paraya taparak gülüveren, günümüzün oğullarının ne kadar çoğaldığını bana fark ettiren; paranoyakça sürdürdüğümüz yaşamlarımızda yaşamanın elverişli olduğuna inanıp mutlu olmak için pollyannacılık oynadığımızı yüzüme çarpar bu şarkı.

hatta öyle bir kısmı var: "ticarethane açmak iş değil ki yoksa dostun, çok arkadaşına güvenerek sen doğru işten oldun, e sonra noldun?' gül gibi işini bırakıp girdiği ortaklı ticaret hayatına yüz binlerce lira borçla iflas ederek, yurt dışında çalışıp çocuklarının büyümesini göremeyen dayıma es kaza bu şarkıyı dinletsem "sen bana laf mı çarpıyorsun?" bakışlarına maruz kalabilirim.

bilmiyorum yaşamı gerçek anlamda anlatıyor bu şarkı bana göre.

ayrıca şarkı alt yapısı için dream on - aerosmith örnek alınmıştır.

ceza, boğaz'da beklemekte...