yazarin anlatimina dayanarak soyleyecek olursam, antik cagda ya da modern cagin farkli bir kitasinda yasiyor olsaydim bu kitabi okumamis olurdum. anlatayim...

kitabi alma sebebim, can yayinlari basiminin mavi kapak tasarimina vurulmus olmamla beraber birçoğunuz gibi maviye, anlam veremedigim bir sempati duymamdir.

kitap, mavi rengin toplumlar tarafindan algilanis seruvenini ilkcaglardan baslayarak anlatmaya calisiyor. sosyolojik, dini, siyasi, kulturel vb. anlamlarda etraflica anlatilan rengin tarihi bazen asiri derecede sıkıcı oluyor. sikici olmasinin sebeplerinden biri; yazarin kitabi sanki sadece fransizlar okusun diye yazmis gibi olmasindan kaynaklaniyor. ben turkiye'li bir okuyucu olarak kolektif, genel dunya tarihi anlatimiyla harmanlanacak bir degerlendirme beklerken malesef yazar xı - xx yy. fransası dolaylarinda geziyor da geziyor. bu anlatimlardan sikilmayacak olanlar enteresan bilgilerin bulundugu eglenceli sayfalarla da karsilasacaklar.

sonuc olarak cagdas dunyada maviye olan ilgiyi temiz bir renk olmasina, siyasi veya ideolojik ya da tarihi herhangi bir olay, olgu, kavramla kirletilmemis olmasina bagliyor. ayni zamanda michelcigim toplumlarin rengi algilayis bicimlerinin farklilik gosterdigini, bu tur zevklerin zamana ve mekana gore degistigini iddia ediyor. bu yuzden, yasadigi cag ve bulundugu cografya bana bu kitabi aldirdi demek istiyor sanirim. mavi kapak cok guzel.

kitap, takdirimi toplayan guzel bir batili ozelestiri cumlesiyle bitiyor:



!---- spoiler ----!

ama imgelemde ve gunluk yasamda suyun mavi, mavinin soguk olmasi icin zaman, cok zaman gerekmistir.

mavi, hem amblemi hem simgesi hem de en sevilen rengi oldugu cagdas batili toplumlarimiz gibi soguk.

!---- spoiler ----!