• youreads puanı (4.15)


  1. mankenlik dediğin iş zaten zengin kafesleme üstüne kurulu bu yönden haklı bulduğum söylem.
  2. bu cümleden daha aptalca bir şey varsa, o da bu cümleyi alkışlayan kişilerin üniversite öğrencisi olmasıdır.

    !---- spoiler ----!

    söyleşide "parasız yaşar mısınız?" sorusuna "yaşardım tabii ki, benim sadece paraya ihtiyacım mı var!" diyen özge ulusoy'a bir öğrenci "peki o zaman neden bütün mankenlerin zengin iş adamlarıyla olduğunu açıklar mısınız?" diye sordu.

    gerilen özge ulusoy, "niye bütün mankenler zengin iş adamlarıyla mı!.. çağla (şıkel) emre altuğ’la evliydi. bir şey söyleyeceğim. mankenler gidip fakirle mi çıksınlar yani, anlamadım" diye tepki verdi.

    !---- spoiler ----!
  3. verilen cevap kadar soru da aptalca. öğretmenlerin eşi genelde öğretmendir, doktorların doktor ya da hemşire, ankaralıların eşi ankaralı, izmirlilerin izmirli. ben avukatım eşim mühendis diye gelmeyin şimdi "genelde" dedim. insanlar kendi çevrelerinden insanlarla tanışır kaynaşırlar bu meslek olur, okul olur, şehir olur ama en çok da sosyoekonomik düzeyleri yakın olur. bir mankenin iş adamıyla tanışma anlaşma ihtimali mi daha yüksektir yoksa asgari ücretle çalışan bir işçiyle mi? bu kesinlikle bir aşağılama değil kast sisteminin olmaması sınıf farklılığının olmayacağı anlamına gelmiyor. mankenlerin neden zenginlerle sevgili olduğunu sorgulamak mantıksız.
    tabi bu verilen cevabın trajikliğini değiştirmiyor. en iyisi medeni kanuna bir madde eklensin zenginler fakirlerle evlenmek zorunda kalsın fırsat eşitliği olsun.

    fakirler ölsün porsche'tan selamlar.
  4. izlerken aklıma ilk gelen bu kadının hayranlarının çoğunlukla fakir olduğuydu, hatta aslında ülkenin çoğunluğu fakir, bu kadın da şu an aşağılama cesareti bulduğu sınıfta doğdu, o da fakirdi.
    manken falan olmuş, eline biraz para geçmiş ve görgüsüzlük sergiliyor işte. zengin kız, fakir oğlan aşkına inanmıyor. iki insanın birbirini sevmesi için para gibi kriterler koymuş araya. başkaları da onu sevmek için güzellik kriteri koyar. öyle bir eşya alır verir gibi sevdalıklar yaşarlar, avunurlar... (ki bence çirkin )

    şeyi merak ediyorum ben, güzelliği için sevilmeyi normal bulan insanlar acaba yaşlanıp kırıştıklarında eşlerinin kendilerinden vazgeçmesini, artık eskisi kadar güzel olmadıkları için sevilmemeyi, değer görmemeyi normal buluyor mu? bunu kabul ediyor mu? bir kaza geçirseler, yüzlerinden bir darbe alsalar ve artık çirkin oldukları için terk edilseler, karşı tarafa anlayışla haklısın canım falan diyecekler mi?

    parası için sevilmeyi gayet normal gören insanlar, kişiliklerine hiç değer vermiyor mu ? insanlıkları o kadar mı sevilmeyi hak etmiyor da sevgiyi parayla satın alıyorlar ?
  5. kadın kendisini para avcısı olmakla suçlayan soruya kendi parasını kazandığını, başkasının parasına ihtiyacı olmadığını, illa "fakir"le mi çıkalım para avcısı olmadığımıza ikna olmanız için diye cevap vermiş. hiçbi sorun yok burada sorunun iğrençliğinden başka, kimseyi küçümsememiş etmemiş. zenginle parası var diye çıkmıyorum demeye getirmiş. ayrıca insanların, mankenlikten bağımsız olarak zenginlerle çıkma gibi bi isteği de olabilir. kumral olsun, uzun olsun, zayıf olsun gibi. kriter işte. eleştirilecek bi durumu yok çünkü zaten aşırı bireysel.

    *okula niye o geliyo diye yerdiğini sananlar olmuş, mankenlik bi meslek olduğu için olabilir mi acaba? sadece mimar mühendis avukatın mı başarılısı olur? cidden bu nasıl bi aymazlık? ilgini çekmiyosa gidip dinleme?
  6. sabancı hanedanının bir üyesi tarafından yıllarca kondiklenen hatunun "bireysel" beyanatı. pespayesiniz amk.
  7. doğru demiş kadın. siz zengin iş adamları ile çıkamıyorsunuz diye mankenleri eleştirmek neden. sırf siz mutlu olun diye fakirlerle mi çıksınlar?! çok güzel demiş çok da iyi demiş. üzgünüm ama bu acı gerçekleri duymayı hakediyorsunuz.

    edit: videosunu izlemeden yorum yapmıştım. izledim bu eklemeyi de yapayım. kendini çok güzel ifade etmiş. her ünlü gördüğünde kapak yapmaya laf sokmaya çalışanlara güzel kapak olmuş asıl.afferim ona!
  8. kadının lafına diyecek bir şeyim yok. en azından dürüstmüş. hakikâti olduğu gibi söylemiş ancak üzerinde durulması gereken esas nokta şudur: bu manken olduğu söylenen şahıs neden üniversitede söyleşiye çağrıldı? bununla neyi söyleşeceksiniz? bunun, icra ettiği mankenlik mesleği dışına ne gibi bir vasfı var?
  9. mankenlerin fakirlere çıkmayacağı gerçeğini biraz sert bir şekilde dile getirmiş burada. özge ulusoy soruyu kendisine karşı yapılmış bir saldırı olarak algılıyor. fevri tepki gösteriyor bu durumda akla şu soru geliyor ; bir üniversite platformuna söyleşi için çağrılan kişinin böyle basit bir soruyu olgunluk ile karşılaması gerekir. yani her önünüze geleni söyleşiye getirmemek gerekir.
    diğer yandan simülasyon şeklinde idame ettiğimiz hayatlarımızda kabul etmeyecek kadar romantik bile olsak sınırlar, sınıflar var. kafamızda tezahür eden şekilde bir aşk yok. o yüzden özge ulusoy aşkı tarif ederken kullandığı üç kelimenin yanına statü ve para kelimesini de eklemeliydi.
  10. cahiliyetin diplomalandı özgecim, starbucks'tan alabilirsin ah iş ''adamı'' sevgilinle.