• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.71)
malafa - hakan günday
"topaz jewellery center evrenin en büyük kuyumcusudur. temeli kapalıçarşı'da, çatısı antalya'dadır. çatının altında dört kat yatar. her biri yedi yüz metrekaredir. topaz'ın penceresi yoktur. havalandırma sistemi eşsizdir. bina, var olmayan bir ülkenin büyükelçiliğine benzer, içine adım atıldığında türkiye'den çıkılır. dışarıdan kabe'ye, içeriden ana rahmine benzer. topaz, üç delikli bir kasadır. her deliğin şifresi farklıdır. birinci delik ana giriştir. ön cephenin balina grisi rengindeki duvarı, hayat geçirmez camdan üretilmiş kapılar taşır. girerken yüksek, çıkarken alçak görünmesinler diye doğu cephesinde ikizleri vardır. topaz'ın ikinci deliği doğu cephesindeki siyah camdan kapılardır. binanın bağırsağına denk düşen arka cephedeyse duvarla aynı renkte tokmak taşıyan balina grisi demir bir kapı vardır. topaz'a giren birinci deliği, çıkan ikincisini kullanır. çünkü topaz'a girmiş olan turistle, girecek olan turist karşılaşmamalıdır. topaz'da çalışansa girip çıkmak için, duvara gömülmüş, görünmez delikten geçer. topaz jewellery center, evrenin en büyük kuyusudur." (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. okuduğum ilk hakan günday kitabı. bu kitaptan sonra diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum açıkçası. kitapta bolca bilmediğiniz kelimeler bulabilirsiniz. bu kelimeleri uydurdu mu yoksa gerçekten bir anlamları var mı bilmiyorum ama bir süre sonra karşılaştığınızda hiç yadırgamadan okumaya devam ediyorsunuz. ben beğendim tavsiye ederim.
  2. hakan gündayın en "geyik" kitabıdır, içinde eziyet yok mu? var tabi olmaz olur mu günday eziyeti ihmal etmez.
  3. özellikle türk turizminin büyük bir çalkantı içinde olduğu şu günlerde tekrar okunması gereken, içeriğinde bolca ermenice kelime bulunan hakan günday kitabı.
  4. kapalıçarşı ile kuyum ticaret yapacak olanların içindeki sözlüğü mutlaka ezberlemesi gereken sürükleyici kitap.
  5. sonunda -en azından beni- büyük dumura uğratan, dinsizin hakkından imansızın nasıl geldiğini anlatan güzel roman.
  6. okuduğum açık ara en dandik hakan günday kitabı
    bunu da şu an okumakta olduğum ziyan ı bitirince yazarın bütün kitaplarını okumuş olacak biri olarak söylüyorum
    romandaki bilinmeyen kelimeleri ben de günday ın kendi dilini oluşturma çabası olarak yorumladım, topaz ı bir evren olarak görmediğim için anlamsız geldi
    normalde tekrarlardan hoşlanırım 'tekrarı' anlattığı tekrarlar gereksiz ve sıkıcı geldi -yazacak bir şey bulamamış ama romanı da belli bir sayfa sayısına ulaştırmak istiyormuş gibi-
    sonu da direk 'hustle' izlemişim hissi yaşattı, şaşırtmadı bile
    özetle, okunursa sadece vakit geçirmeye yarayan, okunmazsa bir şey kaybettirmeyen romandır kendisi -zamanınız hariç-