-
- izledim
- izlemek istiyorum
-
youreads puanı (7.67)
savaş fotoğrafçıcı isabelle'in savaş meydanıyla kendi evi arasındaki duygusal gelgitleri ve intiharı sonucu geride kalan ailesinin yaşama tutunuş hikayelerini anlatan 2015 yapımı joachim trier filmi.
-
trier'e ve dünyada olup bitenlere karşı olan hassasiyetine hayran kaldığım 2015 yapımı film. isabelle'in şu fotoğrafı ise görülmeye değer.
ayrıca öğrenmiş oldum ki özneyi flu bırakıp arka plana odaklanma takıntısı tek filmle sınırlı değilmiş. -
joachim trier filmin senaryosunu meşhur blind filminin yönetmeni eskil vogt ile birlikte yazmış. bu ekip oslo, 31. august filminde de birliktelerdi. isabelle huppert kendi adıyla oynuyor bu filmde. küçük ya da büyük (ki sinemada küçük ya da büyük roller oynadığın sahne sayısından başka bir şeydir aslında) her rolünün hakkını veren, izlediğim hiçbir filminde hayal kırıklığına uğratmayan bir oyuncu. fransız sinemasının yüz aklarından biri olmakla kalmadı dünya sinemasının en iyi oyuncularından bence. ailenin küçük oğlu rolündeki Devin Druid de çok başarılı bir sorunlu ergen profili çiziyor.
ailede hepsinin bir pişmanlık, kendine ve hayatına yabancılaşma hikayesi var. bu hikayeler pek fazla derinleştirilmemiş. belki biraz daha uzun bir film olsaydı daha içimize dokunur hikayeler izleyebilirdik.
filmde isabelle'nin iç sesine bol bol tanıklık ediyoruz. fotoğraf sanatına ve fotoğrafladığı insan ve durumlara yönelik bir tespiti ile bitireyim yorumu:
!---- spoiler ----!
onların hikayesini anlatan bir fotoğraf çekebilir miydim? eğer yapabilseler kendilerini anlatırlar mıydı? benim işim bu mu? yoksa bu zavallı aileleri kullanarak daha önemli bir şeyi anlatmaya çalışmak mı? peki ya onları örnek ya da kurbanlar olarak göstermenin riski..?
savaşlar ya da büyük yoksulluklar, medeni tutumun kurallarını askıya alır. normalde insanların evlerine gidip onların fotoğraflarını çekmezsiniz. onlara her zaman saygıyla yaklaşmaya çalıştım. sessiz ve hızlı hareket ettim. onlara karşı açık olmak istedim. onlara şefkatle yaklaştığımı hissetmelerini istedim. siz bunu hissettiniz mi? tek kelime bile etmeden.
!---- spoiler ----! -
bir kayıp ve sonlanmamış bir yas süreci üzerinden ilerleyen, yönetmenin diğer filmlerinde olduğu gibi varoluşun ve tabii yok oluşun konu edildiği çarpıcı ama unutmaz olamayacak 2015 yapımı film.
ait olmak, dahil olmak, bir zamanda bir yerde olmak ya da olmamayı tercih etmek, aile olmak, yalnız olmak ve ölmek... film özellikle bunlar üzerine düşünmenize başarıyla vesile oluyor.
oyunculuklar etkileyici. yönetmenin diğer filmlerinin aksine ingilizce olarak çekilmiş. zaten oyuncular da farklı ülkelerden, farklı kültürlerden. joachim trier'in diğer filmlerinden keyif aldıysanız, louder than bombs'ı da kaçırmayın derim. ama benim favorimin hala oslo, 31. august olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. trailer