1. imdi sonra yazacaklarım ile ilgili espri yapmama izin verin. eğer sizde lusid rüya göreiliyor iseniz bu gece benim kim olduğumu yeterince yetenekli iseniz bulursunuz. yoksa bu yazıyı okumanız da bir rüya olabilir ve birde bakmışsınız bu uyaım ile uyanırsınız. gene yok eğer lusid rüya görebiliyor iseniz yazının sonuna kadar okur ve evet rüyada olduğunuzu anlamış ve uyanmamışsınızdır, arama hoşgeldiniz.

    bu yazıyı geçen gördüğüm bir rüyadan dolayı yazıyorum. gerçi lusid rüyayı çokca görürüm, ama olay çarpıcı idi bir kaç gördüğüm rüyayı örnek olarak anlatacağım. şimdi, lusid rüya; kişinin rüya gördüğü sırada, rüya gördüğünün farkında olması haline ve rüya gördüğünün bilincinde olduğu rüyalar olarak adlandırılıyor. ilk kez oxford psikofizik enstitüsü’nden parapsikolog celia gren tarafından adlandırılıyor lucid rüya.

    lusid rüya uyku ile uyanıklık arası, rüya gördüğünüzün ve uykuda olduğunuzun farkında olarak rüya görme olarak tanımlanıyor. uyuduğumuz anda nöronlar arasında bir alışveriş başlar ve günlük hayatta gördüğümüz şeyler rüyaya girmeye başlar hatta farkında olmadığımız küçük ayrıntılar bile rüyaya biçim vermeye başlar. rüyanın kendisi bile kendisini değiştirir. kontrollü rüya yani lusid rüya, kişinin özbilinci ile rüyada oluşan bilincinin karışması ile oluşur. normal bir rüyada rüyayı görmeye başladığınız anda öncesini hatırlamazsınız, vucudunuz o anda ne ise hep oydu sanırsınız, öncesi yoktur sonrası ise tamamen bilinmezdir rüyanın. eğer kii uyku anında gama dalga frekansı 40 hz civarında ise kişi lusid rüya görüyordur çünkü kişi zaman ve mekan algısını oluşturan beyin bölgesi etkinleşir, beyin kabuğu dada hareketli bir hal alır. kişinin frekansına göre sadece rüyanın bilincinde de olabilir senaryo da yazabilir yada bir dünya da kurabilir yada bilim adamlarının yeni yeni keşfetmeye başladığı düşünceleri -bir radyo yayını gibi yada ses gibi evrende hep dolaştığı ve kaybolmadığı tezine dayanarak diyorum- algılayarak geçmişe dönüp geçmiş zamanda o düşünceleri rüyasına aktarabilir. herkeste olur mu bu olabilir olmaması bir eksiklik değildir. bilimsel olarak ispatlanan bir olay bu. ancak genede neden rüya gördüğümüzün cevabı hala yok.

    örnek lusid rüyalar benden, geçen gece yatarken telefona şarja taktım kıvrıldım uyudum çok hafif uyurum ben günde 1-2 saat yeterli gelir. uykulu egg çekinmem gerektiğinde doktor 2 gün uyutmadı üstüne 4,5 uyku hapı verdi gene uyuyamadım. rüyamda eski sevgilimden mesaj geliyor uyurkenki karanlıkta uyuduğum yerde telefona kızdan mesaj geliyor habire, kız nasıl bir öfke dolu bir aşkla yazıyor ama. şaşırdım ve sevinmeye başladım, derken jetonun biri düştü. bu kız bana niye mesaj atar ki o kadar olaydan sonra dedim rüyada sonra bir jeton daha; ya bu telefon şarjda idi benim elimde ne arıyor sonra bir jeton daha en kötüsü ulan bu da rüya. ve uyandım.

    yani benim bu kızı rüyada bile görmem onun rüya olduğunu anlamama yetiyor. düşünün gerçek hattaki durumu.

    bir başka rüya, üstteki gibi değildi. farkına vardım rüyanın ve uyanmadım, süperman gibi uçmaya başladım bir dağın tepesini aştım koca koca taşları elimin işareti ile kaldırıp rüyamdaki kötü varlıklar ile savaşmaya başladım. neler neler.

    bir keresinde rüyamda evlenirken buldum kendimi, gerdek gecesinin sabahında uyandım rüyada. düşünüyorum bu yanımdaki kız da kim. ya ben dün gece çocuklar ile maç seyrediyordum nasıl buradyım. olsa olsa bu rüya dedim. madem rüya, rüyada zina olmaz dedim hem bu kadar zaman bekar takıldım biraz da görelim evlilik nasıl bişey deyip rüyaya devam ettim(not rüyayı gördükten birkaç ay sonra rüyadaki kız karşıma çıktı ve bugün onunla evli olduğumu düşünüyorsanız yanılıyorunuzz).

    işte böyle.