür iblisle mücadele etti. maceraları onu cehennemin derinliklerine ve cennetin saf kötülükle yıkanıp bozulmuş katlarına götürdü. iblis efendilerinin şampiyonlarına karşı geldi, düşmüş meleklerle çarpıştı ve git gide büyüyen gücü sayesinde her bir çatışmadan zaferle çıktı. en sonunda cennetin göbeğinde, kristal kemer’de, dehşet’in efendisi diablo’yla savaştı. meleklerin bile umudunun söndüğü noktada onlara tekrar ümit veren li-ming idi. ancak diablo’nun yenilgisi bile li-ming’in yazgısının sonu olmadı. ihaneti dolayısıyla cadı adria’dan intikam almak üzere dünyayı dolaşmaya devam eden li-ming, daha sonra sanctuary üzerindeki tüm yaşamı söndürmeye karar vererek ölümün meleği haline gelmiş malthael ile savaşmak için westmarch’a gitti. malthael’e karşı savaşırken arada adria’dan intikamını da alan li-ming, böylece cennetin bile karşısına almaktan korktuğu muazzam bir güce sahipti. sadece birkaç yıl öncesinde, valthek’in aynen isendra için yaptığı gibi li-ming’in de fazlaca güçlendiğini ve dünyanın dengesini bozabileceğini düşündüğü için peşine suikastçi takıp öldürtmeyi düşündüğü zamankinden çok daha büyük bir güce…

    peki kehanet burada sona erdi mi dersiniz? eh, orijinal kehanetlerin hâlâ yasak arşivler’de kapalı olduğunu düşünürsek kesin bir şey söylemek zor… ancak li-ming’in nexus’a ayak bastığını düşünürsek artık nexus’taki savaşçıların tamamının korkmak için başka bir sebebi daha var.
    belit