• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.17)
mary and max - adam elliot
avusturalyalı 8 yaşındaki küçük mary, alkolik bir anne ile ilgisiz bir babanın meraklı ve bir o kadar da yalnız kızıdır. amerikalı max ise 44 yaşında ve muzdarip olduğu asperger sendromundan ötürü dış dünyayı anlamakta ve çevresiyle iletişim kurmakta zorluk yaşayan bir diğer yalnız insandır. bir mektup arkadaşlığı, bu iki insanın birbirlerini tanımasını ve birbirlerinin hayatlarını değiştirmesini sağlar.


  1. hazır mektuplaşma platformunu başlatmışken bir youser önerisiyle izlemiş olduğum çok tatlı animasyon film. asla unutmayacağım bir repliği içerir "yüzümün gülmemesi beynimin gülmediği anlamına gelmez"
    r2-d2
  2. izlediğim en güzel animasyon film, uzun metraj olanlardan.

    spoiler yerine geçebilecek bir mektup:

    sevgili mary,

    lütfen mektubun yanında yolladığım noblet koleksiyonumu seni affetmemin bir göstergesi kabul et. kitabını aldığımda beynimin içindeki duygular bir kurutucuya atılmışçasına birbirlerine çarpıp durdular. hissettiğim acı dudaklarımı yanlışlıkla birbirine zımbaladığımda hissettiğim acının aynısıydı.

    seni affediyorum, çünkü sen mükemmel değilsin. hiçbir insan mükemmel değildir, evimin dışına çöp atan adam dahil. gençken kendim haricinde herhangi biri olsam ne iyi olurdu diye düşünürdüm. doktor bernard hazelhof ıssız bir adaya düşsem kendi kendime alışmak zorunda olacağımı söyledi. sadece ben ve hindistan cevizleri... kendi kendimi kabul edecekmişim, olduğum gibi, bütün kusurlarımla. çünkü kusurlarını kendin seçemezsin. onlar bizim bir parçamız ve onlarla yaşamak zorundayız. oysa arkadaşlarını kendin seçebilirsin ve ben seni seçtiğim için çok mutluyum. doktor bernard hazelhof ayrıca her insanın yaşamı uzun bir yola benzer demişti. bazılarınınki sağlam döşenmiştir, bazılarınınkinde ise çatlaklar, muz kabukları, sigara izmaritleri vardır. senin yolun da benimki gibi ama benimki kadar bozuk değil. umarım bir gün yollarımız kesişir ve bir şekerli sütü paylaşabiliriz.

    sen benim en iyi arkadaşımsın. sen benim tek arkadaşımsın.

    amerikalı mektup arkadaşın max jerry horowitz.
    b-612
  3. mary ve max, adam elliot’un yönetmiş olduğu stop motion bir animasyon filmi. çekimleri 13 ay boyunca sürmüş olan film, annency uluslararası animasyon film festivali’nden 2009 yılının en iyi film ödülüyle dönmüş. ayrıca 2009 asya pasifik film ödülleri yarışması’nda “en iyi film” ve 2010 berlin film festivali’nde “en iyi animasyon” ödülünü almış.

    mary, 8 yaşında avustralya’lı bir kız çocuğudur. max ise new york’ta yalnız yaşayan obezite sorunu olan 44 yaşında bir adamdır. arkadaşlıkları mary’nin 1976 yılında max’e gönderdiği ilk mektupla başlar. obezite, alkolizm, panikatak, agorafobi, kleptomani, asperger sendromu gibi bazı hastalıkların yanı sıra inançlar ve ateizm, dostluk, sevgi, evlilik, ilişkiler vb. konular hakkında yazılmış birçok mektupla bu arkadaşlık sürer. yalnızlıklarını ve mutsuzluklarını anlatırlar bu mektuplarda, önce birbirlerini sevmeyi sonra da kendilerini sevmeyi öğrenirler.

    gerçekten benim de izlediğim en iyi animasyon filmi. mektuplardaki sözleri kaçırmamak için soluksuz izledim doğrusu.
  4. gerçek dostluğun ne olduğunu gösteren, hem iç acıtan, hem iç ısıtan, mutlaka tekrar izleyeceğim çok güzel bir animasyon.

    !---- spoiler ----!


    "seni affediyorum, çünkü mükemmel değilsin. ben de mükemmel değilim" gibi bir cümle vardı beni can evimden vuran. bu affetme sahnesi ve elbette finaliyle hönküre hönküre ağlatmıştır.

    !---- spoiler ----!
  5. filmin teknik özelliklerinden biri mary' nin hayatı renkli çekilmiş. max' in hayatı ise hep siyah-beyazdır( mary' nin yolladığı hediyeler hariç).
    yönetmen animasyon filmlerindeki eğlenceli, hayali, masalsı kurguyu somutlaştırmıştır. fazla gerçekçidir.
    gamit
  6. küçükler için değil aslında büyükler için yapılmış olan animasyon filmi. izleyeli epey zaman oluyor ama bazı sahneleri sanki dün izlemişim gibi hala aklımdadır. iki insanın, aralarındaki onca farklılığa ve uzaklığa rağmen nasıl dost olabildiğini, birbirlerini bu ''sıradışı'' arkadaşlıkla nasıl ''büyüttüklerini'' çok güzel anlatır. hayata, insanlara, öteki olmaya, aşka, aileye ve özveriye dair çok şey söyler. izleyin, izletin, asla pişman olmayacaksınız!
  7. harvie krumpet kısa filmi ile oscar almış olan yönetmen adam elliot'un, ilk ve tek uzun metrajlı filmidir.
  8. avustralyalı bir küçük çocuk ile amerikalı zihinsel rahatsızlıkları bulunan bir adamın mektuplaşmaları üzerine kurulmuş bir animasyon filmi. bu kadar duygusuz bir tanım yakışmadı ama nasıl da anlatılır bilmiyorum; dışlanmışlık, trajedi, mutluluk, içtenlik ama en önemlisi de masumiyet. olan bitenin farkında olamamak gerekiyor masum kalabilmek için sanırım. her çocuk gibi bunu başaramayan mary ve kafasının içindeki sorunlar yüzünden bu durumdan muzdarip olan max'ın öyküsü.

    mary ve max'ın sıcak ilişkisinin sebebi de her şeyi birbiriyle paylaşabilmelerinden geliyor. bizim gündelik ilişkilerimizin aksine aralarında yargılanma ihtimali yok. bizim ilişkilerimizde yargılanma olmasa bile karşıdaki yargılamanın ayıp bişey olduğunu bildiğinden yargılamıyor veyahut yargıladığını hissettirmenin ayıp olduğunu düşündüğü için hislerini gizliyor. iki şekilde de rol yapıyoruz. bu filmin bende yarattığı sıcaklık da sanırım bu özlemden.

    !---- spoiler ----!

    “the reason i forgive you is because you are not perfect. you are imperfect, and so am i. all humans are imperfect… you are my best friend. you are my only friend.”

    !---- spoiler ----!
  9. idare ederdi bana göre. fazla mesaj kaygılı buldum, biraz daha duygusal ve eğlence yüklü olabilirdi. sinema açısından değerli olabilir ama ortalama izleyiciyi sıkıyor diye düşündüm. zor bitirdim filmi, bir de dünyada binbir türlü dert varken insanların yere çöp atmasına takan entelijansiyadan hoşlanmıyorum.
    abi